• Anasayfa
  • Hakkında
  • Anne Baba Okulu
  • Öğretmem Akademisi
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
  • SOSYAL MEDYA

  • Anasayfa
  • Hakkında
  • Anne Baba Okulu
  • Öğretmem Akademisi
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
Övgü çocuklara neden zarar verir?
11 Ağustos 2019

Sınıfın en arkasında oturuyorum ve öğretmenin çocuklarla olan iletişimini gözlemliyorum.

Öğretmen bazı çocukları çok överken, bazılarını az övüyor.

Acaba öğretmen hangi çocukları daha çok övüyor? Çocukları övmesinin, onların öz güveniyle bir ilişkisi var mı?

 

ARAŞTIRMA

Bu sorunun yanıtı Eddie Brummelman’ın araştırmasında gizli. Brummelman 114 farklı eve gidiyor ve annelere, çocuklarına uygulaması için on iki matematik sorusu veriyor.

Bu uygulama sırasında da ailelerin çocukları ile olan iletişimlerini videoya çekiyor. Sonra bu videolar tek tek analiz ediliyor. Ortaya şaşırtıcı bir sonuç çıkıyor.

Anneler, öz güveni yüksek olan çocukları değil, tam tersi öz güveni düşük olanları çok daha fazla övmüş.

Eddie Brummelman aynı araştırmayı laboratuvarda başka yöntemle de yapıyor.

Bir grup deneğe öz güveni yüksek ve düşük çocuklar tarafından yazılmış makaleleri okutuyor. Sonra onlardan geri bildirim yazmalarını istiyor.

Denekler, öz güveni düşük çocuklar için çok daha fazla övgü ifadesi kullanıyor.

Peki ama neden? Neden öz güveni düşük insanlar daha çok fazla övgü alıyor?

 

ÖVGÜ VE ÖZ GÜVEN

Yetişkinlere çocuklarını neden övüyorsunuz diye sorduğumda en çok ‘cesaretlendirmek’ veya ‘motive etmek’ yanıtını alıyorum.

Yetişkinler zannediyor ki övgü çocuğun öz güvenini arttırır. Ama aslında övgü çocuklar üzerinde tam tersi bir etki yaratıyor.

Övgü çocuğa şöyle bir mesaj veriyor: Senin cesaretlendirilmeye ihtiyacın var.

Çocuk biliyor ki: “Yüksek değil, düşük becerili insanların cesaretlendirilmeye ihtiyacı vardır.” Kimse, Tarkan’a ‘Hadi Tarkan, yapabilirsin’ demez.

Böylelikle çocuğun kafasında “Ailem beni övüyor çünkü ben çok becerikli değilim” düşüncesi oluşuyor. Bu da öz güvenini olumsuz etkiliyor.

 

SINIF GÖZLEMLERİ

Bu etkiyi gerçek hayatta da gözlemlemek mümkün.

Bir sınıf gözleminde öğretmen bir çocuğu sınıf önünde alkışlattı. Ben de yanımdaki çocuğa “Sen de öyle alkışlanmak ister miydin?” diye sordum. O da “Hayır istemezdim” dedi. “Neden” diye sordum.

“O tembel ki” dedi.

Çocuklar aslında övgünün gerçek amacını hemen anlıyor.

Kısacası övgü çocuklara “Senin becerin düşük ve bundan dolayı cesaretlendirilmeye ihtiyacın var” mesajı verir ve dolayısıyla öz güveni olumsuz etkiler. Peki ne yapılmalı? Övgü, öz güveni arttırmıyorsa ne arttırır?

 

YAPABİLME DUYGUSU

Öz güveni arttıran bir mekanizma, ‘öz yeterlilik’ inancıdır. O zaman yapılması gereken, geri bildirim vermektir. Çocuk geri bildirim aldıkça gelişir. Geliştikçe de öz yeterlilik inancı artar. Bu da öz güvenini arttırır.

 

ÇOCUKLARA NEDEN TAVSİYE VERMEMELİSİNİZ?

ÇOCUĞUM lise 3 öğrencisi. Gizlice sigara içerken gördüm. Kendisiyle konuşacağım. Nasıl konuşmalıyım? Ne tür tavsiyeler vermeliyim?

Buradaki asıl sorun ne? Sigara içmesi mi, bunu gizlemesi mi, yoksa ikisi de mi? Ama her iki durumda da çocuğun ihtiyacı aslında tavsiye değildir. Tavsiye verilirse sorunu yaratan temel mekanizma tekrar yaratılmış olur. Nasıl mı? Evde ‘gizli baskı’ veya ‘otorite’ varsa çocuklar ailelerinden korktukları veya onları hayal kırıklığına uğratmamak için onaylanmayan davranışları gizlerler. Ama o davranışları da bir ihtiyaçlarını karşılamak için yapmak isterler. Ailenin yapması gereken çocuğu yargılamak (tavsiye bir yargıdır) değil, o ihtiyacı anlamaktır. Bu durumda tavsiye verilirse çocuk daha çok anlaşılmadığını hisseder. Asıl sorunu yaratan mekanizma (anlaşılmamak), tavsiye (yargılama) ile daha da pekişir. Kısacası tavsiye, ilişki değil, otorite ve hiyerarşi kurar. “Ben doğrusunu biliyorum, sen bilmiyorsun” veya “Ben güçlüyüm, sen değilsin” mesajı verir. Çocuktaki “Ailem beni anlamıyor” anlayışı daha da pekişir. Burada yapılması gereken tavsiye vermek değil, çocukla ilişki kurmaktır. Bu da dinleyerek, onu anlayarak ve onunla zaman geçirerek sağlanır. Aile, tavsiye verme ihtiyacı duyduğu her durumda, ilk önce çocuğunu dinlemeli ve onun ihtiyacını anlamalıdır. (Tabii ki çocuk ailenin tavsiyesini talep ederse o zaman tavsiye vermekte bir sakınca yoktur.)

 

NEDEN  MUTLULUĞU ARAMAMALISINIZ?

MUTLULUK gölge gibidir. Siz onun peşinden koştukça o kaçar. Eğer onu aramayı bırakırsanız yanınızdan ayrılmaz. Neden mi? Çünkü ‘aramak’ eylemi her zaman bir ‘endişeyle’ yapılır. Kaybettiği anahtarı arayan kişinin kafasında tek soru vardır: “Acaba anahtarımı bulacak mıyım?” Bu düşünce de bir ‘kaygı’ kaynağıdır. Aynı şekilde mutluluğu arayan kişi de endişe içindedir. Endişeli olan kişinin de mutlu olması çok zordur. Aramayı bırakınca endişe gider. Endişe gidince mutluluk gelmeye başlar. Dahası, mutluluğu arayan kişi, kendisine şöyle bir mesaj verir: “Ben şu anda mutlu değilim. Öyleyse eksiğim.” Eksiklik duygusu da mutsuzluk yaratır. Kısacası, aramak hem endişe hem de eksiklik duygusu yarattığı için mutluluğu arayan kişi gerçek mutluluğu bulamaz. Aynı kural çocuk yetiştirme için de geçerli. Çocuğunuzu bu kaygıyla yetiştirirseniz, o da kaygılı olur ve mutlu olma ihtimali azalır. Kendi kaygınızı yendiğiniz zaman, çocuk da yener ve mutluluk kendiliğinden gelmeye başlar.

 

30 Aralık 2017

ailearamaaraştırmaçocukgüvenmutlulukövgüöz
Share

Köşe Yazıları

Özgür Bolat Editör

İLGİLİ YAZILAR

Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
13 Ocak 2021
Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
13 Ağustos 2019
Oyun çocukları nasıl etkiler?
13 Ağustos 2019

Yorum Yaz


Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Site İçi Arama

  • Son Yazılar

    • Dr. Özgür Bolat ile Anne Baba Okulu
    • Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
    • Pınar Gültekin
    • Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
    • Okullar çocukları neden iş dünyasına hazırlayamıyor?
  • Haber Bülteni

  • SOSYAL MEDYA

  • TAKVİM

    Temmuz 2022
    P S Ç P C C P
     123
    45678910
    11121314151617
    18192021222324
    25262728293031
    « Mar    


  • SOSYAL MEDYA

  • Köşe Yazıları

    • Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
      13 Ocak 2021
    • Pınar Gültekin
      22 Temmuz 2020
    • Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
      13 Ağustos 2019

  • Haber Bülteni


  • Anasayfa
  • Hakkında
  • Anne Baba Okulu
  • Öğretmem Akademisi
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
www.veotesi.com © 2016

‘Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerez konumlandırmaktayız, kullanmaya devam ettiğinizde çerezler ile toplanan kişisel verileriniz Veri Politikamız-Bilgilendirmelerimiz'de belirtilen amaçlar ve yöntemlerle mevzuatına uygun olarak kullanılacaktır.

Dr. Özgür Bolat
KİŞİSEL VERİ KANUNU KAPSAMINDA BİLGİLENDİRME METNİ

Özgür Bolat Özel Eğitim ve LTD. ŞTİ. Şirketi olarak, siz değerli müşterilerimiz ve çözüm ortaklarımızın güvenliğini göz önünde bulundurarak, başta özel hayatın gizliliği olmak üzere, temel hak ve özgürlüklerin korunması amacıyla, kişisel verilerle ilgili düzenlenen "Kişisel Verilerin Korunması Kanunu" hususunda sizi bilgilendirmek istiyoruz.

Amacımız; sizlerin memnuniyeti doğrultusunda, kişisel verilerinizin alınma şekilleri, işlenme amaçları, hukuki nedenleri ve haklarınız konularında sizi en şeffaf şekilde bilgilendirmektir.

Kurumumuza iletmiş olduğunuz veya Kurumumuzun usül ve işlemleri çerçevesinde edinmiş olduğu her türlü kişisel veri ile biyometrik veri, sağlık verisi dahil her türlü özel nitelikli veriniz bakımından (“Veri”), 7 Nisan 2016 tarihinde yürürlüğe giren 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) gereğince, Kurumumuz Özgür Bolat Özel Eğitim ve LTD. ŞTİ. ŞİRKETİ Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel bilgileri kanunda açıklandığı çerçevede; elde edebilecek, kaydedebilecek, depolayabilecek, muhafaza edebilecek, hizmetlerini devam ettirebilmek amacıyla güncelleyebilecek, değiştirebilecek, yeniden düzenleyebilecek, mevzuatın izin verdiği durumlarda ve ölçüde üçüncü kişilere açıklayabilecek, devredebilecek, aktarabilecek, paylaşabilecek, sınıflandırabilecek, anonim hale getirebilecek ve kanunda sayılan diğer şekillerde işleyebilecektir.

Kişisel verilerinizin işlenme amaçları ve hukuki sebepleri; Mevzuat kapsamında faaliyet alanımız kapsamında işlemlerin yerine getirilmesi, yürütülmesi ve geliştirilebilmesi, bu hizmetlere ve ürünlere yönelik tanıtım, pazarlama ve kampanya faaliyetlerinin yapılması, akdettiğiniz ve/veya akdettiğimiz sözleşmelerin gereğinin yerine getirilmesi; istihbarat, bilgi araştırmaları ve kredibilite değerlemelerinin yapılması, planlama, istatistik, müşteri memnuniyeti çalışmaları, güvenliğin sağlanması, otoritelerce öngörülen bilgi saklama, raporlama, bilgilendirme yükümlülüklerine uyulması, tarafınıza daha iyi ve güvenilir hizmet verilebilmesi, tarafınıza uygun hizmetler ve ürünler geliştirilmesi ve bunun kesintisiz olarak sürdürebilmesi amacıyla ve diğer nedenlerle kişisel verileriniz işlenmektedir.

Kişisel verilerin toplanma yöntemi: Kişisel verileriniz, otomatik ya da otomatik olmayan yollarla, yazılı, sözlü ya da elektronik ortamda toplanabilmektedir.

Yukarıda belirtilen amaçlarla, kişisel verilerin aktarılabileceği kişi/kuruluşlar: Kişisel Verileriniz; Kurumumuzun iştirakleri ve bunların alt kuruluşlarına; çalışanları, şirket görevlileri, hukuk, mali ve vergi danışmanları, denetçileri ve mevzuat hükümlerinin izin verdiği kişi, kurum ve kuruluşlar ile açık rızanızın bulunduğu diğer üçüncü kişilere; aktarılabilecektir.

Kanun’un 11. Maddesi Çerçevesinde Haklarınız; Kurumumuza başvurarak; kişisel verilerinizin a) işlenip işlenmediğini öğrenme, b) kişisel verileriniz işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme, c) kişisel verilerinizin işlenme amacını ve amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme, ç) kişisel verilerinizin yurt içinde veya yurt dışında aktarıldığı üçüncü kişileri bilme, d) kişisel verilerinizin eksik veya yanlış işlenmiş ise düzeltilmesini isteme, e) Kanun’un 7. maddesinde öngörülen şartlar çerçevesinde kişisel verilerinizin silinmesini veya yok edilmesini isteme, f) kişisel verilerinizin aktarıldığı üçüncü kişilere yukarıda sayılan (d) ve (e) bentleri uyarınca yapılan işlemlerin bildirilmesini isteme, g) kişisel verilerinizin münhasıran otomatik sistemler ile analiz edilmesi nedeniyle aleyhinize bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme ve ğ) kişisel verilerinizin kanuna aykırı olarak işlenmesi sebebiyle zarara uğramanız hâlinde zararın giderilmesini talep etme hakkına sahipsiniz.

Haklarınızın, düzenlemenin yürürlük tarihi olan 07.10.2016 tarihinden itibaren kullanılması mümkün olup, taleplerinizin yerine getirilmesini teminen Kurumumuzca yapılacak masrafları, KVKK’nın “Veri sorumlusuna başvuru” başlıklı 13. maddesinde belirtilen tarifeye göre tarafınızdan talep etme hakkımız saklıdır.