• Anasayfa
  • Hakkında
  • Köşe Yazıları
  • Anne Baba Okulu
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
  • SOSYAL MEDYA

  • Anasayfa
  • Hakkında
  • Köşe Yazıları
  • Anne Baba Okulu
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
Otorite, çocukları ve toplumu nasıl etkiler?
19 Temmuz 2019

Öğretmen rolündeki denek, öğrenci rolündeki deneğe tek tek soru soruyor.

Öğrenci soruyu bilirse, bir sonraki soruya geçiyor. Ama bilemezse, öğrenciye elektrik şoku uyguluyor.

Elektrik şoku 15 volttan başlıyor ve öğrenci bilemedikçe 15’er volt artıyor. En son nokta 450 volt. (Bir elektrik ampulü 220 volt).

Sizce ünlü Yale profesörü Milgram tarafından 1960’lerde yapılan bu deneyde, deneklerin yüzde kaçı 450 volta kadar çıkar ve yüzde kaçı elektrik şoku vermeyi reddeder?

 

İNSANLARIN KARANLIK TARAFLARI

Hiçbir normal insan, başka bir insana bir soruyu bilemedi diye, 450 voltluk elektrik şoku vermez diyorsanız, yanılıyorsunuz.

Deneye katılan insanların %65’i , 450 voltluk elektrik şokuna kadar çıkıyor. (Bu arada gerçekte elektrik şoku yok. Ama öğretmen denek bunu bilmiyor.)

Normal şartlarda böyle acımasız bir davranışta bulunmayacak denekler, bu deneyde ne oluyor da böyle bir davranış sergiliyor?

 

OTORİTENİN ETKİSİ

Deney, otoritenin insanlar üzerindeki etkisini öğrenmek için tasarlanıyor.

Milgram, beyaz bir önlük giyerek deneyi otoriter tavır içinde yönetiyor.

Öğrenci bağırdıkça ve öğretmenler tereddüt ettikçe, bir otorite figürü olarak Milgram, “Devam edin.” ya da “Deney devam etmenizi gerektiriyor.” gibi otoriter söylemlerde bulunuyor.

İşte bu otoritenin varlığından dolayı, denekler normal şartlarda sergilemeyeceği bir davranışı sergiliyor. Otorite, neden böyle bir etki yaratıyor ki?

 

SORUMLULUK GİDİYOR

İnsanlar, kendi davranışlarından sorumludur. Ama bir otorite figürü, kişiler üzerinde otorite kurarsa ve onlara bir şey yaptırırsa, o kişiler davranışlarının sonuçlarından sorumlu hissetmez.

Sorumluluğun otoriter kişiye ait olduğunu düşünür. Kendilerini sadece başka bir iradenin aracı olarak görür. Bu yüzden kolayca olumsuz davranışlarda bulunabilir.
Ordularda bundan dolayı, otorite, hiyerarşi ve itaata bağlı bir sistem oluşmuştur. Askerin öldürmesi için davranışın sorumluluğunu almaması gerekir. Ancak otorite olursa, sorumluluktan rahatça kaçabilir ve öldürebilir.

 

OTORİTE GİDİNCE

Milgram deneyi laboratuvar yerine, başka bir binanın ofisinde ve otorite kurmadan yapıyor. O zaman şok verme davranışı hemen düşüyor. Çünkü insanlar sorumluluğu otoriteye devredemiyor ve kendilerini sorumlu hissediyor.

 

ÇOCUK GELİŞİMİ

Peki, evde otoriter bir yapı varsa, bu çocuk gelişimini nasıl etkiler?

Oldukça olumsuz. Otoriter ailelerin çocukları sorumluluk almaz, kendini değerlendiremez, fikirlerini beyan edemez, kendini tanımaz ve ne istediğini bilmez. Çocuk, aile iradesinin kurbanıdır.

Sorumlu olduğu şeyleri yapar, ama sevdiği için değil, yapması gerektiği dikte edildiği için. Otorite gidince, iş de biter. Sorumsuz bir birey olur.

 

İYİ İŞTEN SOĞUR

Daha da tehlikelisi, çocuk ailenin otoritesiyle iyi bir şey yapsa bile; o iyi işi, kötü olarak algılamaya başlar. Ailenin zoruyla ders çalışmak gibi. Neden?

Eskiden zannediliyordu ki tutum, davranışı belirler. Ama görüldü ki bu kısmen doğru. Çoğu zaman tutum davranıştan sonra geliyor. İnsanlar ilk önce davranışta bulunuyor, sonra tutumunu oluşturuyor.

Zorlama ile bir iş yapan çocuk, o iş iyi ve yararlı olsa bile, o iş hakkında olumsuz yargı geliştirir. “Çünkü iyi olsaydı, kimse beni zorlamazdı. Dolayısıyla bu iş kötü olmalı.” çıkarımını yapar.

 

ÜLKENİN DURUMU

Bu deney, aynı zamanda ülkenin durumunu da çok iyi açıklıyor.

Otoriter figürlerin olduğu yerlerde, insanlar rahatlıkla olumsuz davranışlarda bulunabilir. Kendilerini davranışlarından sorumlu hissetmez.

Doğru ya da değil, eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, “Başbakanın talimatıyla yaptım.” dedi. Sorumluluğu otorite figürüne yükledi. Kendisini sorumlu hissetmedi.

Şirketlerde otoriter müdürler, insanların sorumluluk almasını engeller. Sonra da “Kimse sorumluluk almıyor.” diye yakınır.

Onun için, otoriter bir yapı ile çocuklara ve dolayısıyla topluma etik ve olumlu davranışlar öğretilemez.

Sorumluluğunu bilen ve inisiyatif alan bir nesil/toplum için ihtiyaç duyulan otoriter değil, demokratik bir yapıdır.

 

9 Ocak 2014

Görüntüleme: 139
ailebaskıçocukhayatotorite
Share

Köşe Yazıları

Özgür Bolat Editör

İLGİLİ YAZILAR

Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
13 Ağustos 2019
Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
13 Ağustos 2019
Okullar çocukları neden iş dünyasına hazırlayamıyor?
13 Ağustos 2019

Yorum Yaz


Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Site İçi Arama

  • Son Yazılar

    • Pınar Gültekin
    • Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
    • Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
    • Okullar çocukları neden iş dünyasına hazırlayamıyor?
    • Oyun çocukları nasıl etkiler?
  • Haber Bülteni

  • SOSYAL MEDYA

  • TAKVİM

    Mart 2021
    P S Ç P C C P
    « Tem    
    1234567
    891011121314
    15161718192021
    22232425262728
    293031  


  • SOSYAL MEDYA

  • Köşe Yazıları

    • Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
      13 Ağustos 2019
    • Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
      13 Ağustos 2019
    • Okullar çocukları neden iş dünyasına hazırlayamıyor?
      13 Ağustos 2019

  • Haber Bülteni


  • Anasayfa
  • Hakkında
  • Köşe Yazıları
  • Anne Baba Okulu
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
www.veotesi.com © 2016

‘Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerez konumlandırmaktayız, kullanmaya devam ettiğinizde çerezler ile toplanan kişisel verileriniz Veri Politikamız-Bilgilendirmelerimiz'de belirtilen amaçlar ve yöntemlerle mevzuatına uygun olarak kullanılacaktır.

Dr. Özgür Bolat
KİŞİSEL VERİ KANUNU KAPSAMINDA BİLGİLENDİRME METNİ

Özgür Bolat Özel Eğitim ve LTD. ŞTİ. Şirketi olarak, siz değerli müşterilerimiz ve çözüm ortaklarımızın güvenliğini göz önünde bulundurarak, başta özel hayatın gizliliği olmak üzere, temel hak ve özgürlüklerin korunması amacıyla, kişisel verilerle ilgili düzenlenen "Kişisel Verilerin Korunması Kanunu" hususunda sizi bilgilendirmek istiyoruz.

Amacımız; sizlerin memnuniyeti doğrultusunda, kişisel verilerinizin alınma şekilleri, işlenme amaçları, hukuki nedenleri ve haklarınız konularında sizi en şeffaf şekilde bilgilendirmektir.

Kurumumuza iletmiş olduğunuz veya Kurumumuzun usül ve işlemleri çerçevesinde edinmiş olduğu her türlü kişisel veri ile biyometrik veri, sağlık verisi dahil her türlü özel nitelikli veriniz bakımından (“Veri”), 7 Nisan 2016 tarihinde yürürlüğe giren 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) gereğince, Kurumumuz Özgür Bolat Özel Eğitim ve LTD. ŞTİ. ŞİRKETİ Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel bilgileri kanunda açıklandığı çerçevede; elde edebilecek, kaydedebilecek, depolayabilecek, muhafaza edebilecek, hizmetlerini devam ettirebilmek amacıyla güncelleyebilecek, değiştirebilecek, yeniden düzenleyebilecek, mevzuatın izin verdiği durumlarda ve ölçüde üçüncü kişilere açıklayabilecek, devredebilecek, aktarabilecek, paylaşabilecek, sınıflandırabilecek, anonim hale getirebilecek ve kanunda sayılan diğer şekillerde işleyebilecektir.

Kişisel verilerinizin işlenme amaçları ve hukuki sebepleri; Mevzuat kapsamında faaliyet alanımız kapsamında işlemlerin yerine getirilmesi, yürütülmesi ve geliştirilebilmesi, bu hizmetlere ve ürünlere yönelik tanıtım, pazarlama ve kampanya faaliyetlerinin yapılması, akdettiğiniz ve/veya akdettiğimiz sözleşmelerin gereğinin yerine getirilmesi; istihbarat, bilgi araştırmaları ve kredibilite değerlemelerinin yapılması, planlama, istatistik, müşteri memnuniyeti çalışmaları, güvenliğin sağlanması, otoritelerce öngörülen bilgi saklama, raporlama, bilgilendirme yükümlülüklerine uyulması, tarafınıza daha iyi ve güvenilir hizmet verilebilmesi, tarafınıza uygun hizmetler ve ürünler geliştirilmesi ve bunun kesintisiz olarak sürdürebilmesi amacıyla ve diğer nedenlerle kişisel verileriniz işlenmektedir.

Kişisel verilerin toplanma yöntemi: Kişisel verileriniz, otomatik ya da otomatik olmayan yollarla, yazılı, sözlü ya da elektronik ortamda toplanabilmektedir.

Yukarıda belirtilen amaçlarla, kişisel verilerin aktarılabileceği kişi/kuruluşlar: Kişisel Verileriniz; Kurumumuzun iştirakleri ve bunların alt kuruluşlarına; çalışanları, şirket görevlileri, hukuk, mali ve vergi danışmanları, denetçileri ve mevzuat hükümlerinin izin verdiği kişi, kurum ve kuruluşlar ile açık rızanızın bulunduğu diğer üçüncü kişilere; aktarılabilecektir.

Kanun’un 11. Maddesi Çerçevesinde Haklarınız; Kurumumuza başvurarak; kişisel verilerinizin a) işlenip işlenmediğini öğrenme, b) kişisel verileriniz işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme, c) kişisel verilerinizin işlenme amacını ve amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme, ç) kişisel verilerinizin yurt içinde veya yurt dışında aktarıldığı üçüncü kişileri bilme, d) kişisel verilerinizin eksik veya yanlış işlenmiş ise düzeltilmesini isteme, e) Kanun’un 7. maddesinde öngörülen şartlar çerçevesinde kişisel verilerinizin silinmesini veya yok edilmesini isteme, f) kişisel verilerinizin aktarıldığı üçüncü kişilere yukarıda sayılan (d) ve (e) bentleri uyarınca yapılan işlemlerin bildirilmesini isteme, g) kişisel verilerinizin münhasıran otomatik sistemler ile analiz edilmesi nedeniyle aleyhinize bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme ve ğ) kişisel verilerinizin kanuna aykırı olarak işlenmesi sebebiyle zarara uğramanız hâlinde zararın giderilmesini talep etme hakkına sahipsiniz.

Haklarınızın, düzenlemenin yürürlük tarihi olan 07.10.2016 tarihinden itibaren kullanılması mümkün olup, taleplerinizin yerine getirilmesini teminen Kurumumuzca yapılacak masrafları, KVKK’nın “Veri sorumlusuna başvuru” başlıklı 13. maddesinde belirtilen tarifeye göre tarafınızdan talep etme hakkımız saklıdır.