Okullarda dersler genellikle sadece dört duvar içerisinde yapılıyor. Acaba açık hava deneyimleri ile bütünleştirilmediğinde öğrenmenin kalitesi azalır mı?

Illinois Üniversitesi’nden araştırmacı Ming Kuo ve arkadaşları bu soruyu yanıtlamak için bir deney tasarlıyor.

AÇIK HAVANIN ETKİSİ

Her açıdan birbirine
benzeyen iki üçüncü sınıf grubu ve iki de öğretmen bulunuyor. 10 hafta boyunca, öğretmenlerden biri dersleri doğada, diğeri ise sınıfta işliyor. 10 hafta sonra sınıfları karşılaştırıyorlar. Sonuçlar beklenildiği gibi. Hem öğretmenlerin hem de öğrencilerin ifadelerine göre açık havada deneyimleyerek ders yapan öğrencilerin derse katılımı ve ilgisi neredeyse yüzde 20 artıyor.

Dahası ders sırasında öğretmenlerin öğrencilere yaptığı uyarılar sayılıyor. Açık havada ders yapan sınıflarda uyarılar yüzde 54 azalıyor.

İnanılmaz bir fark.

Bu ve bunun gibi birçok araştırma gösteriyor ki açık havada çocuk hem daha çok öğreniyor hem de daha huzurlu. Ama biz hâlâ çocukları dört duvara hapsediyoruz.

ÇOCUKLARI SINIFA HAPSETMEK

Çocuklar evde de dört duvara sıkışmış durumda, açık havada çok az vakit geçiriyorlar.

Bu soruna bir nebze çözüm sunan Aktif Yaşam Derneği, 17 Mayıs’ı ‘Okul Dışarıda Günü’ olarak belirledi.

15 yıldır “kirlenmek güzeldir” mesajıyla çocukların gelişimine destek veren OMO’nun desteğiyle hayata geçen bu güne, siz de okul olarak  katılabilirsiniz. O gün tüm çocuklar dışarı çıkıp derslerini açık havada işleyecek. Çocukların hakkı olanı onlara sunalım.

Not: Bu güne katılmak için okuldisaridagunu.org adresinden kayıt yaptırarak online içeriklerden faydalanabilir, planladığınız etkinlikler için ilham alabilirsiniz.

TEVİTÖL’ÜN GELECEĞİ

TEVİTÖL ile ilgili gelişmelerden basın ve sosyal medya aracılığıyla haberdar oldum. TEV Güsel Bilal bursiyeri olarak, TEV yetkilileriyle görüşüp olayın özünü sordum.

– Son soracağım soruyu ilk sorayım. TEVİTÖL, sıradanlaşıyor mu?

Böyle bir şey olabilir mi? TEVİTÖL, TEV’in gözbebeği. Böyle bir şeye asla izin vermeyiz.

– Peki, endişelerin sebebi ne?

Birkaç değişikliğe gittik. Bu da endişe yarattı.

– Ne gibi değişiklikler?

Hazırlığı kaldırıyoruz ve IB’den vazgeçiyoruz.

– Bunun sebebi ne?

IB’nin ve hazırlığın çok yüksek maliyeti var. Öğrencilerin yüzde 90’ı farklı oranlarda burs alıyor. Öğrenci masraflarının yüzde 65’ini TEV karşılıyor. Bu yüklü masraftan kurtulup, o parayı daha etkili harcayacağız.

– Hazırlık kalkınca, çocukların İngilizce eğitimi riske girecek mi peki?

Asla. Daha fazla İngilizce dersi olacak ve öğrenciler uluslararası sınavlarla sürekli ölçülecek.

– IB neden kalkıyor?

IB’nin kalkması demek, IB eğitimine dayalı bir eğitim yapmayacağız anlamına gelmez. IB eğitim anlayışı zaten okula yerleşmiş durumda. Biz üst düzey fen ve matematik eğitimi (STEAM) vermek için, IB’ye verilecek parayı okula harcayacağız. Teknolojiye ve laboratuvarlara daha çok yatırım yapacağız. Güçlü ve özgün eğitimimize devam edeceğiz.

– IB’nin kalkması öğrencilerin yurt dışı üniversitelerine kabulünü zorlaştırır mı?

En büyük strateji değişikliğini burada yapıyoruz. Artık öğrencileri yurt dışı değil, yurt içi üniversiteleri için hazırlayacağız.

– Neden?

Odağımızı belirlemek istiyoruz. Biz diyoruz ki yurt içine hazırlanın, burada kaliteli bir eğitim alın. Lisansüstü bursunu TEV’den alın ve sizi yurt dışına biz gönderelim.

– Peki, öğrenci yurt dışında bir üniversiteye gitmek isterse, ne olacak?

Sen bizden daha iyi biliyorsun. Eskiden bizim okulda IB yoktu ve öğrencilerimiz Harvard, MIT, Yale’den kabul alıyordu.

– Bu konuda öğrencilere yardımcı olacak mısınız?

Burada öğrencilerin endişesini gidermek için yurt dışına gitmek isteyen öğrencilere birinci sınıf yurt dışı danışmanlığı aldıracağız.

– Bu değişiklikle şöyle bir endişe oluştu sanırım. TEVİTÖL, öğrencileri yurtiçine hazırlayan sınav odaklı sıradan bir lise olacak şeklinde…

Asla sınav odaklı, ezber eğitim yapan bir lise olmayız. STEAM’i de bundan getiriyoruz. Öğrencilerimiz adını bilimsel ve sanatsal projelerle duyuracak.

– Okulda her çocuğun yeteneğine göre derslerin dışında eğitimler veriliyordu. Bu eğitimler devam edecek mi?

Kesinlikle.

– Diğer bir endişe şu… TEVİTÖL, kendi sınavını yapmayı bırakacak.

Evet. Buna MEB izin vermiyor. Ama MEB ile görüşmelerimiz devam ediyor.

– Tüm bu tepkilerin sebebi ne o zaman?

Sanırım kendimizi çok anlatamadık. İnsanlar, okulun sıradan bir özel okula dönüşeceğinden korktu. Biz tam tersi TEVİTÖL’ü hak ettiği yere taşımaya çalışıyoruz.

– Hazırlık sınıfı ve IB, insanlara bir güven veriyordu. Bunlar olmadan, eğitimin kalitesini sürdürmenizden endişe duyuyor olabilir mi veliler?

Olabilir. Ama kaliteyi sürdüreceğiz. Dahası yönetim kurulunda konuştuk ve bir TEV bursiyeri olarak senin danışmanlığına başvuracağız.

– Seve seve…

TEVİTÖL’DEKİ DEĞİŞİKLER

Hazırlık sınıfları ve IB olmak zorunda değil. Zaten TEVİTÖL’ü tanımlayan değerler de bunlar değil. Buraya çok takılmıyorum ama…

– Hazırlıksız İngilizce eğitimi çok iyi kurgulanmalı. Yaz okullarıyla desteklenmeli.

– IB’siz yurtdışı kabulleri riske girmez ama STEAM eğitimiyle özgün eğitim anlayışı sürdürülmeli. IB için okula kayıt olan öğrenciler ve veliler ile diyalog kurup onların ihtiyaçlarını karşılayacak yöntem bulunmalı. Onlara haksızlık yapılmamalı.

– TEVİTÖL’ün ana değerleri korunmalı. Nedir bunlar? Okulun ‘üstün zekâlılar’ statüsü korunmalı ve TEVİTÖL kendi öğrenci seçme sınavını yapmaya devam etmeli. Bu konuda karar verici olan MEB de ikna edilmeli.

– TEVİTÖL’de öğrenciler yeteneklerine göre eğitimler alıyordu. Bu uygulamanın devam edeceği söylendi. Bu uygulamadan vazgeçilmemeli.

– TEV, okuldaki eğitim sınavlara yönelik ezbere değil, bilim ve sanat için öğrenmeye odaklanacak dedi. Sıradan bir lise olmayacağının garantisini verdi. Bu süreç eğitim uzmanlarıyla çok iyi kurgulanmalı.

– Aslında ben forma değil, öze takılıyorum. Yani kaliteyi artırmadıktan sonra, IB ve hazırlık devam etse de okul daha iyiye gitmez. Okulda kaliteye odaklanılacağının ve bunun için de kaynakların daha iyi yönetileceğinin mesajını aldım. Ben de bu konuda elimden gelen desteği vereceğim.

21 Nisan 2018