• Anasayfa
  • Hakkında
  • Köşe Yazıları
  • Anne Baba Okulu
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
  • SOSYAL MEDYA

  • Anasayfa
  • Hakkında
  • Köşe Yazıları
  • Anne Baba Okulu
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
Okula ait hissetmeyen çocuklar ve ödedikleri bedeller.
13 Ağustos 2019

Sizi bir odaya alıp bir tane yapboz versem. Sonra da, “Hadi bakalım! Bu yapbozu tamamla” desem.

Yap-boz ile bir süre uğraşırsınız. Başka bir gün, size mavi bir tişört giydirsem ve sonra aynı şekilde başka bir yapboz versem. Bu sefer de şöyle desem: Siz mavi grubun bir elemanısınız. Hadi bakalım! Bu yapbozu tamamlayın.

Hangi durumda, yap – boza daha çok emek verirsiniz?

 

ARAŞTIRMA

Stanford Üniversitesi’nden iki araştırmacı Butler ve Watson, tam olarak bu deneyi yapıyor.

Çocukları iki gruba ayırıyor ve onları daha sonra tek tek odaya alıyor. İlk gruba bir yap-boz veriyor ve “Bunu tamamlayın” diyor. İkinci gruba ise mavi bir tişört giydiriyor ve “Sen mavi gruptasın. Mavi grubun parçası olarak bu yapbozu tamamla” diyor. (Aslında bir grup daha var ama o şu an önemli değil.)

Daha sonra hangi grup yapboz ile daha fazla uğraşacak?

Tüm çocuklar tek başına çalışmış ve başka hiç kimseyi görmemiş olmasına rağmen, mavi grubun parçası olan çocuklar, yapboz için tam yüzde 40 daha fazla emek veriyor.

Bu sonuç neyi gösteriyor?

Bir kişi grubun diğer elemanlarını görmese bile herhangi bir gruba ait hissederse, iş için motivasyonu artar ve dolayısıyla o işe çok daha fazla emek verir.

Ait hissetmek motivasyon için bu kadar önemli.

Peki şimdi kritik soru şu: Bizim okullarda, öğrenciler kendilerini ne kadar okula ait hissediyor?

 

OECD RAPORU

OECD, eğitimin kalitesini etkileyen birçok parametreyi ölçüyor. Bu parametrelerden bir tanesi de ‘okula ait hissetme’.

Sizce Türkiye 70 ülke arasında okula ait hissetme oranı açısından kaçıncı sıradadır? Evet, doğru tahmin ettiniz. Son sırada.

70 ülke arasında okula kendisini en az ait hisseden öğrenci grubu, bizim öğrenciler. Yani, bizim çocuklar her sabah ait hissetmedikleri bir yere gidiyor. Peki, okula ait hissetmemenin bedeli ne?

 

AİT OLMA ve AKADEMİK BAŞARI

Yukarıdaki araştırmanın da gösterdiği gibi çocukların motivasyonu düşüyor. Peki, bu PISA sonuçlarına yansımış mıdır? Kesinlikle.

Okula ait hissetmeyen çocukların fen derslerindeki puanı, okula ait hissedenlere göre tam 22 puan daha düşük. Bu çocukların üniversiteye gitmeme ihtimali de yüzde 11 artıyor. Çocuk okula ait hissetmediği zaman, eğitimden soğuyor ve eğitimini sonlandırmak istiyor.

Duruma, motivasyon açısından baktık. Peki ait olma yaşamsal doyumu nasıl etkiler?

 

AİT OLMA ve YAŞAMSAL DOYUM

OECD ‘Öğrenci Refahı Raporu’na göre, mutluluk açısından Türkiye en son sırada. En mutsuz öğrenciler bizim öğrenciler.

Bunu tetikleyen etken ne?

Birinci sırada yine okula ait hissetmeme.

Okula ait hisseden öğrencinin yaşamsal doyumu, okula ait hissetmeyene göre tam üç kat daha fazla.

Düşünün öğrencinin okul hayatı yaşam doyumu üzerinde ne kadar etkili!

Ama maalesef biz zannediyoruz ki okul çocuğunun yaşamının dışında bir yer, çocuğun orada bir hayatı yok ve okulun tek görevi çocuğu dışardaki veya gelecekteki ‘gerçek hayata’ hazırlamak. Aslında çocuğun hayatı okul. Çocuk o an orada mutlu olmak istiyor.

Bir şey öğretmek veya ilerideki bir hayata hazırlamak adına, okulda var olan hayatı mahvediyoruz.

Peki aidiyeti etkileyen en önemli etken ne?

 

ÖĞRETMEN ile İLİŞKİ

Tabii ki ilişkiler.

Okulda çocuğun öğretmeniyle ve arkadaşlarıyla kurduğu ilişki.

Öğrenci, öğretmenin kendisini desteklediğini düşünüyorsa okula aidiyeti tam iki kat artıyor. Aynı şekilde öğrenci, öğretmenin adil olduğunu düşünüyorsa yine okula aidiyeti yaklaşık iki kat artıyor.

Peki aidiyet nasıl artar?

Burada okullara ve öğretmenlere çok iş düşüyor. Çocuklar öğretmenin kendisini tanıdığını düşünürse, öğretmeniyle otorite değil de sevgi/saygı ilişkisi kurarsa, sınıfta aşağılanmazsa veya rezil olmazsa, hata yapma lüksüne sahip olduğunu düşünürse, ezber değil de keşfetme fırsatı verilirse, seçme özgürlüğü olursa aidiyet duygusu artıyor.

Kısacası, okula ait hisseden çocuk hem mutlu hem de başarılı oluyor. Öğretmen çocuklara bir şey öğretmeyi değil de ilişki kurmayı öncelik haline getirirse; ilk başta ilişki gelişiyor, sonra aidiyet artıyor ve sonra da öğrenmenin kalitesi.Unutmayalım ki ilişkinin zayıf olduğu yerde öğrenme olmaz.

Peki aidiyet başarıyı ve mutluluğu nasıl etkiliyor?

 

AİDİYET BAŞARIYI ve MUTLUĞU NEDEN ETKİLER?

– Bir insanın birinci amacı her zaman ‘güvende’ olmaktır. (Tabii ki fiziksel ihtiyaçlarını karşılamak daha önceliklidir ama bazen güvende olmak onun bile önüne geçer.) İnsan, enerjisini ikiye böler. Bazen enerjisini ‘yaşamda kalmaya’, bazen de ‘kendini geliştirmeye’ harcar. Hangisine daha çok enerji harcayacağını belirleyen içinde bulunduğu ortamdır. Kişi güvende hissetmezse tüm enerjisini yaşamda kalmak için kendini korumaya harcar. Algılarını ve dikkatini; etrafını gözlemlemeye, tehditleri değerlendirmeye ve kendini koruyacak stratejiler geliştirmeye harcar. Güvende hissederse enerjisini bunlara harcamasına gerek kalmaz ve elindeki enerjiyi ‘gelişime’ harcar. Ne yapar? Öğrenir, yeni şeyler dener, egzersiz yapar, insanlarla sohbet eder. Zaten bizim ülkede gelişim bundan dolayı yavaş ilerlemiyor mu? İnsanlar sürekli birbiriyle uğraştığı için, gelişime zaman ayıramıyor. Sonuç olarak, aidiyet arttıkça insan güvende hisseder ve güvende hissettikçe de hem başarılı hem de mutlu olur.

 

14 Nisan 2018

Görüntüleme: 138
aidiyetaraştırmabaşarıetkihissiyatinsanmutlulukoecedokulrapor
Share

Köşe Yazıları

Özgür Bolat Editör

İLGİLİ YAZILAR

Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
13 Ağustos 2019
Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
13 Ağustos 2019
Okullar çocukları neden iş dünyasına hazırlayamıyor?
13 Ağustos 2019

Yorum Yaz


Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Site İçi Arama

  • Son Yazılar

    • Pınar Gültekin
    • Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
    • Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
    • Okullar çocukları neden iş dünyasına hazırlayamıyor?
    • Oyun çocukları nasıl etkiler?
  • Haber Bülteni

  • SOSYAL MEDYA

  • TAKVİM

    Ocak 2021
    P S Ç P C C P
    « Tem    
     123
    45678910
    11121314151617
    18192021222324
    25262728293031


  • SOSYAL MEDYA

  • Köşe Yazıları

    • Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
      13 Ağustos 2019
    • Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
      13 Ağustos 2019
    • Okullar çocukları neden iş dünyasına hazırlayamıyor?
      13 Ağustos 2019

  • Haber Bülteni


  • Anasayfa
  • Hakkında
  • Köşe Yazıları
  • Anne Baba Okulu
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
www.veotesi.com © 2016

‘Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerez konumlandırmaktayız, kullanmaya devam ettiğinizde çerezler ile toplanan kişisel verileriniz Veri Politikamız-Bilgilendirmelerimiz'de belirtilen amaçlar ve yöntemlerle mevzuatına uygun olarak kullanılacaktır.

Dr. Özgür Bolat
KİŞİSEL VERİ KANUNU KAPSAMINDA BİLGİLENDİRME METNİ

Özgür Bolat Özel Eğitim ve LTD. ŞTİ. Şirketi olarak, siz değerli müşterilerimiz ve çözüm ortaklarımızın güvenliğini göz önünde bulundurarak, başta özel hayatın gizliliği olmak üzere, temel hak ve özgürlüklerin korunması amacıyla, kişisel verilerle ilgili düzenlenen "Kişisel Verilerin Korunması Kanunu" hususunda sizi bilgilendirmek istiyoruz.

Amacımız; sizlerin memnuniyeti doğrultusunda, kişisel verilerinizin alınma şekilleri, işlenme amaçları, hukuki nedenleri ve haklarınız konularında sizi en şeffaf şekilde bilgilendirmektir.

Kurumumuza iletmiş olduğunuz veya Kurumumuzun usül ve işlemleri çerçevesinde edinmiş olduğu her türlü kişisel veri ile biyometrik veri, sağlık verisi dahil her türlü özel nitelikli veriniz bakımından (“Veri”), 7 Nisan 2016 tarihinde yürürlüğe giren 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) gereğince, Kurumumuz Özgür Bolat Özel Eğitim ve LTD. ŞTİ. ŞİRKETİ Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel bilgileri kanunda açıklandığı çerçevede; elde edebilecek, kaydedebilecek, depolayabilecek, muhafaza edebilecek, hizmetlerini devam ettirebilmek amacıyla güncelleyebilecek, değiştirebilecek, yeniden düzenleyebilecek, mevzuatın izin verdiği durumlarda ve ölçüde üçüncü kişilere açıklayabilecek, devredebilecek, aktarabilecek, paylaşabilecek, sınıflandırabilecek, anonim hale getirebilecek ve kanunda sayılan diğer şekillerde işleyebilecektir.

Kişisel verilerinizin işlenme amaçları ve hukuki sebepleri; Mevzuat kapsamında faaliyet alanımız kapsamında işlemlerin yerine getirilmesi, yürütülmesi ve geliştirilebilmesi, bu hizmetlere ve ürünlere yönelik tanıtım, pazarlama ve kampanya faaliyetlerinin yapılması, akdettiğiniz ve/veya akdettiğimiz sözleşmelerin gereğinin yerine getirilmesi; istihbarat, bilgi araştırmaları ve kredibilite değerlemelerinin yapılması, planlama, istatistik, müşteri memnuniyeti çalışmaları, güvenliğin sağlanması, otoritelerce öngörülen bilgi saklama, raporlama, bilgilendirme yükümlülüklerine uyulması, tarafınıza daha iyi ve güvenilir hizmet verilebilmesi, tarafınıza uygun hizmetler ve ürünler geliştirilmesi ve bunun kesintisiz olarak sürdürebilmesi amacıyla ve diğer nedenlerle kişisel verileriniz işlenmektedir.

Kişisel verilerin toplanma yöntemi: Kişisel verileriniz, otomatik ya da otomatik olmayan yollarla, yazılı, sözlü ya da elektronik ortamda toplanabilmektedir.

Yukarıda belirtilen amaçlarla, kişisel verilerin aktarılabileceği kişi/kuruluşlar: Kişisel Verileriniz; Kurumumuzun iştirakleri ve bunların alt kuruluşlarına; çalışanları, şirket görevlileri, hukuk, mali ve vergi danışmanları, denetçileri ve mevzuat hükümlerinin izin verdiği kişi, kurum ve kuruluşlar ile açık rızanızın bulunduğu diğer üçüncü kişilere; aktarılabilecektir.

Kanun’un 11. Maddesi Çerçevesinde Haklarınız; Kurumumuza başvurarak; kişisel verilerinizin a) işlenip işlenmediğini öğrenme, b) kişisel verileriniz işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme, c) kişisel verilerinizin işlenme amacını ve amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme, ç) kişisel verilerinizin yurt içinde veya yurt dışında aktarıldığı üçüncü kişileri bilme, d) kişisel verilerinizin eksik veya yanlış işlenmiş ise düzeltilmesini isteme, e) Kanun’un 7. maddesinde öngörülen şartlar çerçevesinde kişisel verilerinizin silinmesini veya yok edilmesini isteme, f) kişisel verilerinizin aktarıldığı üçüncü kişilere yukarıda sayılan (d) ve (e) bentleri uyarınca yapılan işlemlerin bildirilmesini isteme, g) kişisel verilerinizin münhasıran otomatik sistemler ile analiz edilmesi nedeniyle aleyhinize bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme ve ğ) kişisel verilerinizin kanuna aykırı olarak işlenmesi sebebiyle zarara uğramanız hâlinde zararın giderilmesini talep etme hakkına sahipsiniz.

Haklarınızın, düzenlemenin yürürlük tarihi olan 07.10.2016 tarihinden itibaren kullanılması mümkün olup, taleplerinizin yerine getirilmesini teminen Kurumumuzca yapılacak masrafları, KVKK’nın “Veri sorumlusuna başvuru” başlıklı 13. maddesinde belirtilen tarifeye göre tarafınızdan talep etme hakkımız saklıdır.