• Anasayfa
  • Hakkında
  • Anne Baba Okulu
  • Öğretmem Akademisi
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
  • SOSYAL MEDYA

  • Anasayfa
  • Hakkında
  • Anne Baba Okulu
  • Öğretmem Akademisi
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
Ergenlik ne zaman bir sorun değildir?
11 Ağustos 2019

Çoğu aile, çocuğunun ergenlik döneminde olduğunu ve bundan dolayı sorun yaşadığını söylüyor. Peki ‘ergenlik sorunu’ diye bir şey gerçekten var mıdır?

 

DÖRT TEMEL DEĞİŞİKLİK

Araştırmacı Daniel Siegel’e göre ergenlik döneminde bireylerde dört temel değişiklik gerçekleşiyor.

İlki, beynin duyguları yöneten kısmı daha aktif hale geliyor. Ergenler olaylara daha duygusal tepkiler verebiliyor.

İkincisi, beynin farklı bölgeleri arasındaki entegrasyon artıyor ve dolayısıyla farklı fikirler arasında daha çok bağlantı kurabiliyor. Ergenler daha yaratıcı oluyor.

Üçüncüsü, bu dönemde beyin daha çok dopamin salgılıyor. Bundan dolayı da ergenler sürekli yenilik peşinden koşuyor. Daha riskli ve saldırgan davranabiliyor.

Ve son olarak, yaşıtlarla ilişki kurma ihtiyacı artıyor.

Peki, tüm bu değişiklikler olumlu mudur yoksa olumsuz mudur?

 

İNSANLIK TARİHİ ve EVLENME

Türkiye İstatistik Kurumu’na göre günümüzde ortalama evlenme yaşı kadınlarda 24, erkeklerde 27.

Ama insanlık tarihine bakınca (150 bin yıl öncesi), evlenme yaşı 14-18 arasındaydı.

Yani gençler bu yaşlarda ailelerinden ayrılıyor, başka bir kişiye bağlanıyor ve kendi besinlerini kendileri bulmaya başlıyordu.

İnsanın fizyolojisi de bu süreci kolaylaştırmak üzerine şekillenmeye başladı.

Gençlerin aileden ayrılması, yeni eşe bağlanması ve onunla duygusal bağ kurması gerekiyordu. Duygusallığı ve bağlanma ihtiyacını eş ve akran kabulü arttırdı. Avlanması ve toplayıcılık yapması gerekiyordu. Bu da risk almayı ve çevikliği arttırdı. Aileden bağımsız problem çözmesi gerekiyordu. Yaratıcılığını arttırdı. Yeni yerler keşfetmeleri gerekiyordu. Yenilik ihtiyacını ve yeni şeyler deneme ihtiyacını arttırdı.

Yani ergendeki değişiklikler hayatta kalmak için gerekliydi.

Peki, bu ana ihtiyaçlar şimdi neden sorun?

 

GÜNÜMÜZÜN SORUNU

Çünkü çağ değişti. Ama gençlerin fizyolojisi değişmedi. Eskiden avantaj sağlayan bu değişiklikler, günümüzde sorun olmaya başladı.

Ergenler, okullarda yaratıcı olamıyor, risk alamıyor ve akran kabulünü arttırmak istiyor, aynı zamanda yeni bir yetişkin kimliği oluşturmak istiyor. Yani doğasını yaşamak istiyor ama günümüzün koşulları, okullar veya aileler buna izin vermiyor.

Peki, günümüzde bunlar sorunsa neden her ergen bu sorunları yaşamıyor?

 

AİLE ve ÇOCUK İLİŞKİSİ

Küçük yaşta ailesiyle güçlü ilişki kuran, kendisini ifade etme şansı verilen ve dolayısıyla ‘duygularını yönetmeyi’ öğrenen ergenler, duygu yoğunluğunun olduğu bu dönemi kolayca yönetebiliyor. Böylece bu ergenler için ‘ergenlik’ sorun olmaktan çıkıyor.

Ama aileyle güçlü ilişki kuramayan ve dolayısıyla duygusunu yönetmeyi öğrenmeyen ergenler, bu dönemi yönetmekte zorlanıyor ve sorun yaşıyor.

Kısacası, ergenlik sorunu, küçükken çocukla kurulamayan ilişkinin bedelidir.

Bu sorunu çözmek için aileler, çocuklarıyla çatışmaya girmek yerine, onları ‘gerçekten’ anlayıp onlarla güvene dayalı ilişki kurmalıdır.

Ergenlik dönemini sorun değil, yeni kimliğin oluşturulması için büyük bir fırsat olarak görmelidir.

 

ERGENLER NEDEN SÖZLERİNİ TUTMAZ?

Soru: Çocuğum sakin bir ergen. Bazı konularda anlaşma yapıyoruz, söz veriyor ama sonra sözünü tutmuyor.

Ergenlik döneminde duygu yoğunluğu yaşanır. Bazı ergenler bu duyguları kolayca yönetebilir ve sakin görünür. Ama ergenin sakin olması, onun duygularını iyi yönettiği anlamına gelmez. Peki, ne anlama gelir? Bazı ergenlerin duyguları küçükken bastırıldıysa veya evde çok fazla korku varsa onlar ‘kaçıngan bağlanma’ türü geliştirir. Bu durumda reddedilme korkusuyla, duygularını dışa vurmaz, bastırır ve kendi içlerinde yaşar. İçinde fırtına yaşıyor olabilir ama dışarıya sakin görünür. Aile de çocuk sorun yaşamıyor zanneder. Peki, bu çocuklar neden sözlerini tutmazlar? Bu çocuklar için aileyle çatışmak bir kaygı sebebi olabilir. Aile bir şey talep ettiğinde, o şeyi yapmak istemiyorsa ve bunu ifade ederse çatışma çıkacak diye korkar. Onun yerine, o anlık çatışmadan kaçmak için talebi kabul eder ama sonra sözünü tutmaz. Bunu çözmenin yolu, çocukla güvene dayalı bir ilişki kurmaktır. Bu ilişki kurulunca çocuk kendini rahatça ifade eder ve sadece yapabileceklerinin sözünü verir.

 

İNSANLAR NEDEN SİBER ZORBALIK YAPAR?

SAMSUNG, geçen çarşamba gününü “Siber zorbalığa hayır” günü ilan ederek, toplumumuzun temel bir sorununa parmak bastı. Peki, insan neden zorbalık yapar veya neden zorbalığa maruz kalır? İkisinin de altında öz güven sorunu yatıyor. Zorbalık yapan kişi kendisini değersiz hissettiği için diğer insanlara güç uygulayarak değerli hissetmek istiyor. Kendisinin değeri düşük olduğu için başka insanların değerini de düşürmeye çalışıyor. Böylece kendisi yukarıya çıkardığını düşünüyor. Diğer taraftan bir kişi ‘sürekli’ zorbalığa maruz kalıyorsa, onun da öz güven sorunu vardır. Bunu anlayan zorba, onu kurban olarak seçmiştir. Ama kişinin öz güveni yüksekse, başka insanların kendi değerini belirlemesine izin vermez ve dolayısıyla zorbalığa maruz kalmaz. Tabii ki bazen zorbalığa uğrayabilir ama bu sürekli olmaz. Onun öz güvenli olduğunu anlayan zorba, ona zorbalık yapmayı bırakır çünkü onun değerini düşüremeyeceğini bilir. Kısacası, hem zorbalığı yapmak hem de ‘sürekli’ zorbalığa maruz kalmak, bir öz güven sorunudur. Zorbalığın çözümü cezalar değil, çocuklarda öz güven oluşturmaktır.

 

16 Aralık 2017

aileergenlevlenmegençgünümüzinsank7çocuksorun
Share

Köşe Yazıları

Özgür Bolat Editör

İLGİLİ YAZILAR

Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
13 Ocak 2021
Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
13 Ağustos 2019
Öğrenci motivasyonu nasıl arttırılır?
13 Ağustos 2019

Yorum Yaz


Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Site İçi Arama

  • Son Yazılar

    • Dr. Özgür Bolat ile Anne Baba Okulu
    • Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
    • Pınar Gültekin
    • Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
    • Okullar çocukları neden iş dünyasına hazırlayamıyor?
  • Haber Bülteni

  • SOSYAL MEDYA

  • TAKVİM

    Temmuz 2022
    P S Ç P C C P
     123
    45678910
    11121314151617
    18192021222324
    25262728293031
    « Mar    


  • SOSYAL MEDYA

  • Köşe Yazıları

    • Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
      13 Ocak 2021
    • Pınar Gültekin
      22 Temmuz 2020
    • Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
      13 Ağustos 2019

  • Haber Bülteni


  • Anasayfa
  • Hakkında
  • Anne Baba Okulu
  • Öğretmem Akademisi
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
www.veotesi.com © 2016

‘Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerez konumlandırmaktayız, kullanmaya devam ettiğinizde çerezler ile toplanan kişisel verileriniz Veri Politikamız-Bilgilendirmelerimiz'de belirtilen amaçlar ve yöntemlerle mevzuatına uygun olarak kullanılacaktır.

Dr. Özgür Bolat
KİŞİSEL VERİ KANUNU KAPSAMINDA BİLGİLENDİRME METNİ

Özgür Bolat Özel Eğitim ve LTD. ŞTİ. Şirketi olarak, siz değerli müşterilerimiz ve çözüm ortaklarımızın güvenliğini göz önünde bulundurarak, başta özel hayatın gizliliği olmak üzere, temel hak ve özgürlüklerin korunması amacıyla, kişisel verilerle ilgili düzenlenen "Kişisel Verilerin Korunması Kanunu" hususunda sizi bilgilendirmek istiyoruz.

Amacımız; sizlerin memnuniyeti doğrultusunda, kişisel verilerinizin alınma şekilleri, işlenme amaçları, hukuki nedenleri ve haklarınız konularında sizi en şeffaf şekilde bilgilendirmektir.

Kurumumuza iletmiş olduğunuz veya Kurumumuzun usül ve işlemleri çerçevesinde edinmiş olduğu her türlü kişisel veri ile biyometrik veri, sağlık verisi dahil her türlü özel nitelikli veriniz bakımından (“Veri”), 7 Nisan 2016 tarihinde yürürlüğe giren 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) gereğince, Kurumumuz Özgür Bolat Özel Eğitim ve LTD. ŞTİ. ŞİRKETİ Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel bilgileri kanunda açıklandığı çerçevede; elde edebilecek, kaydedebilecek, depolayabilecek, muhafaza edebilecek, hizmetlerini devam ettirebilmek amacıyla güncelleyebilecek, değiştirebilecek, yeniden düzenleyebilecek, mevzuatın izin verdiği durumlarda ve ölçüde üçüncü kişilere açıklayabilecek, devredebilecek, aktarabilecek, paylaşabilecek, sınıflandırabilecek, anonim hale getirebilecek ve kanunda sayılan diğer şekillerde işleyebilecektir.

Kişisel verilerinizin işlenme amaçları ve hukuki sebepleri; Mevzuat kapsamında faaliyet alanımız kapsamında işlemlerin yerine getirilmesi, yürütülmesi ve geliştirilebilmesi, bu hizmetlere ve ürünlere yönelik tanıtım, pazarlama ve kampanya faaliyetlerinin yapılması, akdettiğiniz ve/veya akdettiğimiz sözleşmelerin gereğinin yerine getirilmesi; istihbarat, bilgi araştırmaları ve kredibilite değerlemelerinin yapılması, planlama, istatistik, müşteri memnuniyeti çalışmaları, güvenliğin sağlanması, otoritelerce öngörülen bilgi saklama, raporlama, bilgilendirme yükümlülüklerine uyulması, tarafınıza daha iyi ve güvenilir hizmet verilebilmesi, tarafınıza uygun hizmetler ve ürünler geliştirilmesi ve bunun kesintisiz olarak sürdürebilmesi amacıyla ve diğer nedenlerle kişisel verileriniz işlenmektedir.

Kişisel verilerin toplanma yöntemi: Kişisel verileriniz, otomatik ya da otomatik olmayan yollarla, yazılı, sözlü ya da elektronik ortamda toplanabilmektedir.

Yukarıda belirtilen amaçlarla, kişisel verilerin aktarılabileceği kişi/kuruluşlar: Kişisel Verileriniz; Kurumumuzun iştirakleri ve bunların alt kuruluşlarına; çalışanları, şirket görevlileri, hukuk, mali ve vergi danışmanları, denetçileri ve mevzuat hükümlerinin izin verdiği kişi, kurum ve kuruluşlar ile açık rızanızın bulunduğu diğer üçüncü kişilere; aktarılabilecektir.

Kanun’un 11. Maddesi Çerçevesinde Haklarınız; Kurumumuza başvurarak; kişisel verilerinizin a) işlenip işlenmediğini öğrenme, b) kişisel verileriniz işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme, c) kişisel verilerinizin işlenme amacını ve amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme, ç) kişisel verilerinizin yurt içinde veya yurt dışında aktarıldığı üçüncü kişileri bilme, d) kişisel verilerinizin eksik veya yanlış işlenmiş ise düzeltilmesini isteme, e) Kanun’un 7. maddesinde öngörülen şartlar çerçevesinde kişisel verilerinizin silinmesini veya yok edilmesini isteme, f) kişisel verilerinizin aktarıldığı üçüncü kişilere yukarıda sayılan (d) ve (e) bentleri uyarınca yapılan işlemlerin bildirilmesini isteme, g) kişisel verilerinizin münhasıran otomatik sistemler ile analiz edilmesi nedeniyle aleyhinize bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme ve ğ) kişisel verilerinizin kanuna aykırı olarak işlenmesi sebebiyle zarara uğramanız hâlinde zararın giderilmesini talep etme hakkına sahipsiniz.

Haklarınızın, düzenlemenin yürürlük tarihi olan 07.10.2016 tarihinden itibaren kullanılması mümkün olup, taleplerinizin yerine getirilmesini teminen Kurumumuzca yapılacak masrafları, KVKK’nın “Veri sorumlusuna başvuru” başlıklı 13. maddesinde belirtilen tarifeye göre tarafınızdan talep etme hakkımız saklıdır.