• Anasayfa
  • Hakkında
  • Anne Baba Okulu
  • Öğretmem Akademisi
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
  • SOSYAL MEDYA

  • Anasayfa
  • Hakkında
  • Anne Baba Okulu
  • Öğretmem Akademisi
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
Çocuklar neden okula gitmek istemez?
7 Ağustos 2019

Bu aralar bana en çok sorulan soru “Çocuğum okula yeni başladı ama gitmek istemiyor. Ne yapabilirim?”

Çocukların okula gitmek istememesinin altında yatan tek sebep var. O da endişe ya da korku.

Başka bir deyişle, gerekçe ne olursa olsun, çocuk endişe / korku duyduğu için okula gitmek istemiyor.

(Korku ve endişe farklı kavramlar ama şu anda ayrım yapmak çok önemli değil.)

Burada önemli olan korkunun kaynağını bulmak.

Genelde okul bağlamında endişenin iki kaynağı oluyor.

 

KABUL GÖRME

Birincisi, kabul görmeme korkusu.

Çocuk ailesinde ve çevresinde rahat ama okulda yepyeni bir ortama giriyor. Bir bilinmezlik var.

Çocuk, arkadaşları ve öğretmeni tarafından kabul görmeyeceğinden korkuyor.

Örneğin, bir anne çocuğuna “Hadi arkadaşlarla oyna.” diyor. Çocuk da “Ya benle oynamak istemezlerse?” diye yanıt veriyor.

Çocuk reddedilmekten korkuyor. Okula gitmek istemiyor.

Başka bir çocuk “Öğretmen bize bağırıyor.” diyor. Öğretmeni tarafından kabul görmediğini düşünüyor. Okula gitmek istemiyor.

Bir öğretmen, bir çocuğu kurallara uyuyor diye sınıfta alkışlatıyor.

Kurallara uyan başka bir çocuk da annesine “Ben de kurallara uyuyorum. Öğretmen beni görmezden geldi” diyerek iki saat ağlıyor. Ertesi gün de okula gitmek istemiyor. Peki neden bazı çocuklar için okul daha korkutucu?

 

YETİŞTİRİLME TARZI

Okula gitmek istemeyen çocuklar, genelde endişeli ailede yetişen çocuklar.

Endişeli aile, çocuğunu sürekli koruma ihtiyacı duyuyor. Çocuk da çevreyi ve diğer insanları tehlikeli olarak algılıyor.

Aileye bağımlı oluyor. Onların olmadığı yerlerde endişe duyuyor.

Bazı aileler ise çocuklarının keşfetmesine ve diğer insanlarla iletişim kurmasına izin veriyor. Bu çocuklar okulda çok endişe duymuyor ve çok daha kolay uyum sağlıyor.

Uzun vadede aileler kendi endişelerini yönetmeyi öğrenmeli ve çocuğuna özerklik vermeli. Çocuk keşfetmeli ve diğer insanlarla etkileşime girmeli.

Peki kısa vadede ne yapılabilir?

 

ÖĞRETMEN KABULÜ

İlk olarak öğretmen çocuğu kabul ettiğini gösterecek. Onla özel ilişki kuracak.

Daha da önemlisi çocuğun, diğer çocuklar tarafından kabul görmesini sağlayacak. Sınıfta güçlü etkileşim alanları yaratacak.

 

GÜVEN TRANSFERİ

İkinci olarak da öğretmen“güven transferi” yapacak. Bu ne demek?

Anne, baba veya çocuğun güvendiği bir kişi çocukla okula gitmeli. Anne dışarıda bekleyecek, çocuk da annenin varlığında güvende hissedecek ve rahatlayacak.

Bu süreçte, anneden gelen bu güven hissi, sınıf ortamına transfer edilecek.

Yani, annenin bulunduğu tehditsiz ortamda; öğretmen çocukla ve çocuklar arasında güçlü ilişki kurarak, çocuğa “bak burası da güvenli” mesajını verecek.

Çocuk oranın güvenli olduğuna kanaat getirdikten sonra, anne ortamdan ayrılacak.

 

GÜVENLİ ORTAM YARATAMAMA

Ancak çoğu zaman şöyle bir sıkıntı oluyor. Annenin sağladığı güven ortamında, öğretmen sınıfta alternatif bir güven ortamı yaratamıyor.

Bu durumda çocuk da annesinin ayrılmasını istemiyor.

Çoğu öğretmen bu süreci “alışma süreci” olarak tanımlıyor.

Aslında bu süreç bilinçli şekilde “güvenli ortam yaratma süreci” olarak tanımlansa, çok daha hızlı yol alınacak.

Bazı öğretmenler bu süreci çok iyi yönetiyor ve kısa sürede çocuk korkusunu yeniyor.

 

UZUN SÜREÇ

Bu süreç iyi yönetilmezse, yani annenin okulda kalma süresi uzarsa, başka bir sorun daha ortaya çıkıyor.

Çocuk annenin zaten endişeli olduğunu biliyor. Endişeli anne ayrılmadıysa, çocuk “Bu ortam gerçekten güvensiz ki annem ayrılmıyor” diyor.

Zaten unutmayalım ki çocuk anneye bağımlı ama anne de çocuğa bağımlı.

Onun için bu süreç öğretmen tarafından ustalıkla yönetilmelidir.

 

SONUÇ

Kısacası sadece çocuklar değil, tüm insanlar kabul görmediği yerlerde endişe duyar. Çocuğun kabul görme süreci ne kadar hızlı olursa, endişesi de o kadar hızlı azalır.

Çocuğunuz okula gitmek istemiyorsa, bu açıdan durumu değerlendirmelisiniz.

 

NOT 1: İkinci sebep, başarısızlıktan veya yapamamaktan gelen endişe. Yazı uzadığı için onu başka bir zaman yazacağım.

 

NOT 2: Mutlu ve başarılı çocuk yetiştirmenin prensiplerini Instagra; dr.ozgurbolat hesabında paylaşıyorum. Oradan takip edebilirsiniz.

 

15 Ekim 2015

çocukgüvenöğrenciöğretmenokultransferyaşam
Share

Köşe Yazıları

Özgür Bolat Editör

İLGİLİ YAZILAR

Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
13 Ocak 2021
Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
13 Ağustos 2019
Okullar çocukları neden iş dünyasına hazırlayamıyor?
13 Ağustos 2019

Yorum Yaz


Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Site İçi Arama

  • Son Yazılar

    • Dr. Özgür Bolat ile Anne Baba Okulu
    • Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
    • Pınar Gültekin
    • Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
    • Okullar çocukları neden iş dünyasına hazırlayamıyor?
  • Haber Bülteni

  • SOSYAL MEDYA

  • TAKVİM

    Temmuz 2022
    P S Ç P C C P
     123
    45678910
    11121314151617
    18192021222324
    25262728293031
    « Mar    


  • SOSYAL MEDYA

  • Köşe Yazıları

    • Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
      13 Ocak 2021
    • Pınar Gültekin
      22 Temmuz 2020
    • Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
      13 Ağustos 2019

  • Haber Bülteni


  • Anasayfa
  • Hakkında
  • Anne Baba Okulu
  • Öğretmem Akademisi
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
www.veotesi.com © 2016

‘Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerez konumlandırmaktayız, kullanmaya devam ettiğinizde çerezler ile toplanan kişisel verileriniz Veri Politikamız-Bilgilendirmelerimiz'de belirtilen amaçlar ve yöntemlerle mevzuatına uygun olarak kullanılacaktır.

Dr. Özgür Bolat
KİŞİSEL VERİ KANUNU KAPSAMINDA BİLGİLENDİRME METNİ

Özgür Bolat Özel Eğitim ve LTD. ŞTİ. Şirketi olarak, siz değerli müşterilerimiz ve çözüm ortaklarımızın güvenliğini göz önünde bulundurarak, başta özel hayatın gizliliği olmak üzere, temel hak ve özgürlüklerin korunması amacıyla, kişisel verilerle ilgili düzenlenen "Kişisel Verilerin Korunması Kanunu" hususunda sizi bilgilendirmek istiyoruz.

Amacımız; sizlerin memnuniyeti doğrultusunda, kişisel verilerinizin alınma şekilleri, işlenme amaçları, hukuki nedenleri ve haklarınız konularında sizi en şeffaf şekilde bilgilendirmektir.

Kurumumuza iletmiş olduğunuz veya Kurumumuzun usül ve işlemleri çerçevesinde edinmiş olduğu her türlü kişisel veri ile biyometrik veri, sağlık verisi dahil her türlü özel nitelikli veriniz bakımından (“Veri”), 7 Nisan 2016 tarihinde yürürlüğe giren 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) gereğince, Kurumumuz Özgür Bolat Özel Eğitim ve LTD. ŞTİ. ŞİRKETİ Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel bilgileri kanunda açıklandığı çerçevede; elde edebilecek, kaydedebilecek, depolayabilecek, muhafaza edebilecek, hizmetlerini devam ettirebilmek amacıyla güncelleyebilecek, değiştirebilecek, yeniden düzenleyebilecek, mevzuatın izin verdiği durumlarda ve ölçüde üçüncü kişilere açıklayabilecek, devredebilecek, aktarabilecek, paylaşabilecek, sınıflandırabilecek, anonim hale getirebilecek ve kanunda sayılan diğer şekillerde işleyebilecektir.

Kişisel verilerinizin işlenme amaçları ve hukuki sebepleri; Mevzuat kapsamında faaliyet alanımız kapsamında işlemlerin yerine getirilmesi, yürütülmesi ve geliştirilebilmesi, bu hizmetlere ve ürünlere yönelik tanıtım, pazarlama ve kampanya faaliyetlerinin yapılması, akdettiğiniz ve/veya akdettiğimiz sözleşmelerin gereğinin yerine getirilmesi; istihbarat, bilgi araştırmaları ve kredibilite değerlemelerinin yapılması, planlama, istatistik, müşteri memnuniyeti çalışmaları, güvenliğin sağlanması, otoritelerce öngörülen bilgi saklama, raporlama, bilgilendirme yükümlülüklerine uyulması, tarafınıza daha iyi ve güvenilir hizmet verilebilmesi, tarafınıza uygun hizmetler ve ürünler geliştirilmesi ve bunun kesintisiz olarak sürdürebilmesi amacıyla ve diğer nedenlerle kişisel verileriniz işlenmektedir.

Kişisel verilerin toplanma yöntemi: Kişisel verileriniz, otomatik ya da otomatik olmayan yollarla, yazılı, sözlü ya da elektronik ortamda toplanabilmektedir.

Yukarıda belirtilen amaçlarla, kişisel verilerin aktarılabileceği kişi/kuruluşlar: Kişisel Verileriniz; Kurumumuzun iştirakleri ve bunların alt kuruluşlarına; çalışanları, şirket görevlileri, hukuk, mali ve vergi danışmanları, denetçileri ve mevzuat hükümlerinin izin verdiği kişi, kurum ve kuruluşlar ile açık rızanızın bulunduğu diğer üçüncü kişilere; aktarılabilecektir.

Kanun’un 11. Maddesi Çerçevesinde Haklarınız; Kurumumuza başvurarak; kişisel verilerinizin a) işlenip işlenmediğini öğrenme, b) kişisel verileriniz işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme, c) kişisel verilerinizin işlenme amacını ve amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme, ç) kişisel verilerinizin yurt içinde veya yurt dışında aktarıldığı üçüncü kişileri bilme, d) kişisel verilerinizin eksik veya yanlış işlenmiş ise düzeltilmesini isteme, e) Kanun’un 7. maddesinde öngörülen şartlar çerçevesinde kişisel verilerinizin silinmesini veya yok edilmesini isteme, f) kişisel verilerinizin aktarıldığı üçüncü kişilere yukarıda sayılan (d) ve (e) bentleri uyarınca yapılan işlemlerin bildirilmesini isteme, g) kişisel verilerinizin münhasıran otomatik sistemler ile analiz edilmesi nedeniyle aleyhinize bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme ve ğ) kişisel verilerinizin kanuna aykırı olarak işlenmesi sebebiyle zarara uğramanız hâlinde zararın giderilmesini talep etme hakkına sahipsiniz.

Haklarınızın, düzenlemenin yürürlük tarihi olan 07.10.2016 tarihinden itibaren kullanılması mümkün olup, taleplerinizin yerine getirilmesini teminen Kurumumuzca yapılacak masrafları, KVKK’nın “Veri sorumlusuna başvuru” başlıklı 13. maddesinde belirtilen tarifeye göre tarafınızdan talep etme hakkımız saklıdır.