• Anasayfa
  • Hakkında
  • Köşe Yazıları
  • Anne Baba Okulu
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
  • SOSYAL MEDYA

  • Anasayfa
  • Hakkında
  • Köşe Yazıları
  • Anne Baba Okulu
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
ÇOCUKLARIN MERAK DUYGULARINI NASIL CANLI TUTARIZ?
11 Temmuz 2019

Prof. Alison Gopnik bebekleri teker teker bir odaya alıyor.

Ulaşamayacakları bir noktaya bir oyuncak koyuyor. Oyuncağa ulaşabilmeleri için de bir tırmık veriyor.

Bebekler tırmığı kullanarak oyuncağı kendine çekiyor.

Ama ilginç bir şey oluyor. Çocuklar zorla ulaştıkları oyuncaklarla çok oynamıyor.

Oyuncağı çok seven çocuklar neden bu defa oynamıyor? Çocuk başka bir şeyle ilgileniyor. O ne?

 

ÖĞRENME MAKİNESİ İNSAN

Canlıların çoğu menopozdan hemen sonra ölürken, insanoğlu uzun süre yaşamaya devam ediyor.

Menopozdan hemen sonra ölen türler ile hemen ölmeyen türleri karşılaştırdığımızda ilginç bir bulgu ortaya çıkıyor.

Bir türün davranışları içgüdüyle belirleniyorsa, o tür menopozdan sonra hemen ölüyor. Çünkü anne çocuğa bir şey öğretmek zorunda değil. Anne sadece bebeğin fiziksel gelişimini tamamlamasını bekliyor ve sonra ölüyor.

Ama bir türün davranışları kültür, yani öğrenme üzerine kuruluysa, o zaman annenin rolü artıyor ve anne uzun süre yaşıyor. Çünkü yavrunun yaşaması için anneden çok şey öğrenmesi lazım.

Örneğin, bir anne fil çocuğuna tam iki yıl bakıyor ve menopozdan ortalama 5 yıl sonra ölüyor. İncelediğimizde görüyoruz ki fillerin de nispeten gelişmiş bir kültürü var.

Öğrenme insanoğlu için açlık ve susuzluk kadar temel bir ihtiyaç. Bu yüzden bir çocuk öğrenme makinesi olarak doğuyor ve sürekli çevresini keşfediyor.

 

MERAK VE ÖĞRENME

Prof. Gopnik araştırmasında tam olarak bunu buluyor. Çocukları tırmık ve oyuncakla odada yalnız bırakınca şunu gözlemliyor.

Çocuklar oyuncağa tırmık aracılığıyla ulaşıyor ama oyuncakla oynamaktansa, oyuncağı tekrar başka yere koyuyor ve tırmıkla yeniden almayı deniyor.

Aslında çocuklar hangi durumlarda tırmıkla oyuncağa ulaşabileceklerini, hangi durumlarda ulaşamayacaklarını test ediyor. Çocuklar bir nevi deney yapıyor.

Yani, çocuklar oyundan ziyade, öğrenmeyle ilgileniyor. İnsanoğlunun hayatında bu kadar temel bir ihtiyaç olan öğrenmeyi tetikleyen unsur merak. Çocuk hangi durumda oyuncağa ulaşabilir, hangi durumda ulaşamaz merak ediyor.

 

SİSTEM ÇOCUĞUN MERAKINI ÖLDÜRÜYOR

Çocuklar doğuştan meraklıdır. Her şeyi kurcalar ve sürekli soru sorar. Ama okul başlayınca sistem çocuğun merakını öldürür. Çocuk soru sormayı bırakır, soruları yanıtlamaya başlar.

Soruları nasıl yanıtlar? Düşünerek ya da keşfederek değil. Ezberleyerek.

O zaman çocuklardaki merak duygusunu nasıl ateşleyeceğiz ve öğrenme heyecanını nasıl oluşturacağız?

 

İHTİYAÇ ÖĞRENMEYİ TETİKLEMEZ

1975 yılında Kanadalı araştırmacı Rubin, “Kimler çok iyi dil öğrenir?” sorusunun yanıtını bulmak için bir araştırma yapıyor.

İlginç bir sonuç çıkıyor. Tahmin edilenin aksine, en çok ihtiyaç duyan, en iyi öğrenen olmuyor.

Etrafınızda da insanlar vardır. Dil öğrenseler, terfi alacaklardır ya da iş bulacaklardır ama yine de öğrenemezler.

En iyi öğrenenler o dilin kültürüne ilgi duyanlar çıkıyor.

Öğrenmeyle ilgili büyük bir yanılgı ortaya çıkmış oluyor. İhtiyaç öğrenmeyi tetikliyor ama ondan ziyade öğrenmeyi tetikleyen dürtü, ilgi.

 

İLGİ ODAKLI ÖĞRENME

O zaman okullarda ihtiyaç-odaklı öğrenmeden, ilgi-odaklı öğrenmeye geçmek gerekiyor. Çocuklar hangi bilgilerin ne işe yaracağını bilmiyor.

Yetişkinler bile bilmiyor. İhtiyaçlarla çocukları motive etmek çok zor.

İlgi odaklı öğrenmenin temelinde merak var. Öğretmen keşif gerektiren sorular sorarak, araştırma ve deneyler yaptırarak ve ortaya çıkan ürünleri paylaşma olanağı vererek çocuklarda merak duygusunu canlı tutabilir.

Bir öğretmen merak duygusu uyandırabilirse ve çocuğu keşfetme sürecine sokabilirse, o çocuğu her şeye ilgi duyar hale getirebilir.

Çocuk merak ettiği şeyleri öğrendikçe, gelişir. Geliştikçe ilgisi daha da artar.

Yani, merak öğrenmeyi, öğrenme ilgiyi, ilgi de daha çok merakı getirir. Bu döngü ömür boyu devam eder. Bu şekilde yaşamboyu öğrenen insanlar yetiştirmiş oluruz.

Okullardan istediğimiz de zaten bu değil mi?

Not: Doğan Cüceloğlu ve Polat Doğru’nun sunduğu “İnsan İnsana” programına konuk oldum. Programı bu Pazar saat 11.05’te SKYTURK360’da izleyebilirsiniz. Övgü, ceza, okul, öğrenme ve çocuk eğitimini tartıştık.

 

5 Aralık 2013

Görüntüleme: 224
canlıçocukmeraköğretmen
Share

Köşe Yazıları

Özgür Bolat Editör

İLGİLİ YAZILAR

Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
13 Ağustos 2019
Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
13 Ağustos 2019
Oyun çocukları nasıl etkiler?
13 Ağustos 2019

Yorum Yaz


Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Site İçi Arama

  • Son Yazılar

    • Pınar Gültekin
    • Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
    • Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
    • Okullar çocukları neden iş dünyasına hazırlayamıyor?
    • Oyun çocukları nasıl etkiler?
  • Haber Bülteni

  • SOSYAL MEDYA

  • TAKVİM

    Mart 2021
    P S Ç P C C P
    « Tem    
    1234567
    891011121314
    15161718192021
    22232425262728
    293031  


  • SOSYAL MEDYA

  • Köşe Yazıları

    • Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
      13 Ağustos 2019
    • Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
      13 Ağustos 2019
    • Okullar çocukları neden iş dünyasına hazırlayamıyor?
      13 Ağustos 2019

  • Haber Bülteni


  • Anasayfa
  • Hakkında
  • Köşe Yazıları
  • Anne Baba Okulu
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
www.veotesi.com © 2016

‘Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerez konumlandırmaktayız, kullanmaya devam ettiğinizde çerezler ile toplanan kişisel verileriniz Veri Politikamız-Bilgilendirmelerimiz'de belirtilen amaçlar ve yöntemlerle mevzuatına uygun olarak kullanılacaktır.

Dr. Özgür Bolat
KİŞİSEL VERİ KANUNU KAPSAMINDA BİLGİLENDİRME METNİ

Özgür Bolat Özel Eğitim ve LTD. ŞTİ. Şirketi olarak, siz değerli müşterilerimiz ve çözüm ortaklarımızın güvenliğini göz önünde bulundurarak, başta özel hayatın gizliliği olmak üzere, temel hak ve özgürlüklerin korunması amacıyla, kişisel verilerle ilgili düzenlenen "Kişisel Verilerin Korunması Kanunu" hususunda sizi bilgilendirmek istiyoruz.

Amacımız; sizlerin memnuniyeti doğrultusunda, kişisel verilerinizin alınma şekilleri, işlenme amaçları, hukuki nedenleri ve haklarınız konularında sizi en şeffaf şekilde bilgilendirmektir.

Kurumumuza iletmiş olduğunuz veya Kurumumuzun usül ve işlemleri çerçevesinde edinmiş olduğu her türlü kişisel veri ile biyometrik veri, sağlık verisi dahil her türlü özel nitelikli veriniz bakımından (“Veri”), 7 Nisan 2016 tarihinde yürürlüğe giren 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) gereğince, Kurumumuz Özgür Bolat Özel Eğitim ve LTD. ŞTİ. ŞİRKETİ Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel bilgileri kanunda açıklandığı çerçevede; elde edebilecek, kaydedebilecek, depolayabilecek, muhafaza edebilecek, hizmetlerini devam ettirebilmek amacıyla güncelleyebilecek, değiştirebilecek, yeniden düzenleyebilecek, mevzuatın izin verdiği durumlarda ve ölçüde üçüncü kişilere açıklayabilecek, devredebilecek, aktarabilecek, paylaşabilecek, sınıflandırabilecek, anonim hale getirebilecek ve kanunda sayılan diğer şekillerde işleyebilecektir.

Kişisel verilerinizin işlenme amaçları ve hukuki sebepleri; Mevzuat kapsamında faaliyet alanımız kapsamında işlemlerin yerine getirilmesi, yürütülmesi ve geliştirilebilmesi, bu hizmetlere ve ürünlere yönelik tanıtım, pazarlama ve kampanya faaliyetlerinin yapılması, akdettiğiniz ve/veya akdettiğimiz sözleşmelerin gereğinin yerine getirilmesi; istihbarat, bilgi araştırmaları ve kredibilite değerlemelerinin yapılması, planlama, istatistik, müşteri memnuniyeti çalışmaları, güvenliğin sağlanması, otoritelerce öngörülen bilgi saklama, raporlama, bilgilendirme yükümlülüklerine uyulması, tarafınıza daha iyi ve güvenilir hizmet verilebilmesi, tarafınıza uygun hizmetler ve ürünler geliştirilmesi ve bunun kesintisiz olarak sürdürebilmesi amacıyla ve diğer nedenlerle kişisel verileriniz işlenmektedir.

Kişisel verilerin toplanma yöntemi: Kişisel verileriniz, otomatik ya da otomatik olmayan yollarla, yazılı, sözlü ya da elektronik ortamda toplanabilmektedir.

Yukarıda belirtilen amaçlarla, kişisel verilerin aktarılabileceği kişi/kuruluşlar: Kişisel Verileriniz; Kurumumuzun iştirakleri ve bunların alt kuruluşlarına; çalışanları, şirket görevlileri, hukuk, mali ve vergi danışmanları, denetçileri ve mevzuat hükümlerinin izin verdiği kişi, kurum ve kuruluşlar ile açık rızanızın bulunduğu diğer üçüncü kişilere; aktarılabilecektir.

Kanun’un 11. Maddesi Çerçevesinde Haklarınız; Kurumumuza başvurarak; kişisel verilerinizin a) işlenip işlenmediğini öğrenme, b) kişisel verileriniz işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme, c) kişisel verilerinizin işlenme amacını ve amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme, ç) kişisel verilerinizin yurt içinde veya yurt dışında aktarıldığı üçüncü kişileri bilme, d) kişisel verilerinizin eksik veya yanlış işlenmiş ise düzeltilmesini isteme, e) Kanun’un 7. maddesinde öngörülen şartlar çerçevesinde kişisel verilerinizin silinmesini veya yok edilmesini isteme, f) kişisel verilerinizin aktarıldığı üçüncü kişilere yukarıda sayılan (d) ve (e) bentleri uyarınca yapılan işlemlerin bildirilmesini isteme, g) kişisel verilerinizin münhasıran otomatik sistemler ile analiz edilmesi nedeniyle aleyhinize bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme ve ğ) kişisel verilerinizin kanuna aykırı olarak işlenmesi sebebiyle zarara uğramanız hâlinde zararın giderilmesini talep etme hakkına sahipsiniz.

Haklarınızın, düzenlemenin yürürlük tarihi olan 07.10.2016 tarihinden itibaren kullanılması mümkün olup, taleplerinizin yerine getirilmesini teminen Kurumumuzca yapılacak masrafları, KVKK’nın “Veri sorumlusuna başvuru” başlıklı 13. maddesinde belirtilen tarifeye göre tarafınızdan talep etme hakkımız saklıdır.