• Anasayfa
  • Hakkında
  • Köşe Yazıları
  • Anne Baba Okulu
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
  • SOSYAL MEDYA

  • Anasayfa
  • Hakkında
  • Köşe Yazıları
  • Anne Baba Okulu
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
Çocuklar neden ödev yapmaz?
1 Ağustos 2019

Öğretmenlerle çocuklar arasında gizli bir savaş sürüp gidiyor.

Öğretmenler çocuklara ödev yaptırtmanın, çocuklar da ödevlerden kurtulmanın yolunu arıyor.

Acaba çocuklar neden ödev yapmak istemiyor?

 

ZORLUK ve BECERİ

Prof. Mihaly Csikszentmihalyi alanında en üst düzeye ulaşmış kişilerle, derinlemesine görüşme yapıyor.

Hepsi çok zor şartlarda yıllarca çalışmış.

Peki, bu kişiler nasıl olmuş da sıkılmadan yıllarca çalışmışlar?

Yapılan işin zorluğu, o kişinin becerisinden bir ya da iki birim üstteyse, kişi oraya ulaşmak için çabalıyor.

Bu süreçte keyif almaya başlıyor, Csikszentmihalyi’nin “akış alanı” dediği sürece giriyor.

 

KEYİF ALMA SÜRECİ DURUYOR

Kişinin becerisi, o seviyeye ulaşınca keyif alma süreci duruyor.

Bu durumda kişi (ya da eğitmeni) işin zorluğunu bir nebze artırdığında, öğrenen tekrar yeni akış alanına giriyor. Keyif alma süreci tekrar başlıyor.

 

AKIŞ ALANI OLUŞMAZSA

Peki akış alanına giremeyen kişilere ne oluyor?

Bunlar etkinlikten keyif almıyor ve bırakıyor. Bir kişi ne zaman akış alanına giremez?

İki durumda. Yaptığı işin zorluğu becerisinin üstünde ya da altında olunca.

Çok üstündeyse, endişe duyar. Çok altındaysa, sıkılır. Her iki durumda da etkinliği bırakır.

 

AKIŞ ALANI ve ÖDEV

Aynı mekanizma, ödev konusunda da geçerli. Çocuklar seviyesinin altında veya üstünde olan ödevleri yapmak istemez.

Ödevin zorluğu seviyesinin altındaysa, çocuk sıkılır. Ödev, ona büyük bir zahmet gibi gelir. Çocuk o zamanını, daha keyifli etkinliklerle geçirmek ister.

 

ALT SEVİYE ve ÖDEV

Ödevin zorluğu çocuğun seviyesinin üstündeyse, o daha tehlikeli.

Çocuğun ödevi yapacak bilgisi ya da becerisi yoktur. Çocuk endişe duyar.

Zamanla bu endişe yerini ‘öğrenilmiş çaresizliğe’ ve ‘değersizlik’ duygusuna bırakır.

Çocuk ödevden ve okuldan soğur.

Aile de çocuğa kızar. Seviyesinin üstünde ödev verilen bir çocuğa, ödevini yapmadığı için kızmak, kör bir adama göremediği için kızmaya benzer.

 

ANLAMSIZ ÖDEVLER

Peki, seviyesine uygun olduğu halde çocuk hala ödevini yapmıyorsa, ne olacak?

Bunun birçok nedeni var. Bunları zaman zaman yazacağım ama şimdilik şu soruyu soralım: Çocuklara niçin ödev veririz?

Öğrensinler diye, değil mi?

 

ÖDEV ve ÖĞRENME

Ödevler öğrenmeyi gerçekten sağlıyor olsaydı; öğretmen ödevlerin yapılıp yapılmadığını değil, ödevle çocuğun ne öğrendiğini kontrol ederdi.

Ödevler için öğrencilerine sadece artı, eksi ya da not vermez, onlara ödevlerinin kuvvetli ve zayıf yanlarını gösteren geri bildirim verirdi.

Ödevler keşfetmeyi ve öğrenmeyi sağlamadığı, sadece tekrar olduğu için, çocuk ödevi anlamsız bulur ve yapmaz.

(Zaten Duke Üniversitesi’nden Prof. Harris Copper’un araştırmaları da gösteriyor ki ödevin öğrenmeye etkisi çok az. Bu konuda Doç. Dr. Selçuk Şirin’in yazısını da okumanızı öneriyorum: http://www.hurriyet.com.tr/egitim/25547767.asp)

 

AİLE NE YAPMALI?

Bu durumda aile ne yapmalı?

Aslında okullar, kontrol gücünü ödev aracılığıyla evin içine kadar sokuyor. Maalesef aileler de buna izin veriyor.

Müdür, eve iş verdiğinde, anne ve baba buna tepki gösteriyor; aynı şeyi okul, çocuğa yapınca tepki göstermiyor.

Aileler ilk önce ödevin kontrol mekanizması olarak kullanılmasına izin vermemelidir.

Kendileri de ödev ile çocuğu kontrol etmeyi bırakmalıdır. Ödevler ailenin değil, çocuğun sorumluluğudur.

 

ÖDEV ve ÖĞRENME

Aile ödevin, çocuğun seviyesine uygun olup olmadığına bakmalıdır. Uygun değilse, aile yardımcı olabilir ya da öğretmenle işbirliği yapabilir.

Ayrıca aile ödevin yapılmasıyla değil, çocuğun ödevle ne öğrendiğiyle ilgilenmelidir.

“Çocuğum ödevini yap!” demek tehlikelidir. Bunun yerine “Bu ödevle ne öğreniyorsun?” diye sorarak sürece dahil olmak, çocuğun ödeve olan ilgisini arttıracaktır.

Kısacası ödevler kontrol değil, öğrenme ve keşfetme aracı olmalıdır.

Bu durumda çocuğu kontrol etmeye gerek kalmayacaktır. Doğası gereği öğrenme makinesi olan çocuk zaten ödevini zevkle yapacaktır.

 

23 Ekim 2014

Görüntüleme: 120
aileçocukmotivasyonmotiveödev
Share

Köşe Yazıları

Özgür Bolat Editör

İLGİLİ YAZILAR

Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
13 Ağustos 2019
Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
13 Ağustos 2019
Oyun çocukları nasıl etkiler?
13 Ağustos 2019

Yorum Yaz


Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Site İçi Arama

  • Son Yazılar

    • Pınar Gültekin
    • Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
    • Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
    • Okullar çocukları neden iş dünyasına hazırlayamıyor?
    • Oyun çocukları nasıl etkiler?
  • Haber Bülteni

  • SOSYAL MEDYA

  • TAKVİM

    Ocak 2021
    P S Ç P C C P
    « Tem    
     123
    45678910
    11121314151617
    18192021222324
    25262728293031


  • SOSYAL MEDYA

  • Köşe Yazıları

    • Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
      13 Ağustos 2019
    • Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
      13 Ağustos 2019
    • Okullar çocukları neden iş dünyasına hazırlayamıyor?
      13 Ağustos 2019

  • Haber Bülteni


  • Anasayfa
  • Hakkında
  • Köşe Yazıları
  • Anne Baba Okulu
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
www.veotesi.com © 2016

‘Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerez konumlandırmaktayız, kullanmaya devam ettiğinizde çerezler ile toplanan kişisel verileriniz Veri Politikamız-Bilgilendirmelerimiz'de belirtilen amaçlar ve yöntemlerle mevzuatına uygun olarak kullanılacaktır.

Dr. Özgür Bolat
KİŞİSEL VERİ KANUNU KAPSAMINDA BİLGİLENDİRME METNİ

Özgür Bolat Özel Eğitim ve LTD. ŞTİ. Şirketi olarak, siz değerli müşterilerimiz ve çözüm ortaklarımızın güvenliğini göz önünde bulundurarak, başta özel hayatın gizliliği olmak üzere, temel hak ve özgürlüklerin korunması amacıyla, kişisel verilerle ilgili düzenlenen "Kişisel Verilerin Korunması Kanunu" hususunda sizi bilgilendirmek istiyoruz.

Amacımız; sizlerin memnuniyeti doğrultusunda, kişisel verilerinizin alınma şekilleri, işlenme amaçları, hukuki nedenleri ve haklarınız konularında sizi en şeffaf şekilde bilgilendirmektir.

Kurumumuza iletmiş olduğunuz veya Kurumumuzun usül ve işlemleri çerçevesinde edinmiş olduğu her türlü kişisel veri ile biyometrik veri, sağlık verisi dahil her türlü özel nitelikli veriniz bakımından (“Veri”), 7 Nisan 2016 tarihinde yürürlüğe giren 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) gereğince, Kurumumuz Özgür Bolat Özel Eğitim ve LTD. ŞTİ. ŞİRKETİ Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel bilgileri kanunda açıklandığı çerçevede; elde edebilecek, kaydedebilecek, depolayabilecek, muhafaza edebilecek, hizmetlerini devam ettirebilmek amacıyla güncelleyebilecek, değiştirebilecek, yeniden düzenleyebilecek, mevzuatın izin verdiği durumlarda ve ölçüde üçüncü kişilere açıklayabilecek, devredebilecek, aktarabilecek, paylaşabilecek, sınıflandırabilecek, anonim hale getirebilecek ve kanunda sayılan diğer şekillerde işleyebilecektir.

Kişisel verilerinizin işlenme amaçları ve hukuki sebepleri; Mevzuat kapsamında faaliyet alanımız kapsamında işlemlerin yerine getirilmesi, yürütülmesi ve geliştirilebilmesi, bu hizmetlere ve ürünlere yönelik tanıtım, pazarlama ve kampanya faaliyetlerinin yapılması, akdettiğiniz ve/veya akdettiğimiz sözleşmelerin gereğinin yerine getirilmesi; istihbarat, bilgi araştırmaları ve kredibilite değerlemelerinin yapılması, planlama, istatistik, müşteri memnuniyeti çalışmaları, güvenliğin sağlanması, otoritelerce öngörülen bilgi saklama, raporlama, bilgilendirme yükümlülüklerine uyulması, tarafınıza daha iyi ve güvenilir hizmet verilebilmesi, tarafınıza uygun hizmetler ve ürünler geliştirilmesi ve bunun kesintisiz olarak sürdürebilmesi amacıyla ve diğer nedenlerle kişisel verileriniz işlenmektedir.

Kişisel verilerin toplanma yöntemi: Kişisel verileriniz, otomatik ya da otomatik olmayan yollarla, yazılı, sözlü ya da elektronik ortamda toplanabilmektedir.

Yukarıda belirtilen amaçlarla, kişisel verilerin aktarılabileceği kişi/kuruluşlar: Kişisel Verileriniz; Kurumumuzun iştirakleri ve bunların alt kuruluşlarına; çalışanları, şirket görevlileri, hukuk, mali ve vergi danışmanları, denetçileri ve mevzuat hükümlerinin izin verdiği kişi, kurum ve kuruluşlar ile açık rızanızın bulunduğu diğer üçüncü kişilere; aktarılabilecektir.

Kanun’un 11. Maddesi Çerçevesinde Haklarınız; Kurumumuza başvurarak; kişisel verilerinizin a) işlenip işlenmediğini öğrenme, b) kişisel verileriniz işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme, c) kişisel verilerinizin işlenme amacını ve amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme, ç) kişisel verilerinizin yurt içinde veya yurt dışında aktarıldığı üçüncü kişileri bilme, d) kişisel verilerinizin eksik veya yanlış işlenmiş ise düzeltilmesini isteme, e) Kanun’un 7. maddesinde öngörülen şartlar çerçevesinde kişisel verilerinizin silinmesini veya yok edilmesini isteme, f) kişisel verilerinizin aktarıldığı üçüncü kişilere yukarıda sayılan (d) ve (e) bentleri uyarınca yapılan işlemlerin bildirilmesini isteme, g) kişisel verilerinizin münhasıran otomatik sistemler ile analiz edilmesi nedeniyle aleyhinize bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme ve ğ) kişisel verilerinizin kanuna aykırı olarak işlenmesi sebebiyle zarara uğramanız hâlinde zararın giderilmesini talep etme hakkına sahipsiniz.

Haklarınızın, düzenlemenin yürürlük tarihi olan 07.10.2016 tarihinden itibaren kullanılması mümkün olup, taleplerinizin yerine getirilmesini teminen Kurumumuzca yapılacak masrafları, KVKK’nın “Veri sorumlusuna başvuru” başlıklı 13. maddesinde belirtilen tarifeye göre tarafınızdan talep etme hakkımız saklıdır.