• Anasayfa
  • Hakkında
  • Köşe Yazıları
  • Anne Baba Okulu
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
  • SOSYAL MEDYA

  • Anasayfa
  • Hakkında
  • Köşe Yazıları
  • Anne Baba Okulu
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
Çocuğunuza kızıyorsanız, bu ne anlama gelir?
1 Ağustos 2019

‘Bal’ filminde küçük çocuk ata su verirken, kovayı düşürdü ve okul çantası ıslandı.

Sonra sobanın başında ıslanan defterlerini kurutmaya başladı. Annesi de “Oğlum bırak, onlar kurur.” dedi.

Anne kızacak diye beklerken, durumu o kadar doğal karşıladı ki.

‘Çoğunluk’ filminde durum tam tersiydi.

Baba en ufak bir şeyde çocuğa sinirleniyor ve kızıyordu.

Neden bazı aileler sürekli çocuğuna sinirlenirken, bazıları çok az sinirleniyor ya da hiç sinirlenmiyor?

 

İNSAN NEDEN SİNİRLENİR?

İlk önce şu soruyu sormamız gerekir: Bir insan ne zaman sinirlenir?

Hedefine veya isteğine ulaşamadığı zaman. Öfke mekanizması bu şekilde çalışır.

Çocuk bir şey yapınca aile ona kızıyorsa, aile hedefine ulaşamamış demektir.

Dikkatinizi çekerim, ‘çocuk’ demiyorum. Bu durumda çocuktan dolayı, hedefine ulaşamayan aile.

Garip değil mi?

Durumu çocuğun hedefi olarak görse, aile kendi hedefine ulaşamamış hissetmez ve öfke mekanizması çalışmaz.

‘Bal’ filminde olduğu gibi durumu doğal karşılar. Aile çocuğa sadece yardımcı olur.

 

AİLENİN HEDEFLERİ

Peki, çocuk bir şey yapamayınca, aile hangi hedefine ulaşamamış hissediyor?

İyi anne / baba olma, sorumlu ve başarılı çocuk yetiştirme, çocuğu geleceğe hazırlama ya da el aleme rezil olmama hedeflerine olabilir.

Başarılı birçok aile, çocukları kendileri kadar başarılı olamayacak ve dolayısıyla kendilerini yeterince temsil edemeyecek diye korkar ve çocuk başarısız olunca, ona kızar.

 

BOŞLUĞU OLAN EBEVEYNLER

Peki, hangi aileler hedeflerini çocuklarına yükler?

Kendisindeki boşluğu, eksiklikleri, zaafları çocuğun yaptıklarıyla kapatmaya ya da kendi hayallerini çocuk üzerinden gerçekleştirmeye çalışanlar.

Aslında çocuklarını kendi hedefleri için kullanıyorlardır. Çocuk başarısız olunca, kendi hedeflerine ulaşamamış gibi hissedip sinirlenirler.

Bu kızgınlık da çocuğa yapay sevgi olarak yansır. Yani aile ne zaman çocuğuna sinirlense, çocuk kendisini sevilmemiş ve değersiz hisseder.

(Aşağıda Halil Cibran’ın çocuklar hakkında yazdıklarını mutlaka okuyunuz.)

Şöyle örnek verebiliriz.

 

KIZGINLIK ve HEDEF

Hedefini çocuğa yükleyen ile yüklemeyen aile, ödev konusunda çocuğa çok farklı yaklaşacaktır.

Örneğin, çocuk ödevini yapmıyorsa hedefini çocuğa yükleyen aile, sinirli bir ses tonuyla şunları söyler:

– Kızım, bırak hadi şu telefonu. Ödevini yap.

– Oğlum, kaç kere dedim. Şu ödevini yap.

– Ödevini yap. Yoksa bilgisayar ile oynayamazsın.

– Okula o kadar para veriyoruz. Sen bir ödevini bile yapmıyorsun.

Kızgınlık gerçek sevgi göstergesi değil, yapay sevginin bir yansımasıdır.

Bu yaklaşımı benimseyen ebeveynler çocukla değil, yaptıklarıyla ilgilenir. Yapay sevgi değiştirmeye çalışır.

 

ÖDEV VE GERÇEK SEVGİ

Ama ödevi çocuğun hedefi olarak gören aile sinirlenmez. Sakin ve doğal bir ses tonuyla şunları söyler.

– Oğlum, ödev ilgini çekmedi mi? (Senin ilgini önemsiyorum.)

– Hayır. Gereksiz bir ödev.

– Nasıl karar verdin gereksiz olduğuna? (Gerekçelendirdiğin şeyleri kabul ederim.)

– Zaten ben bunların hepsini biliyorum.

– O zaman bunu öğretmenle konuşmalısın. (Sorumluluk veriyorum ve durumu senin hedefin haline getiriyorum.) İstersen yardımcı olurum. (Ben her zaman yanındayım.)

Başka bir örnek.

– Kızım, bugün ödevin yok mu? (Öğrenmek amaçlı soruyorum.)

– Var ama yapmayacağım.

– Gerekçen ne?

– Hiçbir şey anlamadım.

– Yardımcı olayım sana…

– Bu ödev seviyenin çok üstünde. Başka şekilde yardım almalısın ya da öğretmenle konuşmalısın.

Gerçek sevgide olumsuz durumlarda bile sakin diyaloglar vardır. Aile hiçbir zaman durumu kendi hedefi olarak görmez. Ödevi, çocuğun öğrenme hedefi olarak görür. Yapay sevgi değiştirmeye çalışır, gerçek sevgi geliştirmeye.

 

GERÇEK SEVGİ BAĞI

Kısacası, olumsuz durumlarda çocuğunuza kızıyorsanız, kendi niyetinizi sorgulamalısınız. (Bu sadece çocuklar için değil, tüm insan ilişkilerinde böyle.)

Çocuğun hedefini düşünüp, sadece rehberlik etmelisiniz. Çocuğu geliştirmeye çalışmalısınız. Bu anlayışla yaklaştığınızda zaten öfke mekanizması çalışmaz.

Sonuç olarak da aile ile çocuk arasında yapay değil, gerçek sevgi bağı kurulur.

 

ÇOCUKLARA DAİR

(Halil Cibran’ın Ermiş adlı kitabından)

Çocuklarınız sizin çocuklarınız değil,
Onlar kendi yolunu izleyen hayatın oğulları ve kızları.
Sizin aracılığınızla geldiler ama sizden gelmediler.
Ve sizinle birlikte olsalar da sizin değiller.
Onlara sevginizi verebilirsiniz, düşüncelerinizi değil.
Çünkü onların da kendi düşünceleri vardır.
Bedenlerini tutabilirsiniz, ruhlarını değil.
Çünkü ruhlar yarındadır,
Siz ise yarını düşlerinizde bile göremezsiniz.
Siz onlar gibi olmaya çalışabilirsiniz ama sakın onları;
Kendiniz gibi olmaya zorlamayın.
Çünkü hayat geriye dönmez, dünle de bir alışverişi yoktur.
Siz yaysınız, çocuklarınız ise sizden çok ilerilere atılmış oklar.
Okçu, sonsuzluk yolundaki hedefi görür
Ve o yüce gücü ile yayı eğerek okun uzaklara uçmasını sağlar.
Okçunun önünde kıvançla eğilin.
Çünkü okçu, uzaklara giden oku sevdiği kadar,
Başını dimdik tutarak kalan yayı da sever.

 

11 Aralık 2014

Görüntüleme: 133
aileanlamçocukdestekgelişimkızmak
Share

Köşe Yazıları

Özgür Bolat Editör

İLGİLİ YAZILAR

Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
13 Ağustos 2019
Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
13 Ağustos 2019
Oyun çocukları nasıl etkiler?
13 Ağustos 2019

Yorum


Göker
3 August 2019 at 21:39
Reply

Kesinlikle katılıyorum. Kendimi değerlendirdiğimde ben çocuğumun sinirli olduğu anlarda kızıyorum. Buda başka bir sorundur.



Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Site İçi Arama

  • Son Yazılar

    • Dr. Özgür Bolat ile Anne Baba Okulu
    • Pınar Gültekin
    • Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
    • Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
    • Okullar çocukları neden iş dünyasına hazırlayamıyor?
  • Haber Bülteni

  • SOSYAL MEDYA

  • TAKVİM

    Nisan 2021
    P S Ç P C C P
    « Mar    
     1234
    567891011
    12131415161718
    19202122232425
    2627282930  


  • SOSYAL MEDYA

  • Köşe Yazıları

    • Pınar Gültekin
      22 Temmuz 2020
    • Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
      13 Ağustos 2019
    • Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
      13 Ağustos 2019

  • Haber Bülteni


  • Anasayfa
  • Hakkında
  • Köşe Yazıları
  • Anne Baba Okulu
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
www.veotesi.com © 2016

‘Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerez konumlandırmaktayız, kullanmaya devam ettiğinizde çerezler ile toplanan kişisel verileriniz Veri Politikamız-Bilgilendirmelerimiz'de belirtilen amaçlar ve yöntemlerle mevzuatına uygun olarak kullanılacaktır.

Dr. Özgür Bolat
KİŞİSEL VERİ KANUNU KAPSAMINDA BİLGİLENDİRME METNİ

Özgür Bolat Özel Eğitim ve LTD. ŞTİ. Şirketi olarak, siz değerli müşterilerimiz ve çözüm ortaklarımızın güvenliğini göz önünde bulundurarak, başta özel hayatın gizliliği olmak üzere, temel hak ve özgürlüklerin korunması amacıyla, kişisel verilerle ilgili düzenlenen "Kişisel Verilerin Korunması Kanunu" hususunda sizi bilgilendirmek istiyoruz.

Amacımız; sizlerin memnuniyeti doğrultusunda, kişisel verilerinizin alınma şekilleri, işlenme amaçları, hukuki nedenleri ve haklarınız konularında sizi en şeffaf şekilde bilgilendirmektir.

Kurumumuza iletmiş olduğunuz veya Kurumumuzun usül ve işlemleri çerçevesinde edinmiş olduğu her türlü kişisel veri ile biyometrik veri, sağlık verisi dahil her türlü özel nitelikli veriniz bakımından (“Veri”), 7 Nisan 2016 tarihinde yürürlüğe giren 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) gereğince, Kurumumuz Özgür Bolat Özel Eğitim ve LTD. ŞTİ. ŞİRKETİ Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel bilgileri kanunda açıklandığı çerçevede; elde edebilecek, kaydedebilecek, depolayabilecek, muhafaza edebilecek, hizmetlerini devam ettirebilmek amacıyla güncelleyebilecek, değiştirebilecek, yeniden düzenleyebilecek, mevzuatın izin verdiği durumlarda ve ölçüde üçüncü kişilere açıklayabilecek, devredebilecek, aktarabilecek, paylaşabilecek, sınıflandırabilecek, anonim hale getirebilecek ve kanunda sayılan diğer şekillerde işleyebilecektir.

Kişisel verilerinizin işlenme amaçları ve hukuki sebepleri; Mevzuat kapsamında faaliyet alanımız kapsamında işlemlerin yerine getirilmesi, yürütülmesi ve geliştirilebilmesi, bu hizmetlere ve ürünlere yönelik tanıtım, pazarlama ve kampanya faaliyetlerinin yapılması, akdettiğiniz ve/veya akdettiğimiz sözleşmelerin gereğinin yerine getirilmesi; istihbarat, bilgi araştırmaları ve kredibilite değerlemelerinin yapılması, planlama, istatistik, müşteri memnuniyeti çalışmaları, güvenliğin sağlanması, otoritelerce öngörülen bilgi saklama, raporlama, bilgilendirme yükümlülüklerine uyulması, tarafınıza daha iyi ve güvenilir hizmet verilebilmesi, tarafınıza uygun hizmetler ve ürünler geliştirilmesi ve bunun kesintisiz olarak sürdürebilmesi amacıyla ve diğer nedenlerle kişisel verileriniz işlenmektedir.

Kişisel verilerin toplanma yöntemi: Kişisel verileriniz, otomatik ya da otomatik olmayan yollarla, yazılı, sözlü ya da elektronik ortamda toplanabilmektedir.

Yukarıda belirtilen amaçlarla, kişisel verilerin aktarılabileceği kişi/kuruluşlar: Kişisel Verileriniz; Kurumumuzun iştirakleri ve bunların alt kuruluşlarına; çalışanları, şirket görevlileri, hukuk, mali ve vergi danışmanları, denetçileri ve mevzuat hükümlerinin izin verdiği kişi, kurum ve kuruluşlar ile açık rızanızın bulunduğu diğer üçüncü kişilere; aktarılabilecektir.

Kanun’un 11. Maddesi Çerçevesinde Haklarınız; Kurumumuza başvurarak; kişisel verilerinizin a) işlenip işlenmediğini öğrenme, b) kişisel verileriniz işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme, c) kişisel verilerinizin işlenme amacını ve amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme, ç) kişisel verilerinizin yurt içinde veya yurt dışında aktarıldığı üçüncü kişileri bilme, d) kişisel verilerinizin eksik veya yanlış işlenmiş ise düzeltilmesini isteme, e) Kanun’un 7. maddesinde öngörülen şartlar çerçevesinde kişisel verilerinizin silinmesini veya yok edilmesini isteme, f) kişisel verilerinizin aktarıldığı üçüncü kişilere yukarıda sayılan (d) ve (e) bentleri uyarınca yapılan işlemlerin bildirilmesini isteme, g) kişisel verilerinizin münhasıran otomatik sistemler ile analiz edilmesi nedeniyle aleyhinize bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme ve ğ) kişisel verilerinizin kanuna aykırı olarak işlenmesi sebebiyle zarara uğramanız hâlinde zararın giderilmesini talep etme hakkına sahipsiniz.

Haklarınızın, düzenlemenin yürürlük tarihi olan 07.10.2016 tarihinden itibaren kullanılması mümkün olup, taleplerinizin yerine getirilmesini teminen Kurumumuzca yapılacak masrafları, KVKK’nın “Veri sorumlusuna başvuru” başlıklı 13. maddesinde belirtilen tarifeye göre tarafınızdan talep etme hakkımız saklıdır.