• Anasayfa
  • Hakkında
  • Anne Baba Okulu
  • Öğretmem Akademisi
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
  • SOSYAL MEDYA

  • Anasayfa
  • Hakkında
  • Anne Baba Okulu
  • Öğretmem Akademisi
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
‘Ben dili’ iletişimi nasıl bozar?
13 Ağustos 2019

Maalesef birçok ebeveyn, öğretmen veya yönetici doğru iletişim için ‘ben dili’ kullanıyor.

Acaba ‘ben dili’ gerçekten doğru bir iletişim tarzı mıdır?

Bizim anladığımız anlamda olan ‘ben dili’, maalesef tam tersi, iletişimi bozar. Nasıl mı?

 

‘BEN DİLİ’ CÜMLELERİ

Çocuk, aynı yetişkinler gibi seçim yapıyor ve yemek yemek istemiyor. Anne, “Yemeğini yemezsen üzülüyorum” diyor.

Çocuklar bahçede koşup oyun oynuyor. Öğretmen, “Siz bu şekilde koşunca endişeleniyorum” diyor. Bu durumda çocuk da şöyle düşünüyor: “Olayın benimle ilgisi yok. Burada önemli olan benim duygum değil, annemin/öğretmenimin duygusu.”

Değersizlik duygusu başlıyor.

 

ÇOCUĞA SAYGI

Dahası çocuk kendi kendine diyor ki: “Annemin, benim yemek yemek istemeyişime (kararlarıma) saygısı yok.”

Mesela aynı cümleyi bir yetişkine asla söylemeyiz. Eve gelen misafirin karnı aç değilse kültürel olarak ayıp olmasın diye belki ısrarcı oluruz ama asla “Sen yemek yemezsen üzülürüz” demeyiz. Aynı cümleyi neden çocuk için kuruyoruz ki?

Bu durumda çocuk kendine saygı duyulmadığını düşünür ve değersizlik duygusu oluşur.

 

GEREKÇE BELİRTMEK

Yetişkinler bazen ‘ben dili’ kullanırken, duygusunun gerekçesini belirterek yararlı olduğunu düşünür. Aslında gerekçe belirtmek cümlenin zararını daha da arttırır.

Örneğin anne der ki: “Yemeğini yemezsen büyüyemezsin. Üzülüyorum.”

Çocuk da bu durumda görevinin büyümek olduğunu zanneder. Bir çocuk ne zaman büyür? 18 yaşında diyelim.

Çocuk yukarıdaki sebepten dolayı bu yaşa kadar kendisini güçsüz hisseder. Çoğu çocuk sürekli annesine şu soruyu sorar: “Anne ben büyüdüm mü?”

Bizim toplumda çocuklar sürekli büyümek ister, çünkü yetişkinlerin oluşturduğu güçsüzlük duygusundan kurtulmak ister.

Çocuğun görevi büyümek değil, çocukluğunu yaşamaktır.

 

ÇOCUĞA HAKSIZLIK

‘Ben dili’ eğitimi alan bir öğretmen, gerekçe belirterek çocuklara şöyle demiş: “Koşunca düşeceksiniz diye endişeleniyorum.” Çocuk da “Ama öğretmenim sen endişeleniyorsun diye biz teneffüslerde oyun oynayamıyoruz. Bu gerçekten haksızlık” demiş.

Çocuk çok haklı. Çocuğun koşmak ve oynamak en büyük hakkı. Öğretmenin görevi, tehlikesiz oyun alanı yaratmak ve çocukların koşmasına izin vermektir.

 

BENİM DUYGUM SANA BAĞLI

‘Ben dili’ çok gizli tehlikeli bir mesaj daha verir: “Benim duygum senin davranışlarına bağlı.”

Anne veya öğretmen, çocuğu kendi duygularından sorumlu tutar. Bir nevi duygusal manipülasyon diyebiliriz. Bu durumda, çocuk da annesini ve öğretmenini kopyalar ve der ki: “O zaman benim duygularım da başkalarına bağlı.”

Duygularının sorumluluğunu almaz. Kendisi kötü hissettiğinde, “Ben neden kötü hissettim” diye sormadan, hemen kendi duygusundan başkalarını sorumlu tutar. Suçlu arar. Bunu toplumumuzda sıkça gözlemleriz.

Her insan kendi duygusundan sorumludur. Duygularının sorumluluğunu alamayan bir insan mutlu olamaz.

Kısacası bizim anladığımız anlamda ‘ben dili’ iletişimi bozar ve çocukta değersizlik duygusu yaratır. Hem çocuğa ‘Burada önemli olan senin değil, benim duygum’ mesaj verir hem de çocuğa, duygularının sorumluğunu almadan başkalarını duygulardan kendisini sorumlu tutmayı öğretir.

 

ÖĞRETMENİN OTORİTESİ

Geri bildirim vermek üzere bir sınıfta öğretmen gözlemi yapıyordum. Öğretmen çocuklara, “Gürültü yapınca sesimi duyuramıyorum. Üzülüyorum” dedi.

Öğretmenle samimi bir geri bildirim seansı yaptıktan sonra, kendisine sordum: “Hocam gerçekte neden üzüldünüz?”

Öğretmen “Sanırım otoritem sarsıldı diye üzüldüm” dedi.

“Sınıfta ben olmasam üzülür müydünüz?”

Öğretmen güldü ve ekledi: “Sanırım o zaman üzülmez, sinirlenirdim.”

Öğretmenin üzülmesinin ve öfkelenmesinin asıl sebebi, kendi otorite kurma ihtiyacıdır. Bunu öğrencilere yüklememelidir.

Üzülmemesi ve öfkelenmemesi için otorite kurma ihtiyacını sorgulaması gerekir.

Kısacası duygularımızın kaynağı bizdedir. Karşı tarafa duygusal yük yüklemeye hakkımız yok. Yüklersek, iletişimimiz doğal olarak bozulur.

 

NOT: Dikkat ederseniz, ‘bizim anladığımız anlamda’ ben dili iletişimi bozar dedim. Ben dili doğru kullanılırsa zarar vermez.

Peki ben dilinin doğru kullanımı nasıl olmalıdır? Ben dilini nasıl kullanırsak karşımızdaki insan değersiz hissetmez? Ben dilini nasıl kullanırsak
karşıdaki kişi duygusal baskıya maruz kalmış olmaz. Onu da haftaya yazacağım.

 

DUYGULARIMIZIN KAYNAĞI KİMDEDİR?

 Anne veya öğretmen, ‘Benim duygum sana bağlı’ mesajı vererek, çocukla arasında bağımlı bir ilişki yaratır. Çocuk kendi duygularını hiçe sayarak, annesinin duygusu için yaşamaya başlar. Kendi duygularını yaşadığı anda suçlu hisseder. Bu da çocuğun ‘birey’ olmasını engeller. Acaba gerçekte anne neden üzülüyor?

Annelere bu soruyu sıkça şöyle sorarım: “Çocuk yemek yemeyince gerçekte neden üzülüyorsunuz? Herkes 5 dakika düşünsün ve kendinde üzüntüyü yaratan yarayı bulsun.”

Genelde şöyle yanıtlar geliyor:

– Benim boyum 1.50. Çocuk da yemeyince cüce kalacak diye çok korkuyorum. Üzüntümün kaynağı bu.

– Çocuk yemeğini yiyince kendi görevimi yapmış hissediyorum.

– Çocuğum çok yemek yemiyor. Çocuk yemek yiyince böyle bir başarı hissi geliyor. Kendimi iyi bir anne olarak hissediyorum.

– Onun için uğraşıp yemek yapıyorum. Yemeyeceğim deyince üzülüyorum.

Görüldüğü üzere annenin üzülmesinin asıl sebebi kendisi.

Bu durumda annenin yapması gereken, kendisinden kaynaklanan bu duyguyu tanımlamak ve onu yönetmek.

 

24 Mart 2018

belirtmebençocukdiliebeveyngerçekhaksızlıkkararotoritesaygı
Share

Köşe Yazıları

Özgür Bolat Editör

İLGİLİ YAZILAR

Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
13 Ocak 2021
Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
13 Ağustos 2019
Oyun çocukları nasıl etkiler?
13 Ağustos 2019

Yorum Yaz


Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Site İçi Arama

  • Son Yazılar

    • Dr. Özgür Bolat ile Anne Baba Okulu
    • Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
    • Pınar Gültekin
    • Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
    • Okullar çocukları neden iş dünyasına hazırlayamıyor?
  • Haber Bülteni

  • SOSYAL MEDYA

  • TAKVİM

    Temmuz 2022
    P S Ç P C C P
     123
    45678910
    11121314151617
    18192021222324
    25262728293031
    « Mar    


  • SOSYAL MEDYA

  • Köşe Yazıları

    • Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
      13 Ocak 2021
    • Pınar Gültekin
      22 Temmuz 2020
    • Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
      13 Ağustos 2019

  • Haber Bülteni


  • Anasayfa
  • Hakkında
  • Anne Baba Okulu
  • Öğretmem Akademisi
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
www.veotesi.com © 2016

‘Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerez konumlandırmaktayız, kullanmaya devam ettiğinizde çerezler ile toplanan kişisel verileriniz Veri Politikamız-Bilgilendirmelerimiz'de belirtilen amaçlar ve yöntemlerle mevzuatına uygun olarak kullanılacaktır.

Dr. Özgür Bolat
KİŞİSEL VERİ KANUNU KAPSAMINDA BİLGİLENDİRME METNİ

Özgür Bolat Özel Eğitim ve LTD. ŞTİ. Şirketi olarak, siz değerli müşterilerimiz ve çözüm ortaklarımızın güvenliğini göz önünde bulundurarak, başta özel hayatın gizliliği olmak üzere, temel hak ve özgürlüklerin korunması amacıyla, kişisel verilerle ilgili düzenlenen "Kişisel Verilerin Korunması Kanunu" hususunda sizi bilgilendirmek istiyoruz.

Amacımız; sizlerin memnuniyeti doğrultusunda, kişisel verilerinizin alınma şekilleri, işlenme amaçları, hukuki nedenleri ve haklarınız konularında sizi en şeffaf şekilde bilgilendirmektir.

Kurumumuza iletmiş olduğunuz veya Kurumumuzun usül ve işlemleri çerçevesinde edinmiş olduğu her türlü kişisel veri ile biyometrik veri, sağlık verisi dahil her türlü özel nitelikli veriniz bakımından (“Veri”), 7 Nisan 2016 tarihinde yürürlüğe giren 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) gereğince, Kurumumuz Özgür Bolat Özel Eğitim ve LTD. ŞTİ. ŞİRKETİ Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel bilgileri kanunda açıklandığı çerçevede; elde edebilecek, kaydedebilecek, depolayabilecek, muhafaza edebilecek, hizmetlerini devam ettirebilmek amacıyla güncelleyebilecek, değiştirebilecek, yeniden düzenleyebilecek, mevzuatın izin verdiği durumlarda ve ölçüde üçüncü kişilere açıklayabilecek, devredebilecek, aktarabilecek, paylaşabilecek, sınıflandırabilecek, anonim hale getirebilecek ve kanunda sayılan diğer şekillerde işleyebilecektir.

Kişisel verilerinizin işlenme amaçları ve hukuki sebepleri; Mevzuat kapsamında faaliyet alanımız kapsamında işlemlerin yerine getirilmesi, yürütülmesi ve geliştirilebilmesi, bu hizmetlere ve ürünlere yönelik tanıtım, pazarlama ve kampanya faaliyetlerinin yapılması, akdettiğiniz ve/veya akdettiğimiz sözleşmelerin gereğinin yerine getirilmesi; istihbarat, bilgi araştırmaları ve kredibilite değerlemelerinin yapılması, planlama, istatistik, müşteri memnuniyeti çalışmaları, güvenliğin sağlanması, otoritelerce öngörülen bilgi saklama, raporlama, bilgilendirme yükümlülüklerine uyulması, tarafınıza daha iyi ve güvenilir hizmet verilebilmesi, tarafınıza uygun hizmetler ve ürünler geliştirilmesi ve bunun kesintisiz olarak sürdürebilmesi amacıyla ve diğer nedenlerle kişisel verileriniz işlenmektedir.

Kişisel verilerin toplanma yöntemi: Kişisel verileriniz, otomatik ya da otomatik olmayan yollarla, yazılı, sözlü ya da elektronik ortamda toplanabilmektedir.

Yukarıda belirtilen amaçlarla, kişisel verilerin aktarılabileceği kişi/kuruluşlar: Kişisel Verileriniz; Kurumumuzun iştirakleri ve bunların alt kuruluşlarına; çalışanları, şirket görevlileri, hukuk, mali ve vergi danışmanları, denetçileri ve mevzuat hükümlerinin izin verdiği kişi, kurum ve kuruluşlar ile açık rızanızın bulunduğu diğer üçüncü kişilere; aktarılabilecektir.

Kanun’un 11. Maddesi Çerçevesinde Haklarınız; Kurumumuza başvurarak; kişisel verilerinizin a) işlenip işlenmediğini öğrenme, b) kişisel verileriniz işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme, c) kişisel verilerinizin işlenme amacını ve amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme, ç) kişisel verilerinizin yurt içinde veya yurt dışında aktarıldığı üçüncü kişileri bilme, d) kişisel verilerinizin eksik veya yanlış işlenmiş ise düzeltilmesini isteme, e) Kanun’un 7. maddesinde öngörülen şartlar çerçevesinde kişisel verilerinizin silinmesini veya yok edilmesini isteme, f) kişisel verilerinizin aktarıldığı üçüncü kişilere yukarıda sayılan (d) ve (e) bentleri uyarınca yapılan işlemlerin bildirilmesini isteme, g) kişisel verilerinizin münhasıran otomatik sistemler ile analiz edilmesi nedeniyle aleyhinize bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme ve ğ) kişisel verilerinizin kanuna aykırı olarak işlenmesi sebebiyle zarara uğramanız hâlinde zararın giderilmesini talep etme hakkına sahipsiniz.

Haklarınızın, düzenlemenin yürürlük tarihi olan 07.10.2016 tarihinden itibaren kullanılması mümkün olup, taleplerinizin yerine getirilmesini teminen Kurumumuzca yapılacak masrafları, KVKK’nın “Veri sorumlusuna başvuru” başlıklı 13. maddesinde belirtilen tarifeye göre tarafınızdan talep etme hakkımız saklıdır.