• Anasayfa
  • Hakkında
  • Köşe Yazıları
  • Anne Baba Okulu
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
  • SOSYAL MEDYA

  • Anasayfa
  • Hakkında
  • Köşe Yazıları
  • Anne Baba Okulu
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
Çatışmalar en sağlıklı nasıl çözülür?
13 Ağustos 2019

İki kişi tartışıyor. Bir tanesi diğerini suçluyor. Suçlanan kişi de diyor ki; “Beni suçlayacağına biraz da kendini suçla” veya “Biraz da sen kendi davranışlarına bak”.

Suçlanan kişi zannediyor ki, suçlayan kendi yaptıklarına bakarsa sorun çözülecek.

Ama maalesef kişi, kendini de suçlasa diğerini de suçlasa, sorun çözülmez.

Çünkü suçlama davranışı gerçek sorunu çözmez, tam tersi örter.

Nasıl mı?

 

ANLAŞMAZLIK

Bir anlaşmazlık durumunda, öz güveni düşük insanlar anlaşmazlığa genelde iki yolla yaklaşır: Suçu ya karşıdaki kişide bulur ya da kendisinde. Genelde utangaç insanlar suçu kendisinde, narsistik davranış gösterenler de karşısındakinde bulur.

İkisi de sorunludur çünkü karşıdaki kişiyi suçladığınız an, o da kendisini savunur ve tartışma büyür.

Suçu sürekli kendinizde bulduğunuzda da hayatınız kaygılı olur. Dahası suçu sürekli kendinizde bulursanız, karşıdaki kişi size acıyabilir. Bu acıma duygusu, sizi daha da kötü hissettirir. Peki kendinizi de karşıdakini de suçlamayacaksanız, suç kimde?

İşte asıl sorun burada başlıyor. Sorun, zaten bir anlaşmazlık durumunda ‘suçlu aramak’.

Peki, suçlu aramanın alternatifi ne? ‘Anlamak.’

 

ANLAMAK

Kişi sadece kendisini ve karşıdakini anlarsa gerçek sorunu çözebilir.

İki taraf tartışıyorsa ikisinin de bir ihtiyacı karşılanmıyordur. Önemli olan hem kendi ihtiyacınızı hem de karşıdakinin ihtiyacını anlamak. Anladığınız an sorunu çözmeniz ve dolayısıyla ilişki kurmanız çok daha kolay.

Roger Fisher ve William Ury tarafından kaleme alınan ‘Getting to Yes’ kitabında mükemmel bir örnek var. 1978 yılında İsrail ile Mısır arasında büyük bir anlaşmazlık çıkıyor. Çatışmanın sebebi de Sina Yarımadası. İsrail yarımadanın bir kısmını istiyor, Mısır da bir santim bile vermeyiz diyor.

Ara bulucu, her iki ülke yetkililerini de çağırıyor. Onlara ‘isteklerini’ değil, tam tersi ‘ihtiyaçlarını’ soruyor.

Mısır diyor ki: “Bizim ihtiyacımız egemenlik haklarımızı korumak.” İsrail de “Bizim ihtiyacımız güvenlik” diyor.

Ara bulucu tekrar soruyor: İkinizin de ihtiyacını aynı anda nasıl karşılayabiliriz?

Bu soruyla anlaşmazlık çözülüyor. Yarımada Mısır’da kalıyor (egemenlik) ama silahsızlandırılıyor (güvenlik).

Böylece her iki ülkenin de ihtiyacı karşılanmış oluyor.

 

GÜNLÜK İLİŞKİLER

İki kişi tartışıyor. Bir tanesi odanın penceresi açık kalsın istiyor, diğer kapalı.

İhtiyaç anlaşılmazsa, bir kişi kazanan diğeri kaybeden olacak. Kısa vadede sorun çözülse bile uzun vadede tekrar çatışma çıkacak ve ilişki bozulacak.

İhtiyaçları soruluyor.

Pencerenin açık olmasını isteyen kişi temiz hava istiyor, pencerenin kapalı olmasını isteyen kişi üşüyor. Durum pencerenin açık veya kapalı olmasından çıkıyor. İhtiyaçları anlayınca sorunu çözmek kolaylaşıyor.

Temiz hava isteyen montunu diğerine veriyor ve pencere açık kalıyor. Böylece her ikisinin de ihtiyacı karşılanıyor.

 

ÇATIŞMA ÇÖZÜMÜ

Kısacası, anlaşmazlık durumunda kişiler kendisini de suçlasa, diğerini de suçlasa sorun çözülmez. Yapılması gereken suçlamak değil anlamaktır.

Hem kendi ihtiyacınızı hem de karşıdaki kişinin ihtiyacını anlarsanız, her iki ihtiyacı da karşılayacak yol mutlaka bulunur.

Böylece de uzun vadede ilişkiler daha da gelişir.

 

EBEVEYNLER NEDEN KENDİNİ ANLAMAZ?

Çoğu kişi kendi ihtiyacını anlamak kolay ama karşıdakinin ihtiyacını anlamak zor zanneder. Aslında çoğu zaman bunun tam tersi geçerlidir. İnsan kendi ihtiyacını anlamakta daha çok zorlanır. Bir ‘Anne Baba Okulu’nda bir baba şu örneği verdi.

Baba çocuğu ağlayınca, sinirlendiğini söyledi. Bu durumda aslında babanın, çocuğunun neden ağladığını keşfetmesi (ihtiyaç) ve ona yardımcı olması gerekirdi. Ama baba çocuğunu anlamaktansa, sinirlendiğini ve çocuğunu susturmaya çalıştığını söyledi. Neden öfkelendiğini sordum? Yani, yarasını / ihtiyacını keşfetmesini istedim ama o anda bulamadı. Düşüneceğini söyledi. Bir hafta sonra nedenini bulmuştu:

“Ben duygusal bir adam değilim. Çocuğumun bu şekilde duygusal bir ortam yaratması beni rahatsız ediyor. Sinirleniyorum. Onu susturmaya çalışıyorum.”

Baba yarasını/ihtiyacını keşfetmişti. ‘Kaçıngan’ bir bağlanma şekli olduğu için duyguları yaşamak rahatsız ediyordu.

Şimdi yapması gereken, bu ihtiyacı sorgulaması ve bir değişim sürecine girmesi. Başka bir baba aynı sorunu söyledi ama onun sinirlenme nedeni farklıydı:

“Çocuğum ağlayarak beni manipüle ediyor. Ben de net bir insanım. Dürüstçe ve net bir şekilde kendisini ifade eden bir çocuk yetiştirmediğim için kendime kızıyorum.”

Kısacası, zor olan kendi yaranı/ihtiyacını keşfetmek ve onun üzerinde çalışmaktır. Peki insan neden kendi ihtiyacını anlamaya çalışmaz?

İlk olarak insan çoğu zaman kendi yarasını kabullenmek istemez. Kabullenmek demek, sorunlu olduğunu kabul etmektir. Bu da acı verebilir. İkinci olarak da Peyami Safa’nın dediği gibi anlamak, değiştirmeyi gerekir. Kişi kendini değiştirmek istemiyorsa, değişimi zor buluyorsa veya nasıl değişeceğini bilmiyorsa ihtiyacını yok sayabilir.

Kısacası, anlaşmazlık veya çatışma durumunda, ilk önce kendi ihtiyacımızı / yaramızı keşfetmeliyiz. Onu değiştirmeliyiz veya iyileştirmeliyiz. Bunu yapınca zaten sorun çoğu zaman çözülür. Çözülmüyorsa, o zaman karşı tarafın ihtiyacını da anlamak ve her iki tarafın ihtiyacını karşılamak gerekir.

O zaman mutlu ve anlamlı ilişkilerimiz olur.

 

24 Haziran 2018

Görüntüleme: 247
anlaşamamkanlaşmakinsantartışma
Share

Köşe Yazıları

Özgür Bolat Editör

İLGİLİ YAZILAR

Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
13 Ağustos 2019
Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
13 Ağustos 2019
Okula ait hissetmeyen çocuklar ve ödedikleri bedeller.
13 Ağustos 2019

Yorum Yaz


Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Site İçi Arama

  • Son Yazılar

    • Dr. Özgür Bolat ile Anne Baba Okulu
    • Pınar Gültekin
    • Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
    • Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
    • Okullar çocukları neden iş dünyasına hazırlayamıyor?
  • Haber Bülteni

  • SOSYAL MEDYA

  • TAKVİM

    Nisan 2021
    P S Ç P C C P
    « Mar    
     1234
    567891011
    12131415161718
    19202122232425
    2627282930  


  • SOSYAL MEDYA

  • Köşe Yazıları

    • Pınar Gültekin
      22 Temmuz 2020
    • Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
      13 Ağustos 2019
    • Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
      13 Ağustos 2019

  • Haber Bülteni


  • Anasayfa
  • Hakkında
  • Köşe Yazıları
  • Anne Baba Okulu
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
www.veotesi.com © 2016

‘Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerez konumlandırmaktayız, kullanmaya devam ettiğinizde çerezler ile toplanan kişisel verileriniz Veri Politikamız-Bilgilendirmelerimiz'de belirtilen amaçlar ve yöntemlerle mevzuatına uygun olarak kullanılacaktır.

Dr. Özgür Bolat
KİŞİSEL VERİ KANUNU KAPSAMINDA BİLGİLENDİRME METNİ

Özgür Bolat Özel Eğitim ve LTD. ŞTİ. Şirketi olarak, siz değerli müşterilerimiz ve çözüm ortaklarımızın güvenliğini göz önünde bulundurarak, başta özel hayatın gizliliği olmak üzere, temel hak ve özgürlüklerin korunması amacıyla, kişisel verilerle ilgili düzenlenen "Kişisel Verilerin Korunması Kanunu" hususunda sizi bilgilendirmek istiyoruz.

Amacımız; sizlerin memnuniyeti doğrultusunda, kişisel verilerinizin alınma şekilleri, işlenme amaçları, hukuki nedenleri ve haklarınız konularında sizi en şeffaf şekilde bilgilendirmektir.

Kurumumuza iletmiş olduğunuz veya Kurumumuzun usül ve işlemleri çerçevesinde edinmiş olduğu her türlü kişisel veri ile biyometrik veri, sağlık verisi dahil her türlü özel nitelikli veriniz bakımından (“Veri”), 7 Nisan 2016 tarihinde yürürlüğe giren 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) gereğince, Kurumumuz Özgür Bolat Özel Eğitim ve LTD. ŞTİ. ŞİRKETİ Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel bilgileri kanunda açıklandığı çerçevede; elde edebilecek, kaydedebilecek, depolayabilecek, muhafaza edebilecek, hizmetlerini devam ettirebilmek amacıyla güncelleyebilecek, değiştirebilecek, yeniden düzenleyebilecek, mevzuatın izin verdiği durumlarda ve ölçüde üçüncü kişilere açıklayabilecek, devredebilecek, aktarabilecek, paylaşabilecek, sınıflandırabilecek, anonim hale getirebilecek ve kanunda sayılan diğer şekillerde işleyebilecektir.

Kişisel verilerinizin işlenme amaçları ve hukuki sebepleri; Mevzuat kapsamında faaliyet alanımız kapsamında işlemlerin yerine getirilmesi, yürütülmesi ve geliştirilebilmesi, bu hizmetlere ve ürünlere yönelik tanıtım, pazarlama ve kampanya faaliyetlerinin yapılması, akdettiğiniz ve/veya akdettiğimiz sözleşmelerin gereğinin yerine getirilmesi; istihbarat, bilgi araştırmaları ve kredibilite değerlemelerinin yapılması, planlama, istatistik, müşteri memnuniyeti çalışmaları, güvenliğin sağlanması, otoritelerce öngörülen bilgi saklama, raporlama, bilgilendirme yükümlülüklerine uyulması, tarafınıza daha iyi ve güvenilir hizmet verilebilmesi, tarafınıza uygun hizmetler ve ürünler geliştirilmesi ve bunun kesintisiz olarak sürdürebilmesi amacıyla ve diğer nedenlerle kişisel verileriniz işlenmektedir.

Kişisel verilerin toplanma yöntemi: Kişisel verileriniz, otomatik ya da otomatik olmayan yollarla, yazılı, sözlü ya da elektronik ortamda toplanabilmektedir.

Yukarıda belirtilen amaçlarla, kişisel verilerin aktarılabileceği kişi/kuruluşlar: Kişisel Verileriniz; Kurumumuzun iştirakleri ve bunların alt kuruluşlarına; çalışanları, şirket görevlileri, hukuk, mali ve vergi danışmanları, denetçileri ve mevzuat hükümlerinin izin verdiği kişi, kurum ve kuruluşlar ile açık rızanızın bulunduğu diğer üçüncü kişilere; aktarılabilecektir.

Kanun’un 11. Maddesi Çerçevesinde Haklarınız; Kurumumuza başvurarak; kişisel verilerinizin a) işlenip işlenmediğini öğrenme, b) kişisel verileriniz işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme, c) kişisel verilerinizin işlenme amacını ve amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme, ç) kişisel verilerinizin yurt içinde veya yurt dışında aktarıldığı üçüncü kişileri bilme, d) kişisel verilerinizin eksik veya yanlış işlenmiş ise düzeltilmesini isteme, e) Kanun’un 7. maddesinde öngörülen şartlar çerçevesinde kişisel verilerinizin silinmesini veya yok edilmesini isteme, f) kişisel verilerinizin aktarıldığı üçüncü kişilere yukarıda sayılan (d) ve (e) bentleri uyarınca yapılan işlemlerin bildirilmesini isteme, g) kişisel verilerinizin münhasıran otomatik sistemler ile analiz edilmesi nedeniyle aleyhinize bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme ve ğ) kişisel verilerinizin kanuna aykırı olarak işlenmesi sebebiyle zarara uğramanız hâlinde zararın giderilmesini talep etme hakkına sahipsiniz.

Haklarınızın, düzenlemenin yürürlük tarihi olan 07.10.2016 tarihinden itibaren kullanılması mümkün olup, taleplerinizin yerine getirilmesini teminen Kurumumuzca yapılacak masrafları, KVKK’nın “Veri sorumlusuna başvuru” başlıklı 13. maddesinde belirtilen tarifeye göre tarafınızdan talep etme hakkımız saklıdır.