• Anasayfa
  • Hakkında
  • Anne Baba Okulu
  • Öğretmem Akademisi
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
  • SOSYAL MEDYA

  • Anasayfa
  • Hakkında
  • Anne Baba Okulu
  • Öğretmem Akademisi
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
Yalan söyleyen çocuk daha mı zekidir?
13 Ağustos 2019

Hürriyet gazetesinden Ömür Kurt, son zamanlarda yazdığı yazılar ve yaptığı röportajlarla çocuk gelişimi anlayışımıza inanılmaz katkılar sağladı.

Geçen hafta yalan söyleyen çocuğun daha zeki olduğunu gösteren bir araştırmayı Prof. Dr. Arzu Yükselen ile röportaj yapıp köşesine taşıdı.

Yalan söyleyen çocuk gerçekten daha mı zekidir?

 

ARAŞTIRMA

Prof. Michael Lewis, farklı yaşlardaki çocukları (2-9 yaş) tek tek bir odaya alıyor ve arkalarına bir oyuncak koyuyor. Dışarı çıkarken de çocuklara arkalarına bakmamasını söylüyor.

(Bazı durumlarda da önlerine bir kutu koyuyor. Kutunun içine bakmayın diyor.)

Sonra içeriye giriyor ve çocuklara ‘Baktınız mı?’ diye soruyor.

Çocukların bazıları bakıyor, bazıları bakmıyor. Ama bakan çocukların bir kısmı yalan söylüyor.

Acaba hangi yaş grubu daha çok yalan söylemiştir?

2 yaşındaki çocukların üçte biri, 3 yaşındaki çocukların yaklaşık yarısı ve daha büyük çocukların yüzde 80’ine yakını yalan söylüyor.

Acaba yalan söyleme oranı yaşa göre neden artıyor? 2 yaşında yalan söyleme neden az?

 

YALANI KEŞFETMEK

Bunun sebebi beynin bilişsel kapasitesiyle ilgili.

Çocuklar küçük yaşlarda kendi düşüncesinin, diğer insanların düşüncesinden farklı olduğunu bilmiyor. Kendisi ne düşüyorsa veya biliyorsa diğer insanlar da aynı şeyi düşünüyor zannediyor. Bundan dolayı da onlar için ‘yalan’ diye bir kavram yok.

 

BİLİŞSEL KAPASİTE ve YALAN

Ama büyüdükçe ve bilişsel kapasitesi geliştikçe, insanların düşüncelerinin ve bilgilerinin kendisininkinden farklı olduğunu keşfediyor. Psikologlar buna ‘zihin teorisi’ (theory of mind) diyor.

Bunu keşfedince, yalanın varlığını da keşfediyor. Diğer insanlar benim bildiğimi bilmiyorsa, o zaman ben onlara zorda kaldığımda doğru olmayan şeyleri söyleyebilirim diyor.

İşte 2 yaş (24-32 ay) grubu çocuklar arasında yalan söyleyenler, zihin teorisine erken ulaşmış olan çocuklar. Bilişsel kapasiteleri erken gelişiyor.

Araştırmacılar da erken gelişmiş bilişsel kapasiteyi zekâ göstergesi olarak yorumluyor. Doğruluk payı yüksek.

 

AHLAKİ DEĞERLER

Ama çocuğun bu kapasiteyi kazanmış olması, yani yalanı keşfetmiş olması, onun yalan söyleyeceği anlamına gelmez. Başka bir deyişle yalan söylemeyen çocuk, zeki olmayan çocuk değildir.

Araştırmada zihin
teorisine ulaşmış olan ve buna rağmen yalan söylemeyen çocuklar da var.

Er ve geç her çocuk yalanı keşfediyor ama bazıları yalan söylemiyor. Neden?

İşte burada da devreye ahlaki gelişim giriyor.

Arzu Hoca’nın da belirttiği gibi anne ve baba, çocuğa yalan söylüyorsa, çocuğa bir mesaj gidiyor: Sen yalan söyleme yetisini kazandın ve kendi çıkarın için bunu kullanabilirsin.

Annenin ve babanın tutumu çocuğa yalan söyleme hakkını veriyor.

 

ZEKÂ ve YALAN

Kısacası, bilişsel kapasitesi yüksek çocuklar yalanı erken keşfediyor. Aynı şekilde karmaşık yalanlar kurgulayacak ve söylediği yalanı aklında tutacak kadar zeki olabiliyor. Ama yalan söylemek daha çok ahlaki gelişimle ilgili bir durum. Bir insan çok zeki olabilir ama ahlaki değerlerinden dolayı yalan söylememeyi seçebilir.

Arzu Hoca’nın uyardığı gibi araştırma, yanlış yorumlanmamalıdır ve araştırmaya dayanarak, çocuğun zekâsı ön plana çıkartılarak yalan asla meşrulaştırılmamalıdır.

Aile etik bir yaşam sürüp çocuğuna model olmalıdır.

 

AHLAKLI AİLELERİN ÇOCUKLARI NEDEN YALAN SÖYLER?

Aile yalanı modellemese de çocuk bazen yalan söyleyebilir. Peki bu çocuklar neden yalan söylüyor? Düz mantık düşünürsek, çocuk gerçeği saklamak için yalan söyler. Peki neden gerçeği saklıyor? Gerçek bilinirse ailesi tarafından yargılanacağını ve sevilmeyeceğini düşünüyor. Aile kendisi yalan söylemese de çocuğa çok fazla baskı yapıyorsa, çok yüksek beklentisi varsa, çocuk istediği gibi davranmadığı zaman ona kızıyor, ceza veriyor veya suçlu hissettiriyorsa çocuk ailesinin kabul etmeyeceği davranışları gizlemeye başlıyor ve yalan söylüyor. Aileler çocukların yalan söylemesini istemiyorsa çocuk istenmedik bir
şey yaptığında onu yargılamaktansa, onun hangi ihtiyacından dolayı yaptığını anlamalı. Örneğin çocuk ödev yapma konusunda yalan söylüyorsa, ona kızmaktansa neden ödev yapmadığı araştırılmalı. Unutulmamalıdır ki yargının olduğu yerde aile çocuğuna rehberlik yapma hakkını kaybeder.

 

YALAN SÖYLENEN ÇOCUK HAYATTA DAHA ÇOK MU ALDATILIR?

Aile çocuğuna sürekli yalan söylerse çocuk da yalan söylemeye başlıyor. Dahası insanlara güvenmemeyi öğreniyor. Acaba diğer insanlara güvenen mi yoksa güvenmeyen insanlar mı hayatta daha çok aldatılır? Toronto Üniversitesi’nden Prof. Mark Weber ilk önce deneklerin insanlara genel olarak ne kadar güvendiğini ölçüyor ve daha sonra onlara bir iş görüşmesi videosu izletiyor. Videodaki aday üç tane yalan söylüyor.

Weber, deneklerin yalanı fark edip etmediğine bakıyor. Tahmin edileninin aksine diğer insanlara güvenenler yalanı keşfetmekte çok daha başarılı çıkıyor. Dolayısıyla aldatılma ihtimalleri de azalıyor. Neden? İnsanlara güvenmeyen insanlar diğer insanların yalan söylediğini varsaydığı için yalanı gösteren işaretlere dikkat etme gereği duymuyor. Ama güvenenler yalanı gösteren işaretleri çok net görebiliyor. Çünkü bakış açımızdan veya normlarımızdan farklı olanları çok daha net görürüz. Kısacası, çocuğunuz yalana alıştıkça hayatta aldatılma ihtimali de artıyor.

 

3 Şubat 2018

bilişselçocukkpasiteyalanyalancızeka
Share

Köşe Yazıları

Özgür Bolat Editör

İLGİLİ YAZILAR

Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
13 Ocak 2021
Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
13 Ağustos 2019
Oyun çocukları nasıl etkiler?
13 Ağustos 2019

Yorum Yaz


Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Site İçi Arama

  • Son Yazılar

    • Dr. Özgür Bolat ile Anne Baba Okulu
    • Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
    • Pınar Gültekin
    • Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
    • Okullar çocukları neden iş dünyasına hazırlayamıyor?
  • Haber Bülteni

  • SOSYAL MEDYA

  • TAKVİM

    Temmuz 2022
    P S Ç P C C P
     123
    45678910
    11121314151617
    18192021222324
    25262728293031
    « Mar    


  • SOSYAL MEDYA

  • Köşe Yazıları

    • Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
      13 Ocak 2021
    • Pınar Gültekin
      22 Temmuz 2020
    • Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
      13 Ağustos 2019

  • Haber Bülteni


  • Anasayfa
  • Hakkında
  • Anne Baba Okulu
  • Öğretmem Akademisi
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
www.veotesi.com © 2016

‘Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerez konumlandırmaktayız, kullanmaya devam ettiğinizde çerezler ile toplanan kişisel verileriniz Veri Politikamız-Bilgilendirmelerimiz'de belirtilen amaçlar ve yöntemlerle mevzuatına uygun olarak kullanılacaktır.

Dr. Özgür Bolat
KİŞİSEL VERİ KANUNU KAPSAMINDA BİLGİLENDİRME METNİ

Özgür Bolat Özel Eğitim ve LTD. ŞTİ. Şirketi olarak, siz değerli müşterilerimiz ve çözüm ortaklarımızın güvenliğini göz önünde bulundurarak, başta özel hayatın gizliliği olmak üzere, temel hak ve özgürlüklerin korunması amacıyla, kişisel verilerle ilgili düzenlenen "Kişisel Verilerin Korunması Kanunu" hususunda sizi bilgilendirmek istiyoruz.

Amacımız; sizlerin memnuniyeti doğrultusunda, kişisel verilerinizin alınma şekilleri, işlenme amaçları, hukuki nedenleri ve haklarınız konularında sizi en şeffaf şekilde bilgilendirmektir.

Kurumumuza iletmiş olduğunuz veya Kurumumuzun usül ve işlemleri çerçevesinde edinmiş olduğu her türlü kişisel veri ile biyometrik veri, sağlık verisi dahil her türlü özel nitelikli veriniz bakımından (“Veri”), 7 Nisan 2016 tarihinde yürürlüğe giren 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) gereğince, Kurumumuz Özgür Bolat Özel Eğitim ve LTD. ŞTİ. ŞİRKETİ Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel bilgileri kanunda açıklandığı çerçevede; elde edebilecek, kaydedebilecek, depolayabilecek, muhafaza edebilecek, hizmetlerini devam ettirebilmek amacıyla güncelleyebilecek, değiştirebilecek, yeniden düzenleyebilecek, mevzuatın izin verdiği durumlarda ve ölçüde üçüncü kişilere açıklayabilecek, devredebilecek, aktarabilecek, paylaşabilecek, sınıflandırabilecek, anonim hale getirebilecek ve kanunda sayılan diğer şekillerde işleyebilecektir.

Kişisel verilerinizin işlenme amaçları ve hukuki sebepleri; Mevzuat kapsamında faaliyet alanımız kapsamında işlemlerin yerine getirilmesi, yürütülmesi ve geliştirilebilmesi, bu hizmetlere ve ürünlere yönelik tanıtım, pazarlama ve kampanya faaliyetlerinin yapılması, akdettiğiniz ve/veya akdettiğimiz sözleşmelerin gereğinin yerine getirilmesi; istihbarat, bilgi araştırmaları ve kredibilite değerlemelerinin yapılması, planlama, istatistik, müşteri memnuniyeti çalışmaları, güvenliğin sağlanması, otoritelerce öngörülen bilgi saklama, raporlama, bilgilendirme yükümlülüklerine uyulması, tarafınıza daha iyi ve güvenilir hizmet verilebilmesi, tarafınıza uygun hizmetler ve ürünler geliştirilmesi ve bunun kesintisiz olarak sürdürebilmesi amacıyla ve diğer nedenlerle kişisel verileriniz işlenmektedir.

Kişisel verilerin toplanma yöntemi: Kişisel verileriniz, otomatik ya da otomatik olmayan yollarla, yazılı, sözlü ya da elektronik ortamda toplanabilmektedir.

Yukarıda belirtilen amaçlarla, kişisel verilerin aktarılabileceği kişi/kuruluşlar: Kişisel Verileriniz; Kurumumuzun iştirakleri ve bunların alt kuruluşlarına; çalışanları, şirket görevlileri, hukuk, mali ve vergi danışmanları, denetçileri ve mevzuat hükümlerinin izin verdiği kişi, kurum ve kuruluşlar ile açık rızanızın bulunduğu diğer üçüncü kişilere; aktarılabilecektir.

Kanun’un 11. Maddesi Çerçevesinde Haklarınız; Kurumumuza başvurarak; kişisel verilerinizin a) işlenip işlenmediğini öğrenme, b) kişisel verileriniz işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme, c) kişisel verilerinizin işlenme amacını ve amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme, ç) kişisel verilerinizin yurt içinde veya yurt dışında aktarıldığı üçüncü kişileri bilme, d) kişisel verilerinizin eksik veya yanlış işlenmiş ise düzeltilmesini isteme, e) Kanun’un 7. maddesinde öngörülen şartlar çerçevesinde kişisel verilerinizin silinmesini veya yok edilmesini isteme, f) kişisel verilerinizin aktarıldığı üçüncü kişilere yukarıda sayılan (d) ve (e) bentleri uyarınca yapılan işlemlerin bildirilmesini isteme, g) kişisel verilerinizin münhasıran otomatik sistemler ile analiz edilmesi nedeniyle aleyhinize bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme ve ğ) kişisel verilerinizin kanuna aykırı olarak işlenmesi sebebiyle zarara uğramanız hâlinde zararın giderilmesini talep etme hakkına sahipsiniz.

Haklarınızın, düzenlemenin yürürlük tarihi olan 07.10.2016 tarihinden itibaren kullanılması mümkün olup, taleplerinizin yerine getirilmesini teminen Kurumumuzca yapılacak masrafları, KVKK’nın “Veri sorumlusuna başvuru” başlıklı 13. maddesinde belirtilen tarifeye göre tarafınızdan talep etme hakkımız saklıdır.