• Anasayfa
  • Hakkında
  • Anne Baba Okulu
  • Öğretmem Akademisi
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
  • SOSYAL MEDYA

  • Anasayfa
  • Hakkında
  • Anne Baba Okulu
  • Öğretmem Akademisi
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
Çocuklar okula telefon götürmeli mi?
11 Ağustos 2019

Değerli gazeteci Nuran Çakmakçı, geçen hafta köşesinde çarpıcı bir araştırmayı paylaştı.

London School of Economics’ten Louis-Philippe Beland ve Richard Murphy tarafından yapılan araştırmaya göre öğrenciler okula telefon götürmezse, ders notlarında ‘ortalamada’ yüzde 6.4 puanlık bir artış oluyor.

Araştırmanın daha da ilginç tarafı var. Öğrencinin sosyo-ekonomik durumu düşükse ve öğrenci akademik olarak zayıfsa, telefon yasağı notlarda yüzde 14.23 puanlık bir artış sağlıyor. Peki, telefon yasağı neden düşük seviyedeki çocukları daha olumlu etkiliyor?

 

OTOKONTROL

Öğrenmenin veya verimli çalışmanın en büyük düşmanı dikkat dağılması. Dikkati dağıtan unsurların başında da telefon geliyor.

Tabii kişi, bu dikkat dağıtıcılara ket vurabilir ama otokontrolü zayıfsa, ket vurmakta zorlanır.

Düşük akademik seviye ile otokontrol arasında ters bir ilişki olduğunu biliyoruz.

Düşük seviyedeki öğrencilerin genelde otokontrolü daha zayıf olduğu için, telefona ket vurmakta zorlanıyor. Bundan dolayı telefon yasağı bu öğrencilere daha çok yarar sağlıyor.

Üst seviyedeki öğrencilerin otokontrolü daha yüksek olduğu için, yanlarında telefon olsa bile telefona daha kolay ket vurabiliyor.

Peki, ket vurmayı kolaylaştıran tek unsur otokontrol mü?

 

ÖĞRENME

Aslında çoğu öğrenci için cep telefonu bir kurtarıcı. Derslerde sıkılan öğrenciler, otokontrolleri yüksek olsa da sıkıntılarını gidermek için cep telefonuna başvuruyor.

O zaman yapılması gereken çocukları öğrenme sürecine dahil etmektir. Bu durumda çocuklar derste sıkılmaz.

Derste sıkılmayan öğrenci de cep telefonuna başvurmaz. Peki, öğrenci derste sıkılmasa da cep telefonuna başvurur mu?

 

ENDİŞE

Maalesef bazı aileler endişeli oluyor ve dolayısıyla her aradığında çocuğa ulaşmak istiyor. Çocuğa ulaşamazsa, çocuğu suçlu hissettiriyor.

Bu durumda çocukta “ulaşılma ihtiyacı” yaratılıyor. Çocuk da “Ailem aradığında ulaşamaz” korkusuyla sürekli telefonunu kontrol ediyor. Bu da odaklanmayı azaltıyor.

 

YASAK DEĞİL, KURAL

Kısacası, cep telefonu odaklanmayı olumsuz etkiler. Ama burada yapılması gereken yasaklama değil, cep telefonuna duyulan gerekçeleri (otokontrol zayıflığı, sıkılma ve endişe) ortadan kaldırmaktır.

Bu gerekçeler çözüldükten sonra, cep telefonu ‘kullanmama yasağı’ değil de ‘kullanmama kuralı’ benimsenebilir. Çünkü bir öğrencinin cep telefonu sadece onu değil, diğer öğrencileri de olumsuz etkiler.

 

 CEP TELEFONU NEDEN İLİŞKİLERİ BOZAR?

Arkadaşlarınızla bir masada sohbet ediyorsunuz. Sohbet ederken de cep telefonunuzu masaya koyuyorsunuz. Acaba telefonun masada durması sohbetinizi nasıl etkiler?

 

ARAŞTIRMA

Oxford Üniversitesi’nden Andrew Przybylski tam olarak bu soruyu soruyor ve yanıtı bulmak için bir deney tasarlıyor.

68 deneği çiftler halinde oturtuyor. Bir gruba ‘sıradan’ bir konu hakkında, diğer gruba ‘anlamlı’ bir konu hakkında sohbet edin diyor.

Bu sohbet sırasında bazılarının masalarına ‘not defteri’, bazılarının masasına ‘cep telefonu’ koyuyor.

Sohbetten sonra deneklere, sohbet ettiği kişilere ne kadar yakın hissettiklerini soruyor. Acaba hangi grup daha yakın hissetmiştir?

 

YAKINLIK HİSSİ

Doğal olarak, ‘anlamlı’ konular hakkında konuşanlar birbirlerine daha yakın hissediyor. Ama masada defter yerine cep telefonu varsa, enteresan bir şekilde yakınlık hissi kayboluyor. (Dikkatinizi çekerim. Denekler telefonu hiç kullanmıyor. Telefon sadece masada duruyor.)

Telefonun masada olması, çiftlerin ilişki kurmasını engelliyor. Neden acaba?

 

GÖZ KAYMASI

Bunun iki nedeni var. Birincisi, telefon masada olunca, kişinin gözü telefona kayıyor. Mesaj ya da telefon geldi mi diye kontrol etme ihtiyacı duyuyor. Gözünün oraya kayması, hem konsantrasyonu bozuyor hem de göz temasını azalttığı için ilişki kurulmasını engelliyor. Defter, telefon gibi dinamik bir araç olmadığı için konsantrasyonu bozmuyor.

 

SOSYAL AĞ

İkinci sebep daha gizli bir dinamik. İki kişi derin bir sohbet edince, dikkat alanlarında sadece ikisi oluyor. Ama telefonun masada olması, kişinin düşünce yapısında daha geniş bir sosyal ağı harekete geçiriyor.

Acaba annem arayacak mı? Babam mesaj attı mı? O isimler akla gelince, ne yaptıklarını ve onlarla olan ilişkilerini de düşünüyor. Bu tür düşünceler de empati ve bağ kurmasını engelliyor.

Kısacası, cep telefonlarının kullanılmasa bile masada olması ilişki kurmayı engeller ve sohbetten alınan keyfi azaltır. Onun için sohbet sırasında cep telefonları sohbet alanından uzak tutulmalıdır.

 

EĞİTİMDE PARAYI DOĞRU MU HARCIYORUZ?

EĞİTİME harcadığımız para gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) içerisindeki payı yüzde 6.2’ye ulaştı. Eğitime neredeyse Amerika, İngiltere ve Yeni Zelanda kadar bütçe ayırıyoruz. Tabii ki onların GSYH’leri yüksek olduğu için bizim bütçemiz daha az ama oran olarak aynıyız. Bu güzel bir gelişme. Ama bu paraları gerçekten doğru şekilde mi harcıyoruz? Maalesef hayır. Uluslararası eğitim raporları çok açık şekilde belirtiyor ki daha çok para, daha kaliteli eğitim getirmiyor. Para, öğretmen kalitesini arttırmak, eşitsizliği azaltmak, demokratik bir bakış açısı kazandırmak ve tüm öğrencilere eşit eğitim sunmak için harcanırsa etki yaratıyor. Kısacası, parayı ‘nicelik’ değil de ‘nitelik’ için harcarsak, eğitimin kalitesini arttırabiliriz.

23 Aralık 2017

aileçocukendişeilişkikorkuokulotkontroltelefn
Share

Köşe Yazıları

Özgür Bolat Editör

İLGİLİ YAZILAR

Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
13 Ocak 2021
Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
13 Ağustos 2019
Okullar çocukları neden iş dünyasına hazırlayamıyor?
13 Ağustos 2019

Yorum Yaz


Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Site İçi Arama

  • Son Yazılar

    • Dr. Özgür Bolat ile Anne Baba Okulu
    • Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
    • Pınar Gültekin
    • Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
    • Okullar çocukları neden iş dünyasına hazırlayamıyor?
  • Haber Bülteni

  • SOSYAL MEDYA

  • TAKVİM

    Temmuz 2022
    P S Ç P C C P
     123
    45678910
    11121314151617
    18192021222324
    25262728293031
    « Mar    


  • SOSYAL MEDYA

  • Köşe Yazıları

    • Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
      13 Ocak 2021
    • Pınar Gültekin
      22 Temmuz 2020
    • Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
      13 Ağustos 2019

  • Haber Bülteni


  • Anasayfa
  • Hakkında
  • Anne Baba Okulu
  • Öğretmem Akademisi
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
www.veotesi.com © 2016

‘Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerez konumlandırmaktayız, kullanmaya devam ettiğinizde çerezler ile toplanan kişisel verileriniz Veri Politikamız-Bilgilendirmelerimiz'de belirtilen amaçlar ve yöntemlerle mevzuatına uygun olarak kullanılacaktır.

Dr. Özgür Bolat
KİŞİSEL VERİ KANUNU KAPSAMINDA BİLGİLENDİRME METNİ

Özgür Bolat Özel Eğitim ve LTD. ŞTİ. Şirketi olarak, siz değerli müşterilerimiz ve çözüm ortaklarımızın güvenliğini göz önünde bulundurarak, başta özel hayatın gizliliği olmak üzere, temel hak ve özgürlüklerin korunması amacıyla, kişisel verilerle ilgili düzenlenen "Kişisel Verilerin Korunması Kanunu" hususunda sizi bilgilendirmek istiyoruz.

Amacımız; sizlerin memnuniyeti doğrultusunda, kişisel verilerinizin alınma şekilleri, işlenme amaçları, hukuki nedenleri ve haklarınız konularında sizi en şeffaf şekilde bilgilendirmektir.

Kurumumuza iletmiş olduğunuz veya Kurumumuzun usül ve işlemleri çerçevesinde edinmiş olduğu her türlü kişisel veri ile biyometrik veri, sağlık verisi dahil her türlü özel nitelikli veriniz bakımından (“Veri”), 7 Nisan 2016 tarihinde yürürlüğe giren 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) gereğince, Kurumumuz Özgür Bolat Özel Eğitim ve LTD. ŞTİ. ŞİRKETİ Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel bilgileri kanunda açıklandığı çerçevede; elde edebilecek, kaydedebilecek, depolayabilecek, muhafaza edebilecek, hizmetlerini devam ettirebilmek amacıyla güncelleyebilecek, değiştirebilecek, yeniden düzenleyebilecek, mevzuatın izin verdiği durumlarda ve ölçüde üçüncü kişilere açıklayabilecek, devredebilecek, aktarabilecek, paylaşabilecek, sınıflandırabilecek, anonim hale getirebilecek ve kanunda sayılan diğer şekillerde işleyebilecektir.

Kişisel verilerinizin işlenme amaçları ve hukuki sebepleri; Mevzuat kapsamında faaliyet alanımız kapsamında işlemlerin yerine getirilmesi, yürütülmesi ve geliştirilebilmesi, bu hizmetlere ve ürünlere yönelik tanıtım, pazarlama ve kampanya faaliyetlerinin yapılması, akdettiğiniz ve/veya akdettiğimiz sözleşmelerin gereğinin yerine getirilmesi; istihbarat, bilgi araştırmaları ve kredibilite değerlemelerinin yapılması, planlama, istatistik, müşteri memnuniyeti çalışmaları, güvenliğin sağlanması, otoritelerce öngörülen bilgi saklama, raporlama, bilgilendirme yükümlülüklerine uyulması, tarafınıza daha iyi ve güvenilir hizmet verilebilmesi, tarafınıza uygun hizmetler ve ürünler geliştirilmesi ve bunun kesintisiz olarak sürdürebilmesi amacıyla ve diğer nedenlerle kişisel verileriniz işlenmektedir.

Kişisel verilerin toplanma yöntemi: Kişisel verileriniz, otomatik ya da otomatik olmayan yollarla, yazılı, sözlü ya da elektronik ortamda toplanabilmektedir.

Yukarıda belirtilen amaçlarla, kişisel verilerin aktarılabileceği kişi/kuruluşlar: Kişisel Verileriniz; Kurumumuzun iştirakleri ve bunların alt kuruluşlarına; çalışanları, şirket görevlileri, hukuk, mali ve vergi danışmanları, denetçileri ve mevzuat hükümlerinin izin verdiği kişi, kurum ve kuruluşlar ile açık rızanızın bulunduğu diğer üçüncü kişilere; aktarılabilecektir.

Kanun’un 11. Maddesi Çerçevesinde Haklarınız; Kurumumuza başvurarak; kişisel verilerinizin a) işlenip işlenmediğini öğrenme, b) kişisel verileriniz işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme, c) kişisel verilerinizin işlenme amacını ve amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme, ç) kişisel verilerinizin yurt içinde veya yurt dışında aktarıldığı üçüncü kişileri bilme, d) kişisel verilerinizin eksik veya yanlış işlenmiş ise düzeltilmesini isteme, e) Kanun’un 7. maddesinde öngörülen şartlar çerçevesinde kişisel verilerinizin silinmesini veya yok edilmesini isteme, f) kişisel verilerinizin aktarıldığı üçüncü kişilere yukarıda sayılan (d) ve (e) bentleri uyarınca yapılan işlemlerin bildirilmesini isteme, g) kişisel verilerinizin münhasıran otomatik sistemler ile analiz edilmesi nedeniyle aleyhinize bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme ve ğ) kişisel verilerinizin kanuna aykırı olarak işlenmesi sebebiyle zarara uğramanız hâlinde zararın giderilmesini talep etme hakkına sahipsiniz.

Haklarınızın, düzenlemenin yürürlük tarihi olan 07.10.2016 tarihinden itibaren kullanılması mümkün olup, taleplerinizin yerine getirilmesini teminen Kurumumuzca yapılacak masrafları, KVKK’nın “Veri sorumlusuna başvuru” başlıklı 13. maddesinde belirtilen tarifeye göre tarafınızdan talep etme hakkımız saklıdır.