• Anasayfa
  • Hakkında
  • Anne Baba Okulu
  • Öğretmem Akademisi
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
  • SOSYAL MEDYA

  • Anasayfa
  • Hakkında
  • Anne Baba Okulu
  • Öğretmem Akademisi
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
Çocuklara kızmak onları nasıl etkiler?
11 Ağustos 2019

Birçok aile çocuğuna kızar. Acaba ailenin kızması çocuğu nasıl etkiler?

Kızmanın temelinde, öfke vardır. Öfkeyi sağlıklı ve sağlıksız diye ikiye ayırmak mümkün.

Sağlıksız öfkede birey kendi yaralarını, sağlıklı öfkede değerlerini korur.

Trafikteki öfkeli insanların çoğunda, öfke sağlıksızdır ama liderlerdeki öfke sağlıklıdır. Örneğin Atatürk, Gandi, Mandela emperyalist güçlere karşı öfkeliydi. Çünkü bağımsızlık değerini koruyorlardı.

 

 

YALAN SÖYLEME

Bir baba, çocuğuna ‘yalan söylediği için’ kızdığını söyledi. Nedeni sorunca, “Otoritem sarsıldı” dedi. Ama başka bir baba, “Benim için dürüstlük önemlidir”dedi.

Birinci baba, öfkeyle kendi yarasını (otorite); ikinci baba ise bir değeri (dürüstlük) koruyor.

Peki, bu iki kızma kendisini nasıl gösterir?

 

ŞİDDET ve KARARLILIK

Sağlıksız öfkedeki kızma kendisini ‘şiddet ve bağırma’ olarak; sağlıklı öfkedeki ise ‘kararlılık’ olarak gösterir. Ebeveyn şiddetlenmez. Kendisini sakince ifade eder.

Peki, bu iki kızmanın çocuğa etkisi nasıl olur?

 

DEĞERSİZLİK DUYGUSU

Aile, çocuğuna kendi ihtiyacından dolayı kızarsa çocukta korku ve değersizlik duygusu oluşmaya başlar. Çocuk der ki “Ailem kendi ihtiyacından dolayı bana kızıyor”.

Ailesi tarafından kullanıldığını bile düşünebilir. Örneğin çocuk “Ailem kendi başarı imajını sürdürmek için benim başarılı olmamı istiyor ve bana kızıyor” der.

Aile, bir değer ihlalinden dolayı kızarsa çocukta değersizlik duygusu oluşmaz çünkü çocuk bilir ki bu kızmanın temelinde ‘ailenin kendi ihtiyaçları’ yok, bir ‘değer’ var.

Peki, değer ihlalinden dolayı duyulan öfkede, şiddet veya bağırma yok mudur?

Ben çok rastlamadım. Genellikle sakinlik, kararlılık ve kesinlik vardır.

 

KARARLI SÖYLEM

Kısacası, kendi ihtiyacımızdan dolayı öfke oluşursa bunu çocuğa yansıtmadan, kendi içimizde çözmeliyiz. Onlara asla kızmamalıyız. Bu, çocuğa zarar verir.

Değer ihlali görürsek, bunu çocuğa sakince ve kararlılıkla söylemeliyiz. Aslında bu söyleme ‘kızma’ değil, ‘kararlı söylem’ diyebiliriz. Bu, çocuğa zarar vermez. Tam tersi değer oluşturur. Çocuk mutlu ve huzurlu büyür.

 

DERS SÜRELERİ KISALTILMALI MI?

MİLLİ Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, ders saatlerinin kısaltılması gerektiğini söyledi. Acaba bu değişim, öğrenmenin kalitesini arttırır mı? 1990’larda Amerika’da birçok eyalet ders sürelerini 50 dakikadan 90 dakikayı çıkararak, ‘blok ders’ sistemini benimsedi. Amaç
öğrenmenin kalitesini arttırmaktı. Ama kalite bazı derslerde arttı, bazılarında artmadı. Peki bunu belirleyen etken neydi? Dersin işleniş şekli.

Öğretmenin anlatımına bağlı, öğretmen merkezli derslerde, çocuklar sıkıldı ve blok ders öğrenmeyi ‘olumsuz’ etkiledi. Keşfetmeye ve deneye bağlı öğrenci merkezli derslerde ise öğrenmenin kalitesi arttı. Çünkü keşfetmenin olduğu derslerde, kısa süre öğrenme sürecini bölüyordu. Çocuklar deneyinin sonucuna ulaşamadan ders bitiyordu. Hatta Amerika’daki blok dersleri örnek alan çoğu Latin Amerika ülkesi de başarısız oldu. Çünkü orada da dersler çoğunlukla öğrenci değil, öğretmen merkezliydi. Bu sebeple aslında derslerin süresini kısaltmaktansa derslerin doğasını değiştirmemiz gerekir. Asıl o zaman çocuklar sıkılmaz. Unutmayalım ki Maria Montessori der ki “Öğrenme sürecinde olan bir çocuk 4 saat konsantre olabilir”.

 

ÇOCUKLAR NEDEN HEMEN BÜYÜMEK İSTER?

Çocuğum 5 yaşında ve sürekli “Anne ben ne zaman büyüyeceğim?” diye soruyor. Nasıl bir yanıt vermeliyim?

Maalesef toplumumuzda çocuklar güçsüzlük duygusuyla büyüdüğü için bu duygudan kurtulmak için hemen büyümek istiyor. Aile bu güçsüzlük duygusunu nasıl yaratıyor? Biri direkt diğeri dolaylı olmak üzere iki farklı yöntemle yapıyor. Örneğin, “Yemeğini yemezsen büyümezsin” diyerek, çocuğa “Senin görevin büyümek” mesajını veriyor. Büyümenin de bir yaşı olmadığına göre çocuk her zaman eksik veya güçsüz hissediyor. Aile bazen de çocuğa dolaylı olarak mesaj veriyor. Örneğin, “O senin yapabileceğin bir iş değil” veya “O iş için sen daha küçüksün” gibi söylemlerde bulunuyor. Çocuk da hemen büyümek istiyor. Peki, aile ne demeli? Eğer çocuk bir işe kalkışırsa o işin mutlaka onun seviyesinde olan bir kısmı vardır. İş bölümü yapıp, o kısım çocuğa yaptırılmalı. Çocuk bu durumda, benim seviyem ne olursa olsun, “Her seviyede bir iş yapabilirim” der. Büyümeye çalışmak yerine doya doya çocukluğunu yaşar.

 

ÇOCUKLAR NEDEN YEMEK YEMEZ?

Çocuğum yemek yemiyor. Zorla yemek yediriyorum. Ne yapmam lazım?

Bireylerin bilinçaltı olduğu gibi toplumların da bilinçaltı vardır. Carl Jung buna ‘kolektif bilinçaltı’ der. Atalarımız çoğunlukla göçebe yaşadığı için açlık ve soğuk her zaman büyük bir tehdit olmuştur. Bu iki tehdit kolektif bilinçaltına işlemiş ve günümüze kadar gelmiştir. Bundan dolayı çocukların aç kalmasından ve üşümesinden çok korkarız. Zorla yemek yediririz veya zorla giydiririz. Hiçbir canlı açlıktan ölmez (aç bırakmak ya da yiyecek bulamamak hariç tabii ki) veya bile bile kendini soğuğa maruz bırakmaz. Onun için ailelerin bu konuda baskıyı kaldırması ve çocuğunun neden yemek yemediğini keşfetmesi gerekir. Aileler kaygılarını yenip sebeplerini anlarsa, sorumluluğu çocuğa bırakırsa, çocuk kendi doğasına dönüp yemeye başlar.

 

NOT: Toplumun aydınlatıcısı olan tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü’nü kutlarım.

 

25 Kasım 2017

aileçocuköfkesöylem
Share

Köşe Yazıları

Özgür Bolat Editör

İLGİLİ YAZILAR

Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
13 Ocak 2021
Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
13 Ağustos 2019
Oyun çocukları nasıl etkiler?
13 Ağustos 2019

Yorum Yaz


Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Site İçi Arama

  • Son Yazılar

    • Dr. Özgür Bolat ile Anne Baba Okulu
    • Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
    • Pınar Gültekin
    • Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
    • Okullar çocukları neden iş dünyasına hazırlayamıyor?
  • Haber Bülteni

  • SOSYAL MEDYA

  • TAKVİM

    Temmuz 2022
    P S Ç P C C P
     123
    45678910
    11121314151617
    18192021222324
    25262728293031
    « Mar    


  • SOSYAL MEDYA

  • Köşe Yazıları

    • Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
      13 Ocak 2021
    • Pınar Gültekin
      22 Temmuz 2020
    • Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
      13 Ağustos 2019

  • Haber Bülteni


  • Anasayfa
  • Hakkında
  • Anne Baba Okulu
  • Öğretmem Akademisi
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
www.veotesi.com © 2016

‘Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerez konumlandırmaktayız, kullanmaya devam ettiğinizde çerezler ile toplanan kişisel verileriniz Veri Politikamız-Bilgilendirmelerimiz'de belirtilen amaçlar ve yöntemlerle mevzuatına uygun olarak kullanılacaktır.

Dr. Özgür Bolat
KİŞİSEL VERİ KANUNU KAPSAMINDA BİLGİLENDİRME METNİ

Özgür Bolat Özel Eğitim ve LTD. ŞTİ. Şirketi olarak, siz değerli müşterilerimiz ve çözüm ortaklarımızın güvenliğini göz önünde bulundurarak, başta özel hayatın gizliliği olmak üzere, temel hak ve özgürlüklerin korunması amacıyla, kişisel verilerle ilgili düzenlenen "Kişisel Verilerin Korunması Kanunu" hususunda sizi bilgilendirmek istiyoruz.

Amacımız; sizlerin memnuniyeti doğrultusunda, kişisel verilerinizin alınma şekilleri, işlenme amaçları, hukuki nedenleri ve haklarınız konularında sizi en şeffaf şekilde bilgilendirmektir.

Kurumumuza iletmiş olduğunuz veya Kurumumuzun usül ve işlemleri çerçevesinde edinmiş olduğu her türlü kişisel veri ile biyometrik veri, sağlık verisi dahil her türlü özel nitelikli veriniz bakımından (“Veri”), 7 Nisan 2016 tarihinde yürürlüğe giren 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) gereğince, Kurumumuz Özgür Bolat Özel Eğitim ve LTD. ŞTİ. ŞİRKETİ Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel bilgileri kanunda açıklandığı çerçevede; elde edebilecek, kaydedebilecek, depolayabilecek, muhafaza edebilecek, hizmetlerini devam ettirebilmek amacıyla güncelleyebilecek, değiştirebilecek, yeniden düzenleyebilecek, mevzuatın izin verdiği durumlarda ve ölçüde üçüncü kişilere açıklayabilecek, devredebilecek, aktarabilecek, paylaşabilecek, sınıflandırabilecek, anonim hale getirebilecek ve kanunda sayılan diğer şekillerde işleyebilecektir.

Kişisel verilerinizin işlenme amaçları ve hukuki sebepleri; Mevzuat kapsamında faaliyet alanımız kapsamında işlemlerin yerine getirilmesi, yürütülmesi ve geliştirilebilmesi, bu hizmetlere ve ürünlere yönelik tanıtım, pazarlama ve kampanya faaliyetlerinin yapılması, akdettiğiniz ve/veya akdettiğimiz sözleşmelerin gereğinin yerine getirilmesi; istihbarat, bilgi araştırmaları ve kredibilite değerlemelerinin yapılması, planlama, istatistik, müşteri memnuniyeti çalışmaları, güvenliğin sağlanması, otoritelerce öngörülen bilgi saklama, raporlama, bilgilendirme yükümlülüklerine uyulması, tarafınıza daha iyi ve güvenilir hizmet verilebilmesi, tarafınıza uygun hizmetler ve ürünler geliştirilmesi ve bunun kesintisiz olarak sürdürebilmesi amacıyla ve diğer nedenlerle kişisel verileriniz işlenmektedir.

Kişisel verilerin toplanma yöntemi: Kişisel verileriniz, otomatik ya da otomatik olmayan yollarla, yazılı, sözlü ya da elektronik ortamda toplanabilmektedir.

Yukarıda belirtilen amaçlarla, kişisel verilerin aktarılabileceği kişi/kuruluşlar: Kişisel Verileriniz; Kurumumuzun iştirakleri ve bunların alt kuruluşlarına; çalışanları, şirket görevlileri, hukuk, mali ve vergi danışmanları, denetçileri ve mevzuat hükümlerinin izin verdiği kişi, kurum ve kuruluşlar ile açık rızanızın bulunduğu diğer üçüncü kişilere; aktarılabilecektir.

Kanun’un 11. Maddesi Çerçevesinde Haklarınız; Kurumumuza başvurarak; kişisel verilerinizin a) işlenip işlenmediğini öğrenme, b) kişisel verileriniz işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme, c) kişisel verilerinizin işlenme amacını ve amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme, ç) kişisel verilerinizin yurt içinde veya yurt dışında aktarıldığı üçüncü kişileri bilme, d) kişisel verilerinizin eksik veya yanlış işlenmiş ise düzeltilmesini isteme, e) Kanun’un 7. maddesinde öngörülen şartlar çerçevesinde kişisel verilerinizin silinmesini veya yok edilmesini isteme, f) kişisel verilerinizin aktarıldığı üçüncü kişilere yukarıda sayılan (d) ve (e) bentleri uyarınca yapılan işlemlerin bildirilmesini isteme, g) kişisel verilerinizin münhasıran otomatik sistemler ile analiz edilmesi nedeniyle aleyhinize bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme ve ğ) kişisel verilerinizin kanuna aykırı olarak işlenmesi sebebiyle zarara uğramanız hâlinde zararın giderilmesini talep etme hakkına sahipsiniz.

Haklarınızın, düzenlemenin yürürlük tarihi olan 07.10.2016 tarihinden itibaren kullanılması mümkün olup, taleplerinizin yerine getirilmesini teminen Kurumumuzca yapılacak masrafları, KVKK’nın “Veri sorumlusuna başvuru” başlıklı 13. maddesinde belirtilen tarifeye göre tarafınızdan talep etme hakkımız saklıdır.