• Anasayfa
  • Hakkında
  • Köşe Yazıları
  • Anne Baba Okulu
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
  • SOSYAL MEDYA

  • Anasayfa
  • Hakkında
  • Köşe Yazıları
  • Anne Baba Okulu
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
SEVDİĞİN İŞİ YAPMAK MI YAPTIĞIN İŞİ SEVMEK Mİ?
8 Temmuz 2019

Başarılı olmanın sırrı, işini severek yapmakta gizli.

Biliyoruz ki hemen hemen tüm başarılı insanlar işlerini tutkuyla ve şevkle yapıyor.

Ama tam olarak bilmediğimiz bir şey var: Bu tutku nereden geliyor?

Ya da bir çocukta tutkuyu nasıl oluştururuz veya tutkumuzu nasıl keşfederiz?

 

İŞE BAKIŞ AÇISI

Yale Üniversitesi araştırmacılarından Prof. Amy Wrzesniewski, 1997 yılında insanların mesleklere karşı tutumlarını araştırıyor.

Araştırma sonucunda öğreniyor ki bir işe karşı insanların üç farklı tutumu olabiliyor; yaptığı işi meslek olarak görmek, kariyer olarak görmek ve ulvi bir çağrı olarak görmek.

Araştırmanın burası ilginç değil. Ama ilginç olan şu;

Hangi meslek grubunun işini daha ulvi görmesini beklersiniz?

Doktor veya öğretmen gibi insana hizmetin temel olduğu meslekler diye tahmin edebilirsiniz. Ama sonuç böyle çıkmıyor.

Her meslek alanında işini ulvi görenlerin sayısı neredeyse eşit.

İşini ulvi olarak gören çöpçüler var. İşlerini çok seviyorlar ve heyecanla yapıyorlar.

Diğer taraftan işini sadece bir meslek olarak görüp, zamanını dolduran öğretmenler ve doktorlar da var.

 

TUTKU NEREDEN GELİYOR?

Bu sonuca bakarak diyebiliriz ki; tutku her zaman çocukluktan gelmiyor. (Doğuştan hiç gelmez.)

Bir kişinin çöpçü olma tutkusu küçükken oluşmuş ve tutkusunun peşinden gitmiş olamaz. O zaman bu tutku sonradan oluşmuştur, ama nasıl?

 

GELİŞİM VE TUTKU

Prof. Amy Wrzesniewski aynı iş kolu içinde işini ulvi görenler ile görmeyenler arasındaki farka bakıyor. Bir özellik ön plana çıkıyor. O da “beceri”.

Bir kişi ne kadar becerikliyse, işini o kadar tutkulu yapıyor.

Yani bu kişiler, sevdikleri işi yapmamışlar ama yaptıkları işi becerileri arttıkça sevmişler.

Bu araştırma ile aslında tüm taşlar yerinden oynuyor. İnsanlar çoğu zaman sevdikleri işlerde başarılı olmuyor, başarılı oldukları işleri seviyor. (Yılmaz Özdil de bir programda bunu söylemişti.)

Başarı, tutkudan önce geliyor.

 

SÜREÇ NASIL İŞLİYOR?

Çocukluk yıllarında kişi hangi alanda sürekli başarılı olursa, (diğer koşullar destekleyici olduğu sürece) o alanda tutkusunu geliştiriyor.

Peki en başta tutkusunu geliştireceği alana nasıl karar veriyor?

Çocuk, ilk önce model alma yoluyla ya da keşfetme duygusuyla bir etkinliğe ilgi duyuyor. Baba ya da anne sporcuysa, çocuk spora ilgi duyabilir. Ülkede o yıl basketbol takımı şampiyon olduysa, basketbola ilgi duyabilir.

Çocukta keşfetme yoluyla ilgi uyandırmak da oldukça kolay. Çocuk keşfetme makinesi zaten. Buna “durumsal ilgi” diyebiliriz .

 

(Bazen aileler çocukta ilgi uyandırmadan onları sanat ya da müzik dersine zorluyor. Bu da tam ters tepki yaratıyor.)

 

KİŞİSEL İLGİ

Ama önemli olan durumsal ilginin “kişisel ilgiye” dönüşmesi.

Çocuk birkaç deneme yapıyor, başarılı olursa; zamanla bu durumsal ilgi kişisel ilgiye dönüşüyor.

Başarılı olamazsa, birkaç denemeden sonra bırakıyor.

Bu aşamada öğretmenin ve velinin rolü çok önemli.

Çocuğa etkinliği öyle bir şekilde sunmalı ki, işin zorluğu çocuğun becerisinin ne çok üstünde, ne de çok altında olmalı. Ancak o zaman çocuk Prof. Mihaly Csikszentmihalyi’n tarif ettiği “akış alanına” [Flow Area] giriyor. Bu alan bir nevi zamanın durduğu, kişinin kendini kaybettiği an.

Çocuk da bu akış alanından çıkmamak için  sürekli becerisini geliştiriyor.

Beceri gelişimi ve başarı duygusu, ilgiyi arttırıyor. İlgi arttıkça da daha çok çalışıyor ve beceri gelişiyor. Sonuç olarak; ortaya hem tutkulu hem de becerikli kişiler çıkıyor.

 

BECERİKLİ AMA TUTKUSUZ

Peki her beceri tutkuyu getirir mi? Hayır.

Genelde bunun iki sebebi oluyor; ya işi özendiren ve destekleyen bir rol model/mentör olmuyor ya da kişi işi değersiz görüyor.

Onun için yapılacak ilk şey öncelikli olarak kişinin güçlü yanını keşfetmektir.

Veli çocuğu gözlemlemeli ve güçlü olduğu alanda ona bir etkinlik sunmalıdır.

İş ortamında ise çalışan hangi alanda güçlü ise, ona o alanda  bir iş sunulmalıdır.

O zaman herkes mükemmelliğe ulaşabilir.

 

11 Nisan 2013

Görüntüleme: 529
çocukgelişimişmeslekmutluluksüreçtutku
Share

Köşe Yazıları

Özgür Bolat Editör

İLGİLİ YAZILAR

Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
13 Ağustos 2019
Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
13 Ağustos 2019
Okullar çocukları neden iş dünyasına hazırlayamıyor?
13 Ağustos 2019

Yorum Yaz


Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Site İçi Arama

  • Son Yazılar

    • Pınar Gültekin
    • Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
    • Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
    • Okullar çocukları neden iş dünyasına hazırlayamıyor?
    • Oyun çocukları nasıl etkiler?
  • Haber Bülteni

  • SOSYAL MEDYA

  • TAKVİM

    Mart 2021
    P S Ç P C C P
    « Tem    
    1234567
    891011121314
    15161718192021
    22232425262728
    293031  


  • SOSYAL MEDYA

  • Köşe Yazıları

    • Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
      13 Ağustos 2019
    • Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
      13 Ağustos 2019
    • Okullar çocukları neden iş dünyasına hazırlayamıyor?
      13 Ağustos 2019

  • Haber Bülteni


  • Anasayfa
  • Hakkında
  • Köşe Yazıları
  • Anne Baba Okulu
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
www.veotesi.com © 2016

‘Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerez konumlandırmaktayız, kullanmaya devam ettiğinizde çerezler ile toplanan kişisel verileriniz Veri Politikamız-Bilgilendirmelerimiz'de belirtilen amaçlar ve yöntemlerle mevzuatına uygun olarak kullanılacaktır.

Dr. Özgür Bolat
KİŞİSEL VERİ KANUNU KAPSAMINDA BİLGİLENDİRME METNİ

Özgür Bolat Özel Eğitim ve LTD. ŞTİ. Şirketi olarak, siz değerli müşterilerimiz ve çözüm ortaklarımızın güvenliğini göz önünde bulundurarak, başta özel hayatın gizliliği olmak üzere, temel hak ve özgürlüklerin korunması amacıyla, kişisel verilerle ilgili düzenlenen "Kişisel Verilerin Korunması Kanunu" hususunda sizi bilgilendirmek istiyoruz.

Amacımız; sizlerin memnuniyeti doğrultusunda, kişisel verilerinizin alınma şekilleri, işlenme amaçları, hukuki nedenleri ve haklarınız konularında sizi en şeffaf şekilde bilgilendirmektir.

Kurumumuza iletmiş olduğunuz veya Kurumumuzun usül ve işlemleri çerçevesinde edinmiş olduğu her türlü kişisel veri ile biyometrik veri, sağlık verisi dahil her türlü özel nitelikli veriniz bakımından (“Veri”), 7 Nisan 2016 tarihinde yürürlüğe giren 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) gereğince, Kurumumuz Özgür Bolat Özel Eğitim ve LTD. ŞTİ. ŞİRKETİ Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel bilgileri kanunda açıklandığı çerçevede; elde edebilecek, kaydedebilecek, depolayabilecek, muhafaza edebilecek, hizmetlerini devam ettirebilmek amacıyla güncelleyebilecek, değiştirebilecek, yeniden düzenleyebilecek, mevzuatın izin verdiği durumlarda ve ölçüde üçüncü kişilere açıklayabilecek, devredebilecek, aktarabilecek, paylaşabilecek, sınıflandırabilecek, anonim hale getirebilecek ve kanunda sayılan diğer şekillerde işleyebilecektir.

Kişisel verilerinizin işlenme amaçları ve hukuki sebepleri; Mevzuat kapsamında faaliyet alanımız kapsamında işlemlerin yerine getirilmesi, yürütülmesi ve geliştirilebilmesi, bu hizmetlere ve ürünlere yönelik tanıtım, pazarlama ve kampanya faaliyetlerinin yapılması, akdettiğiniz ve/veya akdettiğimiz sözleşmelerin gereğinin yerine getirilmesi; istihbarat, bilgi araştırmaları ve kredibilite değerlemelerinin yapılması, planlama, istatistik, müşteri memnuniyeti çalışmaları, güvenliğin sağlanması, otoritelerce öngörülen bilgi saklama, raporlama, bilgilendirme yükümlülüklerine uyulması, tarafınıza daha iyi ve güvenilir hizmet verilebilmesi, tarafınıza uygun hizmetler ve ürünler geliştirilmesi ve bunun kesintisiz olarak sürdürebilmesi amacıyla ve diğer nedenlerle kişisel verileriniz işlenmektedir.

Kişisel verilerin toplanma yöntemi: Kişisel verileriniz, otomatik ya da otomatik olmayan yollarla, yazılı, sözlü ya da elektronik ortamda toplanabilmektedir.

Yukarıda belirtilen amaçlarla, kişisel verilerin aktarılabileceği kişi/kuruluşlar: Kişisel Verileriniz; Kurumumuzun iştirakleri ve bunların alt kuruluşlarına; çalışanları, şirket görevlileri, hukuk, mali ve vergi danışmanları, denetçileri ve mevzuat hükümlerinin izin verdiği kişi, kurum ve kuruluşlar ile açık rızanızın bulunduğu diğer üçüncü kişilere; aktarılabilecektir.

Kanun’un 11. Maddesi Çerçevesinde Haklarınız; Kurumumuza başvurarak; kişisel verilerinizin a) işlenip işlenmediğini öğrenme, b) kişisel verileriniz işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme, c) kişisel verilerinizin işlenme amacını ve amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme, ç) kişisel verilerinizin yurt içinde veya yurt dışında aktarıldığı üçüncü kişileri bilme, d) kişisel verilerinizin eksik veya yanlış işlenmiş ise düzeltilmesini isteme, e) Kanun’un 7. maddesinde öngörülen şartlar çerçevesinde kişisel verilerinizin silinmesini veya yok edilmesini isteme, f) kişisel verilerinizin aktarıldığı üçüncü kişilere yukarıda sayılan (d) ve (e) bentleri uyarınca yapılan işlemlerin bildirilmesini isteme, g) kişisel verilerinizin münhasıran otomatik sistemler ile analiz edilmesi nedeniyle aleyhinize bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme ve ğ) kişisel verilerinizin kanuna aykırı olarak işlenmesi sebebiyle zarara uğramanız hâlinde zararın giderilmesini talep etme hakkına sahipsiniz.

Haklarınızın, düzenlemenin yürürlük tarihi olan 07.10.2016 tarihinden itibaren kullanılması mümkün olup, taleplerinizin yerine getirilmesini teminen Kurumumuzca yapılacak masrafları, KVKK’nın “Veri sorumlusuna başvuru” başlıklı 13. maddesinde belirtilen tarifeye göre tarafınızdan talep etme hakkımız saklıdır.