• Anasayfa
  • Hakkında
  • Anne Baba Okulu
  • Öğretmem Akademisi
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
  • SOSYAL MEDYA

  • Anasayfa
  • Hakkında
  • Anne Baba Okulu
  • Öğretmem Akademisi
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
Çocuklar okulda neden sıkılır?
13 Ağustos 2019

Çocukları okullara öğrensin diye gönderiyoruz ama maalesef okullarda çok az öğrenme oluyor. Doğal olarak da çocuklar sıkılıyor.

Acaba okullarda neden az öğrenme oluyor? Çocuklar neden sürekli sıkılıyor?

Bunun yanıtı bir araştırmada gizli.

 

ARAŞTIRMA

Cardiff Üniversitesi’nden Dr. Matthias Gruber ve arkadaşları bir grup öğrenciye ekranda bazı sorular soruyor. Ama öğrenciler yanıtlamadan önce, ekrandaki sorunun yanıtını merak edip etmediğini soruyor. Doğal olarak öğrenciler, bazı soruların yanıtlarını merak ediyor, bazılarını etmiyor.

Soruların yanıtını göstermeden önce, çocuklara bir de bir insan yüzü gösteriyor. Daha sonra yanıtlar ekranda beliriyor.

İşin ilginç yanı tüm bu süreç bir fMRI makinesinin içinde oluyor. Yani araştırmacılar, öğrencilerin tüm beyin etkinliklerini kaydediyor. Beyin etkinlikleriyle, öğrencilerin merak durumları karşılaştırılınca ortaya çok net bir tablo çıkıyor.

 

MERAK DUYGUSU ve HAZIR OLMA

Çocuklar merak ettikleri soruların yanıtlarını öğrenmeden önce, beynin zevki yöneten kısmı (nucleus accumbens) etkin hale geliyor. Öğrenci sorunun yanıtını merak etmiyorsa bu kısmı etkin hale gelmiyor. Başka bir deyişle, merak yoksa beyin adeta kendini kapatıyor. İlgisini çekmeyen bir şeye kendini hazırlamayarak enerjisini boşa harcamak istemiyor.

Ama merak varsa beyin dopamin salgılayarak kendini öğrenmeye hazır hale getiriyor.

Peki bu bulgu okullar için ne anlama gelir?

 

OKUL KEYİFLİ MİDİR?

Biz okullarda çocuklara merak etmediği soruları sorarsak veya merak oluşturmadan önce soru sorarsak ya da ders işlersek, çocuk anlatacağımız konuyla ilgilenmiyor. Çünkü beyin dopamin salgılamıyor. Doğal olarak da sıkılıyor.

Sıkılınca huzursuzluk yapıyor. Sıkılma, hem öğrenmeyi olumsuz etkiliyor hem de davranış sorunları ortaya çıkarıyor.

Peki beyin dopamin salgılayarak hazır hale gelmezse çocuk yine de öğrenebilir mi?

 

MERAK DUYGUSU ve ÖĞRENME

Dr. Gruber, bu sorunun yanıtına da bakıyor. Öğrencilere, bir saat sonra bir test yapıyor. Çocuklara ekranda sorduğu soruları tekrar soruyor (tüm soruların yanıtlarını daha önce çocuklara ekranda göstermişti). Sonuçlar çok net şekilde gösteriyor ki çocuklar yanıtını merak ettiği soruların çoğuna doğru yanıt veriyor. Merak etmedikleri soruların yanıtlarını çok öğrenmemiş.

Bunun nedenini anlamak için öğrencilerin beyin etkinliklerine bakıyor. Öğrenci sorunun yanıtını merak ettiyse beynin öğrenmeyi yöneten kısmı (right hippocampus) etkin hale gelmiş. Merak etmediyse bu kısım etkin hale gelmemiş.

Yani beyin diyor ki merak etmediğin şeyi öğrenmene gerek yok.

Aynen bizim okullarda olduğu gibi.

 

BÜTÜNCÜL ÖĞRENME

Hatırlarsanız Dr. Gruber, öğrencilere bir de yüz göstermişti. Öğrenciler sorunun yanıtını merak ettiği durumlarda gösterilen yüzü daha çok hatırlıyor. Yani çocuklarda merak oluşunca, çocuklar sadece konuları değil, o an ortamda olan şeyleri de öğreniyor. Daha kapsamlı ve bütüncül bir öğrenme oluyor.

Kısacası okullarda gerçek bir öğrenme ortamı yaratmak ve çocuklar sıkılmadan, severek okula gitsin istiyorsak çocuklarda merak uyandırmamız gerekir.

Peki okullarda neden merak uyandıramıyoruz?

 

OKUL ve MERAK

Merakın oluşmamasının çok sebebi var ama en önemlisi şu:

Merakın oluşabilmesi için çocukların kafasında deneyim sonucunda bir şema (düşünme modeli) ve daha sonra da bu şemada bir boşluk oluşması gerekir. Bu durumda çocuk da o boşluğu doldurmak için meraklanır ve yeni bilgilerin peşinden koşar.

Zaten bu sebepten dolayı insanlar ilgilerini çeken konularda daha meraklıdır. Çünkü bu konularla ilgili bir şema oluşmuştur ve kişi de o şemayı sürekli genişletmek ve daha da bütün hale getirmek ister.

Ama maalesef biz okullarda çocukların ilgi alanını gözetmeden müfredatı aktarmak ve sınava hazırlanmakla meşgulüz. Doğal olarak da çocuklar okullarda hem sıkılıyor hem de öğrenemiyor.

 

ÖDEVLER ÖĞRENMEYİ SAĞLAR MI?

Çocuklar ödevlerden de sıkılıyor. Neden? Çünkü maalesef ödevler çocukları keşfetmeye yönlendirmiyor ve dolayısıyla meraklandırmıyor. Ödevler genelde tekrar ödevi oluyor ve herkese aynı ödev veriliyor. Doğal olarak da çocuklar ödevi yapmak istemiyor. Çok haklılar. Sıkıcı olan bir şeyi kimse yapmak istemez. Çoğu aile de çocuğun merakı, ilgisi ya da keşfetmesiyle ilgilenmediği için zorla çocuğa ödev yaptırıyor. Peki zorla ödev yapılsa da öğrenme gerçekleşir mi? Duke Üniversitesi’nden Harris Cooper’ın araştırmasına göre ödevin ilkokulda öğrenmeye katkısı çok az. En fazla katkı lisede ama orada da etki yüzde 25’in altında. Cooper’ın burada önerisi de ‘10 dakika kuralı’. Ödev için her sınıf seviyesi için 10 dakika eklenmeli. Örneğin üçüncü sınıf öğrencisi 30 dakikadan fazla ödev yapmamalı. Dahası ödevin türü de önemli. Ödev proje ya da keşfetme ödevi olursa katkısı çok daha fazla. Çünkü merak uyandırıyor. Kısacası ödevler de merak uyandırmalı. Aksi takdirde bu ödevler öğrenmeyi sağlamadığı gibi çocuğa zarar verir, çünkü çocuğun oyun ve sosyalleşme zamanından çalar. Benim inancım odur ki öğretmen derste öyle bir merak uyandırmalı ki çocuk evde öğrenmek istesin. Bu durumda okulda ödev verilmez ama çocuklar evde ödev yapar.

 

24 Şubat 2018

aileçocukdurumduygukeyifmeraköğrenmeokul
Share

Köşe Yazıları

Özgür Bolat Editör

İLGİLİ YAZILAR

Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
13 Ocak 2021
Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
13 Ağustos 2019
Okullar çocukları neden iş dünyasına hazırlayamıyor?
13 Ağustos 2019

Yorum Yaz


Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Site İçi Arama

  • Son Yazılar

    • Dr. Özgür Bolat ile Anne Baba Okulu
    • Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
    • Pınar Gültekin
    • Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
    • Okullar çocukları neden iş dünyasına hazırlayamıyor?
  • Haber Bülteni

  • SOSYAL MEDYA

  • TAKVİM

    Temmuz 2022
    P S Ç P C C P
     123
    45678910
    11121314151617
    18192021222324
    25262728293031
    « Mar    


  • SOSYAL MEDYA

  • Köşe Yazıları

    • Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
      13 Ocak 2021
    • Pınar Gültekin
      22 Temmuz 2020
    • Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
      13 Ağustos 2019

  • Haber Bülteni


  • Anasayfa
  • Hakkında
  • Anne Baba Okulu
  • Öğretmem Akademisi
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
www.veotesi.com © 2016

‘Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerez konumlandırmaktayız, kullanmaya devam ettiğinizde çerezler ile toplanan kişisel verileriniz Veri Politikamız-Bilgilendirmelerimiz'de belirtilen amaçlar ve yöntemlerle mevzuatına uygun olarak kullanılacaktır.

Dr. Özgür Bolat
KİŞİSEL VERİ KANUNU KAPSAMINDA BİLGİLENDİRME METNİ

Özgür Bolat Özel Eğitim ve LTD. ŞTİ. Şirketi olarak, siz değerli müşterilerimiz ve çözüm ortaklarımızın güvenliğini göz önünde bulundurarak, başta özel hayatın gizliliği olmak üzere, temel hak ve özgürlüklerin korunması amacıyla, kişisel verilerle ilgili düzenlenen "Kişisel Verilerin Korunması Kanunu" hususunda sizi bilgilendirmek istiyoruz.

Amacımız; sizlerin memnuniyeti doğrultusunda, kişisel verilerinizin alınma şekilleri, işlenme amaçları, hukuki nedenleri ve haklarınız konularında sizi en şeffaf şekilde bilgilendirmektir.

Kurumumuza iletmiş olduğunuz veya Kurumumuzun usül ve işlemleri çerçevesinde edinmiş olduğu her türlü kişisel veri ile biyometrik veri, sağlık verisi dahil her türlü özel nitelikli veriniz bakımından (“Veri”), 7 Nisan 2016 tarihinde yürürlüğe giren 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) gereğince, Kurumumuz Özgür Bolat Özel Eğitim ve LTD. ŞTİ. ŞİRKETİ Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel bilgileri kanunda açıklandığı çerçevede; elde edebilecek, kaydedebilecek, depolayabilecek, muhafaza edebilecek, hizmetlerini devam ettirebilmek amacıyla güncelleyebilecek, değiştirebilecek, yeniden düzenleyebilecek, mevzuatın izin verdiği durumlarda ve ölçüde üçüncü kişilere açıklayabilecek, devredebilecek, aktarabilecek, paylaşabilecek, sınıflandırabilecek, anonim hale getirebilecek ve kanunda sayılan diğer şekillerde işleyebilecektir.

Kişisel verilerinizin işlenme amaçları ve hukuki sebepleri; Mevzuat kapsamında faaliyet alanımız kapsamında işlemlerin yerine getirilmesi, yürütülmesi ve geliştirilebilmesi, bu hizmetlere ve ürünlere yönelik tanıtım, pazarlama ve kampanya faaliyetlerinin yapılması, akdettiğiniz ve/veya akdettiğimiz sözleşmelerin gereğinin yerine getirilmesi; istihbarat, bilgi araştırmaları ve kredibilite değerlemelerinin yapılması, planlama, istatistik, müşteri memnuniyeti çalışmaları, güvenliğin sağlanması, otoritelerce öngörülen bilgi saklama, raporlama, bilgilendirme yükümlülüklerine uyulması, tarafınıza daha iyi ve güvenilir hizmet verilebilmesi, tarafınıza uygun hizmetler ve ürünler geliştirilmesi ve bunun kesintisiz olarak sürdürebilmesi amacıyla ve diğer nedenlerle kişisel verileriniz işlenmektedir.

Kişisel verilerin toplanma yöntemi: Kişisel verileriniz, otomatik ya da otomatik olmayan yollarla, yazılı, sözlü ya da elektronik ortamda toplanabilmektedir.

Yukarıda belirtilen amaçlarla, kişisel verilerin aktarılabileceği kişi/kuruluşlar: Kişisel Verileriniz; Kurumumuzun iştirakleri ve bunların alt kuruluşlarına; çalışanları, şirket görevlileri, hukuk, mali ve vergi danışmanları, denetçileri ve mevzuat hükümlerinin izin verdiği kişi, kurum ve kuruluşlar ile açık rızanızın bulunduğu diğer üçüncü kişilere; aktarılabilecektir.

Kanun’un 11. Maddesi Çerçevesinde Haklarınız; Kurumumuza başvurarak; kişisel verilerinizin a) işlenip işlenmediğini öğrenme, b) kişisel verileriniz işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme, c) kişisel verilerinizin işlenme amacını ve amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme, ç) kişisel verilerinizin yurt içinde veya yurt dışında aktarıldığı üçüncü kişileri bilme, d) kişisel verilerinizin eksik veya yanlış işlenmiş ise düzeltilmesini isteme, e) Kanun’un 7. maddesinde öngörülen şartlar çerçevesinde kişisel verilerinizin silinmesini veya yok edilmesini isteme, f) kişisel verilerinizin aktarıldığı üçüncü kişilere yukarıda sayılan (d) ve (e) bentleri uyarınca yapılan işlemlerin bildirilmesini isteme, g) kişisel verilerinizin münhasıran otomatik sistemler ile analiz edilmesi nedeniyle aleyhinize bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme ve ğ) kişisel verilerinizin kanuna aykırı olarak işlenmesi sebebiyle zarara uğramanız hâlinde zararın giderilmesini talep etme hakkına sahipsiniz.

Haklarınızın, düzenlemenin yürürlük tarihi olan 07.10.2016 tarihinden itibaren kullanılması mümkün olup, taleplerinizin yerine getirilmesini teminen Kurumumuzca yapılacak masrafları, KVKK’nın “Veri sorumlusuna başvuru” başlıklı 13. maddesinde belirtilen tarifeye göre tarafınızdan talep etme hakkımız saklıdır.