• Anasayfa
  • Hakkında
  • Köşe Yazıları
  • Anne Baba Okulu
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
  • SOSYAL MEDYA

  • Anasayfa
  • Hakkında
  • Köşe Yazıları
  • Anne Baba Okulu
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
Çocukları neden kendi uzantınız olarak görmemelisiniz?
11 Ağustos 2019

Bazı aileler, kendilerinin gerçekleştiremediği hayalleri çocuklarına yükler. O hayalleri çocukları gerçekleştirsin ister. Acaba hangi tür aileler bunu yapar?

Bu süreç çocuklara nasıl zarar verir?

 

ARAŞTIRMA

Bu soruları yanıtlamak için Utrecht Üniversitesi’nden Eddie Brummelman ve ekibi bir deney tasarlıyor.Ebeveynleri iki gruba ayırıyor. Bir gruptan gerçekleştiremediği hayallerini düşünmesini istiyor, diğer gruba bunları düşündürtmüyor.

Daha sonra deneklere iki farklı anket yapıyor.

Anketin bir tanesi, kişilerin gerçekleştiremediği hayallerini çocuğuna yükleyip yüklemediğini ölçüyor.

Diğer anket de ailelerin çocukları ne kadar kendilerinin bir uzantısı olarak gördüğünü ölçüyor.

Sonuçlar analiz edilince ortaya çok net bir fotoğraf çıkıyor.

 

BİREY OLMA

Bir aile, çocuğunu ne kadar kendi uzantısı olarak görüyorsa, yani onu ‘birey’ olarak görmüyorsa, ona o kadar kendi hayallerini yüklüyor. Yani bir nevi, onu kendi hedefleri için kullanıyor.  Çocuğu birey olarak gören aileler, kendilerinin gerçekleştirmediği hayalleri olsa bile, bunu çocuklarına yüklemiyor. Onu birey olarak görüyor.

Tam tersi, çocuğunun kendi hayallerini gerçekleştirmesine yardımcı oluyor. Peki, hayaller çocuklara yüklenince ne oluyor?

 

BAŞKASININ HAYATLARI

Çocuk kendi hayatını yaşamayı bırakıp ailesi için yaşamaya başlıyor. Sonraki hayatında da başkaları için yaşamaya başlıyor.

Bu çok büyük bir sorundur, çünkü çocuk, ailesinin sevgisini kaybetmemek için onların istediği gibi olmaya çalışırsa ‘sahte benlik’ geliştirir.

‘Sahte benlik’ ile yaşamak da insanda her zaman kaygı yaratır. Çocuk kendisinden kaçar ve mutsuz bir yaşam sürer. Onun için aileler gerçekleştiremediği hayalleri çocuklarının omuzlarına yüklememelidir.

Onları kendi uzantıları gibi değil, kendi düşünceleri ve hayalleri olan bireyler olarak görmelidir.

 

DİL ÖĞRENİMİ KAÇ YAŞINDA BAŞLAMALI?

– İlkokul 1. sınıfa giden ikiz çocuklarım var. İngilizce kursuna başlattık. Fakat çevremizden sürekli İngilizceye başlamak için çok erken olduğu eleştirileri alıyoruz. Acaba gerçekten çocuklara çok mu yükleniyoruz yoksa dil eğitimi için uygun bir yaş mıdır?

– Dil eğitiminden kastınızın ne olduğuna bağlı. Kelimelerin ezberlendiği veya dil bilgisi eğitiminin verildiği bir dil eğitiminden bahsediyorsanız, çocuklarınıza yüklenmenize gerek yok. Bu şekilde bir dil öğrenmek çok zor. Sadece şarkılar ve oyunlar varsa, o şekilde dil öğrenemez ama dile karşı olumlu bir tutum geliştirir. Tabii ki bu da kendi içinde önemlidir. Ama çocuk dili, dile maruz kalarak, yani yaşayarak öğreniyorsa, o zaman dil öğrenmenin alt yaş sınırı yoktur. Bu durumda çocuk ne kadar erken dili öğrenmeye başlarsa o kadar iyi. Dahası bu şekilde birçok dili aynı anda öğrenebilir.

 

ÇOCUKLAR SINAVA NASIL HAZIRLANMALI?

– Günümüz eğitim sisteminde sınavlara tabi kalan çocuklarımız için başarısızlık hissi yaşatmadan sınavlara teşvik etmek konusunda tecrübe ve görüşlerinizi rica ediyorum.

– Amaç sınavı kazanmak olduğu zaman çocuk başarılı olsa da, olmasa da mutlaka kaygı yaşar. Peki, ne yapılmalı? Çocuk, sınavı amaç değil, araç olarak görmeli. Amaç öğrenmek ve bir vizyona sahip olmak olmalı. Örneğin, çocuk “Ben avukat olmak istiyorum” dememeli, “Ben avukat olarak eşitsizliği çözmek istiyorum”demeli. Siz de sınav baskısı yapmaktansa çocuğunuza bir ‘yaşam amacı belirlemesi’ için yardımcı olmalısınız. Bunu oluşturursanız, sınav zaten küçük bir ayrıntı olarak kalır ve çocuk sınavın sorumluluğunu almaya başlar. Bu durumda da kaygı ortadan kalkar.

 

EV İŞLERİ İÇİN HARÇLIK VERİLMELİ Mİ?

– Harçlık konusunda, girişimciliği öğrenmesi açısından ev işini parayla yaptırmak doğru bir şey midir?

– Ev işlerinin parayla yaptırılması oldukça sakıncalıdır. Çünkü parayla yaptırdığınız an, çocuğa şöyle bir mesaj gider: “Sen evin bir bireyi olarak evin işlerinden sorumlu değilsin. Onun için evin işlerini yaparsan sana para veririm.”Her çocuk ev işlerine karşılık beklemeden yardımcı olmalıdır. Ama çocuğunuza girişimciliği öğretmek için şunu yapabilirsiniz: Evinizde ya da toplumda gördüğünüz bir soruna alternatif çözüm bulmasını istersiniz. Gerekli masrafı karşılayabilirsiniz. Bunun karşılığında çocuk, sadece bir etki yaratabilir (sosyal girişimcilik) ya da kendisi için para kazanabilir (bireysel girişimcilik). Bu şekilde çocuk girişimci olmayı öğrenir.

 

ÇOCUĞA SÜREKLİ OYUNCAK ALINMALI MI?

– Çocuğum sürekli oyuncak istiyor. Dahası aldığım oyuncaktan hemen sıkılıyor. Daha sonra tekrar istiyor. Bu huyundan nasıl vazgeçirebilirim?

– Sürekli oyuncak istemek aslında bir ‘sorun’ değil, daha ‘derin bir sorunun’ belirtisidir. Genelde çocuklarıyla zaman -özellikle kaliteli zaman- geçiremeyen ve dolayısıyla yeteri kadar oyun oynayamayan aileler, yapay bir sistem olarak onlara sürekli oyuncak alma eğilimindedir. Hatta bir baba ‘sürekli seyahat ettiği için suçlu hissettiğini ve dolayısıyla çocuğuna sürekli oyuncak aldığını’ söyledi. Aslında bu durumda çocuk, sürekli oyuncak isteyerek, ailesinden ‘sevgi’ talep ediyordur. Bu sorunu kökten çözmek için kaliteli zaman geçirmeniz gerekir. Onunla amaçsız ve rekabetsiz oyunlar oynamalısınız. Arada oyuncak almak istiyorsanız da bunu belirli bir rutine oturtmalısınız.

 

18 Kasım 2017

Görüntüleme: 86
ailebireyçocukhayatkişiuzantı
Share

Köşe Yazıları

Özgür Bolat Editör

İLGİLİ YAZILAR

Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
13 Ağustos 2019
Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
13 Ağustos 2019
Okullar çocukları neden iş dünyasına hazırlayamıyor?
13 Ağustos 2019

Yorum Yaz


Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Site İçi Arama

  • Son Yazılar

    • Pınar Gültekin
    • Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
    • Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
    • Okullar çocukları neden iş dünyasına hazırlayamıyor?
    • Oyun çocukları nasıl etkiler?
  • Haber Bülteni

  • SOSYAL MEDYA

  • TAKVİM

    Ocak 2021
    P S Ç P C C P
    « Tem    
     123
    45678910
    11121314151617
    18192021222324
    25262728293031


  • SOSYAL MEDYA

  • Köşe Yazıları

    • Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
      13 Ağustos 2019
    • Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
      13 Ağustos 2019
    • Okullar çocukları neden iş dünyasına hazırlayamıyor?
      13 Ağustos 2019

  • Haber Bülteni


  • Anasayfa
  • Hakkında
  • Köşe Yazıları
  • Anne Baba Okulu
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
www.veotesi.com © 2016

‘Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerez konumlandırmaktayız, kullanmaya devam ettiğinizde çerezler ile toplanan kişisel verileriniz Veri Politikamız-Bilgilendirmelerimiz'de belirtilen amaçlar ve yöntemlerle mevzuatına uygun olarak kullanılacaktır.

Dr. Özgür Bolat
KİŞİSEL VERİ KANUNU KAPSAMINDA BİLGİLENDİRME METNİ

Özgür Bolat Özel Eğitim ve LTD. ŞTİ. Şirketi olarak, siz değerli müşterilerimiz ve çözüm ortaklarımızın güvenliğini göz önünde bulundurarak, başta özel hayatın gizliliği olmak üzere, temel hak ve özgürlüklerin korunması amacıyla, kişisel verilerle ilgili düzenlenen "Kişisel Verilerin Korunması Kanunu" hususunda sizi bilgilendirmek istiyoruz.

Amacımız; sizlerin memnuniyeti doğrultusunda, kişisel verilerinizin alınma şekilleri, işlenme amaçları, hukuki nedenleri ve haklarınız konularında sizi en şeffaf şekilde bilgilendirmektir.

Kurumumuza iletmiş olduğunuz veya Kurumumuzun usül ve işlemleri çerçevesinde edinmiş olduğu her türlü kişisel veri ile biyometrik veri, sağlık verisi dahil her türlü özel nitelikli veriniz bakımından (“Veri”), 7 Nisan 2016 tarihinde yürürlüğe giren 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) gereğince, Kurumumuz Özgür Bolat Özel Eğitim ve LTD. ŞTİ. ŞİRKETİ Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel bilgileri kanunda açıklandığı çerçevede; elde edebilecek, kaydedebilecek, depolayabilecek, muhafaza edebilecek, hizmetlerini devam ettirebilmek amacıyla güncelleyebilecek, değiştirebilecek, yeniden düzenleyebilecek, mevzuatın izin verdiği durumlarda ve ölçüde üçüncü kişilere açıklayabilecek, devredebilecek, aktarabilecek, paylaşabilecek, sınıflandırabilecek, anonim hale getirebilecek ve kanunda sayılan diğer şekillerde işleyebilecektir.

Kişisel verilerinizin işlenme amaçları ve hukuki sebepleri; Mevzuat kapsamında faaliyet alanımız kapsamında işlemlerin yerine getirilmesi, yürütülmesi ve geliştirilebilmesi, bu hizmetlere ve ürünlere yönelik tanıtım, pazarlama ve kampanya faaliyetlerinin yapılması, akdettiğiniz ve/veya akdettiğimiz sözleşmelerin gereğinin yerine getirilmesi; istihbarat, bilgi araştırmaları ve kredibilite değerlemelerinin yapılması, planlama, istatistik, müşteri memnuniyeti çalışmaları, güvenliğin sağlanması, otoritelerce öngörülen bilgi saklama, raporlama, bilgilendirme yükümlülüklerine uyulması, tarafınıza daha iyi ve güvenilir hizmet verilebilmesi, tarafınıza uygun hizmetler ve ürünler geliştirilmesi ve bunun kesintisiz olarak sürdürebilmesi amacıyla ve diğer nedenlerle kişisel verileriniz işlenmektedir.

Kişisel verilerin toplanma yöntemi: Kişisel verileriniz, otomatik ya da otomatik olmayan yollarla, yazılı, sözlü ya da elektronik ortamda toplanabilmektedir.

Yukarıda belirtilen amaçlarla, kişisel verilerin aktarılabileceği kişi/kuruluşlar: Kişisel Verileriniz; Kurumumuzun iştirakleri ve bunların alt kuruluşlarına; çalışanları, şirket görevlileri, hukuk, mali ve vergi danışmanları, denetçileri ve mevzuat hükümlerinin izin verdiği kişi, kurum ve kuruluşlar ile açık rızanızın bulunduğu diğer üçüncü kişilere; aktarılabilecektir.

Kanun’un 11. Maddesi Çerçevesinde Haklarınız; Kurumumuza başvurarak; kişisel verilerinizin a) işlenip işlenmediğini öğrenme, b) kişisel verileriniz işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme, c) kişisel verilerinizin işlenme amacını ve amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme, ç) kişisel verilerinizin yurt içinde veya yurt dışında aktarıldığı üçüncü kişileri bilme, d) kişisel verilerinizin eksik veya yanlış işlenmiş ise düzeltilmesini isteme, e) Kanun’un 7. maddesinde öngörülen şartlar çerçevesinde kişisel verilerinizin silinmesini veya yok edilmesini isteme, f) kişisel verilerinizin aktarıldığı üçüncü kişilere yukarıda sayılan (d) ve (e) bentleri uyarınca yapılan işlemlerin bildirilmesini isteme, g) kişisel verilerinizin münhasıran otomatik sistemler ile analiz edilmesi nedeniyle aleyhinize bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme ve ğ) kişisel verilerinizin kanuna aykırı olarak işlenmesi sebebiyle zarara uğramanız hâlinde zararın giderilmesini talep etme hakkına sahipsiniz.

Haklarınızın, düzenlemenin yürürlük tarihi olan 07.10.2016 tarihinden itibaren kullanılması mümkün olup, taleplerinizin yerine getirilmesini teminen Kurumumuzca yapılacak masrafları, KVKK’nın “Veri sorumlusuna başvuru” başlıklı 13. maddesinde belirtilen tarifeye göre tarafınızdan talep etme hakkımız saklıdır.