• Anasayfa
  • Hakkında
  • Anne Baba Okulu
  • Öğretmem Akademisi
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
  • SOSYAL MEDYA

  • Anasayfa
  • Hakkında
  • Anne Baba Okulu
  • Öğretmem Akademisi
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
Öğrenilmiş çaresizlik toplumu nasıl etkiliyor?
25 Temmuz 2019

Seminerlerde ailelere soruyorum: Çocuğunuz için ne istiyorsunuz?

En çok aldığım yanıt ne biliyor musunuz?

“Güzel bir işi ve ele muhtaç olmayacak kadar parası olsun.”

Şu tür cümleleri çok az duyuyorum: kendinin ve potansiyelinin farkında olsun, anlamlı bir yaşam sürsün, güçlü evrensel ve ulusal değerleri olsun ya da topluma hizmet etsin.

Neden aileler bu cümleleri kurmuyor?

 

ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK

Yıl 1969.

Berkeley Üniversitesi’nden Prof. John Watson, üç aylık bebekleri özel bir beşiğe yatırıyor. Başlarının altına da sensörlü yastıklar koyuyor. Önlerine de kendilerini rahatsız eden bir aparat asıyor.

Bebekler kafalarını hareket ettirerek, yastığa komut veriyor ve bu aparatı hareket ettirmeyi öğreniyor.

Başka bir grup bebeği de aynı beşiklere yatırıyor ama onları sensörlü yastıklara yatırmıyor. Çocuklar ne yaparsa yapsın, aparatı hareket ettiremiyor.

Yani birinci grupta “Kontrol bende.” duygusu, ikinci grupta ise “Ne yaparsam yapayım, durum değişmeyecek.” duygusu yaratıyor.

Daha sonra ikinci grubu sensörlü yastıklara yatırıyor. Bu defa bebeklere aparatı kontrol etme şansı vermesine rağmen, birçoğu aparatı hareket ettirmeyi denemiyor. Yani bu bebekler çaresizliği öğreniyor.

Düşünün, bütün bunlar bir beşikte on beş dakikalık bir deneyle oluyor.

Bir toplum benzer bir muameleye ömrü boyunca maruz kalırsa, ne olur?

 

ÇARESİZ TOPLUMLAR

İnsanlar kendini çaresiz hisseder. Uğraşmaz, çalışmaz. Mücadele etmez, hakkını savunmaz. Başına gelenleri olduğu gibi kabul eder. Aciz ve çaresiz hisseder. Toplumda “öğrenilmiş çaresizlik” oluşur.

Şu anda Türkiye’deki durum, tam olarak budur. Peki çaresiz hisseden insan nasıl bir yaşam sürer?

 

ÇARESİZ İNSANLAR NASIL DÜŞÜNÜR?

İki farklı derse giriyorum ve gözlem yapıyorum. İki öğretmene de soruyorum: Sizce ders nasıl geçti?

Birinci öğretmen, “Ders iyiydi. Kazasız belasız geçti.” diyor.
İkinci öğretmen, “Ders iyiydi. Çocuklar çok güzel yorumlar yaptı.” diyor.

Sizce hangi öğretmen daha çaresiz hissediyordur?

Birincisi. Neden mi?

Çünkü çaresiz hisseden birinci öğretmen için “iyi” demek, etki yaratmak değil, kötü bir olayın olmaması demek. Kötü bir şey olmazsa; işler sıradan gitse bile, ders iyidir.

Ama ikinci öğretmen için “iyi” demek, kötü bir olayın olmaması değil, etki yaratmak demek. İyi bir iş olmazsa; işler sıradan gitse bile, ders kötüdür.

Yani, çaresizliği öğrenen insanlar bir etki yaratmadan durumu idare eder. Bir etki ya da katma değer yaratmaya çalışmazlar.

 

AİLELERİN DURUMU

Türkiye’deki durum yine tam olarak budur.

İnsanların birçoğu çaresiz hissettiğinden çocukları için de kazasız belasız bir yaşam istiyor. İşi olsun, parası olsun yeter, diyor. Daha fazlasını istemiyor.

Ama böyle mi olmalı?

Bir aile çocuğu için anlamlı bir yaşam istemeli. Kendisinin farkında olan, seçimlerini kendisi yapabilen, inisiyatif alan bir birey istemeli. Çaresizlik bunları istemesini engelliyor.

Peki, bu ailelerin suçu mu? Kesinlikle hayır.

 

HALK İÇİN SİYASET

Bu, kendi vatandaşını öğrenilmiş çaresizlik duygusuna maruz bırakan ve bu sistemi yaratan politikacıların suçu.

Halk için değil de kişisel ihtirasları için siyaset yapan yöneticilerin suçu. Şu anda Türkiye’de olup bitenler kendilerini çaresiz hisseden bir toplum yaratmaktadır.

Bunun bedeli de toplum için büyük olacaktır.

Ben kendi adıma daha zengin ya da daha güçlü bir Türkiye istemiyorum.

Ben sadece insanların anlamlı ve keyifli yaşam sürdüğü bir ülke istiyorum.

Çaresiz hisseden bir toplum bunu asla başaramaz. Bunun sorumluluğu da bize yönetenlerdedir.

 

27 Şubat 2014

aileçaresizlikdersöğrenmeöğretmesorgu
Share

Köşe Yazıları

Özgür Bolat Editör

İLGİLİ YAZILAR

Merak eden çocuk nasıl yetiştirilir?
13 Ağustos 2019
Öğrenci motivasyonu nasıl arttırılır?
13 Ağustos 2019
Aileler neden çocuğuna müdahale etmemeli?
13 Ağustos 2019

Yorum Yaz


Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Site İçi Arama

  • Son Yazılar

    • Dr. Özgür Bolat ile Anne Baba Okulu
    • Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
    • Pınar Gültekin
    • Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
    • Okullar çocukları neden iş dünyasına hazırlayamıyor?
  • Haber Bülteni

  • SOSYAL MEDYA

  • TAKVİM

    Temmuz 2022
    P S Ç P C C P
     123
    45678910
    11121314151617
    18192021222324
    25262728293031
    « Mar    


  • SOSYAL MEDYA

  • Köşe Yazıları

    • Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
      13 Ocak 2021
    • Pınar Gültekin
      22 Temmuz 2020
    • Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
      13 Ağustos 2019

  • Haber Bülteni


  • Anasayfa
  • Hakkında
  • Anne Baba Okulu
  • Öğretmem Akademisi
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
www.veotesi.com © 2016

‘Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerez konumlandırmaktayız, kullanmaya devam ettiğinizde çerezler ile toplanan kişisel verileriniz Veri Politikamız-Bilgilendirmelerimiz'de belirtilen amaçlar ve yöntemlerle mevzuatına uygun olarak kullanılacaktır.

Dr. Özgür Bolat
KİŞİSEL VERİ KANUNU KAPSAMINDA BİLGİLENDİRME METNİ

Özgür Bolat Özel Eğitim ve LTD. ŞTİ. Şirketi olarak, siz değerli müşterilerimiz ve çözüm ortaklarımızın güvenliğini göz önünde bulundurarak, başta özel hayatın gizliliği olmak üzere, temel hak ve özgürlüklerin korunması amacıyla, kişisel verilerle ilgili düzenlenen "Kişisel Verilerin Korunması Kanunu" hususunda sizi bilgilendirmek istiyoruz.

Amacımız; sizlerin memnuniyeti doğrultusunda, kişisel verilerinizin alınma şekilleri, işlenme amaçları, hukuki nedenleri ve haklarınız konularında sizi en şeffaf şekilde bilgilendirmektir.

Kurumumuza iletmiş olduğunuz veya Kurumumuzun usül ve işlemleri çerçevesinde edinmiş olduğu her türlü kişisel veri ile biyometrik veri, sağlık verisi dahil her türlü özel nitelikli veriniz bakımından (“Veri”), 7 Nisan 2016 tarihinde yürürlüğe giren 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) gereğince, Kurumumuz Özgür Bolat Özel Eğitim ve LTD. ŞTİ. ŞİRKETİ Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel bilgileri kanunda açıklandığı çerçevede; elde edebilecek, kaydedebilecek, depolayabilecek, muhafaza edebilecek, hizmetlerini devam ettirebilmek amacıyla güncelleyebilecek, değiştirebilecek, yeniden düzenleyebilecek, mevzuatın izin verdiği durumlarda ve ölçüde üçüncü kişilere açıklayabilecek, devredebilecek, aktarabilecek, paylaşabilecek, sınıflandırabilecek, anonim hale getirebilecek ve kanunda sayılan diğer şekillerde işleyebilecektir.

Kişisel verilerinizin işlenme amaçları ve hukuki sebepleri; Mevzuat kapsamında faaliyet alanımız kapsamında işlemlerin yerine getirilmesi, yürütülmesi ve geliştirilebilmesi, bu hizmetlere ve ürünlere yönelik tanıtım, pazarlama ve kampanya faaliyetlerinin yapılması, akdettiğiniz ve/veya akdettiğimiz sözleşmelerin gereğinin yerine getirilmesi; istihbarat, bilgi araştırmaları ve kredibilite değerlemelerinin yapılması, planlama, istatistik, müşteri memnuniyeti çalışmaları, güvenliğin sağlanması, otoritelerce öngörülen bilgi saklama, raporlama, bilgilendirme yükümlülüklerine uyulması, tarafınıza daha iyi ve güvenilir hizmet verilebilmesi, tarafınıza uygun hizmetler ve ürünler geliştirilmesi ve bunun kesintisiz olarak sürdürebilmesi amacıyla ve diğer nedenlerle kişisel verileriniz işlenmektedir.

Kişisel verilerin toplanma yöntemi: Kişisel verileriniz, otomatik ya da otomatik olmayan yollarla, yazılı, sözlü ya da elektronik ortamda toplanabilmektedir.

Yukarıda belirtilen amaçlarla, kişisel verilerin aktarılabileceği kişi/kuruluşlar: Kişisel Verileriniz; Kurumumuzun iştirakleri ve bunların alt kuruluşlarına; çalışanları, şirket görevlileri, hukuk, mali ve vergi danışmanları, denetçileri ve mevzuat hükümlerinin izin verdiği kişi, kurum ve kuruluşlar ile açık rızanızın bulunduğu diğer üçüncü kişilere; aktarılabilecektir.

Kanun’un 11. Maddesi Çerçevesinde Haklarınız; Kurumumuza başvurarak; kişisel verilerinizin a) işlenip işlenmediğini öğrenme, b) kişisel verileriniz işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme, c) kişisel verilerinizin işlenme amacını ve amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme, ç) kişisel verilerinizin yurt içinde veya yurt dışında aktarıldığı üçüncü kişileri bilme, d) kişisel verilerinizin eksik veya yanlış işlenmiş ise düzeltilmesini isteme, e) Kanun’un 7. maddesinde öngörülen şartlar çerçevesinde kişisel verilerinizin silinmesini veya yok edilmesini isteme, f) kişisel verilerinizin aktarıldığı üçüncü kişilere yukarıda sayılan (d) ve (e) bentleri uyarınca yapılan işlemlerin bildirilmesini isteme, g) kişisel verilerinizin münhasıran otomatik sistemler ile analiz edilmesi nedeniyle aleyhinize bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme ve ğ) kişisel verilerinizin kanuna aykırı olarak işlenmesi sebebiyle zarara uğramanız hâlinde zararın giderilmesini talep etme hakkına sahipsiniz.

Haklarınızın, düzenlemenin yürürlük tarihi olan 07.10.2016 tarihinden itibaren kullanılması mümkün olup, taleplerinizin yerine getirilmesini teminen Kurumumuzca yapılacak masrafları, KVKK’nın “Veri sorumlusuna başvuru” başlıklı 13. maddesinde belirtilen tarifeye göre tarafınızdan talep etme hakkımız saklıdır.