• Anasayfa
  • Hakkında
  • Köşe Yazıları
  • Anne Baba Okulu
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
  • SOSYAL MEDYA

  • Anasayfa
  • Hakkında
  • Köşe Yazıları
  • Anne Baba Okulu
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
Akıllısın, neden okumuyorsun?
11 Ağustos 2019

22 yaşında gemilerde aşçı olarak çalışırken, bir arkadaşı “Akıllısın, neden okumuyorsun?” diyor kendisine.

O da “Nasıl olur bu saatten sonra?” diye yanıt veriyor.

Arkadaşı da “İstersen olur” deyince, yolculuk başlıyor…

 

EĞİTİMİN YAŞI YOKTUR

22 yaşından sonra bir yılda ortaokulu ve üç yılda liseyi bitirerek, yüksek mühendis oluyor.

Ama o da yetmiyor. Doktorasını tamamlayıp, üniversitede hocalık yapıyor.

O da yetmiyor.

“İnsan hayatını değiştiren en güçlü unsur eğitim” diyor kendi eğitim kurumunu kuruyor.

Yıllar önce gecekondu versiyonu olarak kurduğum dediği Eyüboğlu Eğitim Kurumlarını, ülkenin en saygın okullarından bir tanesine haline dönüştürüyor.

Kimden bahsediyorum?

Eğitim dünyasının duayeni ve ağabeyi olarak bilinen Rüstem Eyüboğlu’ndan.

 

YAZAR

Elimde Rüstem Hoca’nın “Akıllısın Neden Okumuyorsun?” kitabı var.

Kitap, “Lüzumlu Adam” ve “Lüzumsuz Adam” kitaplarının çok değerli yazarı Mehmet Gündem tarafından iki yıllık bir emek sonucunda kaleme alınmış.

Bu kitaptan kendi hayatıma ve eğitime dair çok ders çıkardım.

Peki nedir bu hayat dersleri?

 

CUMHURİYETİN İLK YILLARI

Kitaptaki bu fotoğraf beni çok etkiledi.

İlk bakışta bir esir kampı fotoğrafı gibi geliyor değil mi?

Ama bu bir okul.

Hepsi erkek, hepsi öğrenci ve hepsi ayakkabısız, yarım pantolonlu ve yedeği olmayan önlüklerle. O günleri çok iyi anlıyorsunuz.

Görüşlerinde bir tedirginlik ve çaresizlik, ama içlerinde bir umut ve kararlılık var. Kitap, bu umudun ve kararlılığın öyküsü.

Peki, kendime nasıl dersler çıkardım?

 

HAYAT DERSLERİ

Koşullar başarıyı etkiler ama asla belirlemez. En zor koşullarda bile başarıyı görebiliyoruz. İmkansızlıklar başarıya engel değildir.

Başarının B planı yoktur. 22 yaşında okumaya karar veren Rüstem Hocam, aşçılık yaptığı gemi Karaköy’e yanaşınca denizcilikle ilgili bütün evraklarını yırtıyor. Ya okuyacağım, ya okuyacağım diyor.

Sevdiği işi yapan insan, her zaman mutlu olur.

Değerleri ve niyetleri güçlü olanlar, olumsuzluğu düşünmüyor. Akıllarına korku gelmiyor ve riski hiç hesaplamıyorlar. Sadece adım atıyorlar ve istediklerini yapıyorlar. Sonuç ne mi? O zaten kendiliğinden geliyor.

İnsanlar bazen bencil davranır. Aslında bundan da doğal bir şey yoktur. Ama ‘başkalarının ihtiyaçları seninkinden daha önemliymiş gibi’ yapmak ahlaki değildir.
Güven ilişikleri bu niyetleri saklayarak değil, söyleyerek kazanılır.

Rüstem Hoca çok sevdiği eşini üniversitede dersten bırakıyor. Eşi olması bir farklılık yaratmıyor. İlişkileri sağlamlaştıran birbirine çıkar sağlamak değil, doğruluktan ve hakkaniyetten vazgeçmemektir.

Susmak bazen çok şey anlatır. Bazen de en kestirmeden anlatımdır.

Sebebi ne olursa olsun, bir çocuğun kalbi asla kırılmaz.

İnsanları ödül motive etmez. Fotoğraftaki herkesin heyecanı içten gelmiş. Rüstem Hoca’nın eğitim heyecanı ona bitmek bilmeyen bir azim vermiş.

Hala her gün Rüstem Hoca okulları geziyor. Neden geldin diyenlere, “Çocukları görmeye geldim” diye yanıt veriyor.

Okulda onu gören herkes, hemen ona sarılıyor. Rüstem Hoca, hepsinin saçlarını seviyor. Instagram hesabı bu fotolarla dolu.

Bu kadar büyük bir eğitim kurumunu, bir aile ortamına dönüştürmüş.

O günün dünyasını, şartlara teslim olmamanın öyküsünü ve güçlü bir eğitim değerinin nasıl oluştuğunu merak eden herkese kitabı tavsiye ediyorum.

DANS EDEN KELİMELER

Elimde başka bir mükemmel kitap var.

Kitabın adı “Dans Eden Kelimeler”. Elma Yayınevi’nden çıktı.

Kitabın yazarı Eylül, sadece 17 yaşında.

Yazmayı ve okumayı başaramadığı için okul sistemi tarafından dışlanmış bir disleksili öğrenci.

Hayata ve eğitim sistemine dair inanılmaz derin tespitleri var.

Eylül, kitaba “Eğitim hayatı ben çok yordu ve yaşlandırdı desem, abartı olmaz” diyerek başlıyor. Kitapta disleksi bir çocuğun okul hayatındaki dramını okuyorsunuz. Ama aslında kitap tüm ebeveynlere eğitim sisteminin iç yüzünü tüm çıplaklığıyla.

Peki nedir bu tespitler? Eylül neler söylüyor?

 

OKUL BİR İŞKENCEDİR

Okul öyle bir işkenceydi ki küçücük aklımla annem beni neden oraya gönderiyor. Acaba beni sevmiyor mu diye düşünürdüm.

Adımızın ilk harfini öğrendiğimiz gün, yanlış yazdığım için öğretmen bana kızmıştı. İlk denemede insana kızılır mı? diye düşündüm. Hataya tahammülü olmayan bir eğitim sistemi olur mu?

Bir gün yazmaya çalıştım ve öğretmen geldi ve “Ne bu çivi yazısı mı?” dedi. Ne kadar da çok çabalamıştım. Sınıf içinde yine aşağılanmıştım. Öğretmen ne kadar öğrendiğimizle değil, ne kadar korktuğumuzla ilgileniyordu.

 

SINIFLANDIRMA SİSTEMİ

İstiklal Marşı’nı okuyamamış ve bu nedenle disiplinlik olmuştum. Çocuk bayramları bizim için işkence seanslarına dönüşüyordu.

Sahnede bir şey okunacak olunca, biz seçilmezdik ve kırılan gururumuza ek olarak bir de en arkaya oturtulurduk. Bizlere ait olan 23 Nisan’ı bile en arkadan izlerdik.

Veliler muhtemelen haberdar değil ama okullar aslında zorbalık üzerine kuruludur.

Popüler olan ve olmayan öğrenciler diye ikiye ayrılır öğrenciler de. Bolca aşağılama ve güç gösterileri vardır.

Beden eğitimi, müzik ve resim öğretmenleri diğer öğretmenlere göre daha hassas oluyor. Sanırım bu dersler “daha basit” görüldüğü için. Veli toplantılarında “Bedenci ile görüşmeyeceğim diyen birçok veli de vardır.” Ama aslında bu dersleri hakkıyla işlesek, insanlar maçlarda birbirini öldürmezdi.

 

SAVUNMA MEKANİZMASI

Kendimi korumak için gardım vardı. Öfkeliydim. Öfke benim gardımdı. Çabuk sinirlenirdim.

Okulda onurum sürekli kırılırdı. Okulda kızgındım ama kızgın olmamanın bir sebebi daha vardı. Okul en çok sevdiğim annemden beni sürekli ayırıyordu.

Her sabah karnımda bir ağrıyla giderdim ve okula gitmeden önceki günlerimi hatırlar, kendimi mutlu etmeye çalışırdım.

İnsanlar benle uğraşmasın diye sessiz olurdum.

 

NORMALLİK

Benim de normal olduğumu kimseye kabul ettiremedim okulda.

Benim durumumdan dolayı beni dışlamak, insanı ırkından dolayı dışlamak gibidir. Elinizde değil ki. Başkası gibi olmak istesem de olamadım.

Yazmakta ve okumakta zorlandığım için insanlar beni sürekli eleştiriyordu. Üzülüyordum ama kendim için değil, onlar için. Çünkü başkalarının mutsuzluğu ile mutlu olunmaz.

 

DİSLEKSİ

Kendimde hep hata olduğunu düşündüm. Sonradan öğrendim ki disleksi çocuklar hep böyle düşünürmüş ve anneleri de kızacak diye ailelerine söylemezlermiş.

Rapor almaya gittiğimde gözlemledim ki aileler çocuklarının sorunlarını kabullenmiyor ve onlara çok kötü davranıyor. Lütfen çocuklarınızı olduğu gibi sevin diyorum.

 

ÇOCUĞUN ZENGİN DÜNYASI

Kitabın en güçlü hikayesi şu:

Dış dünyadan biraz uzaklaşmış olduğum için çok sevdiğim ailem sayesinde kitaplar dünyasına daldım. İnanılmaz kitap okuyordum. Evde inanılmaz bir kitaplığım var.

Bir gün öğretmen bana okuma yaptırdı ve ben öğretmenin önünde okuyamadım. Ve öğretmen bana dedi ki “Hiç kitap okumadığın nasıl da belli oluyor.” Annem bunu duysa ne kadar öfkelenirdi.

 

FARKINDALIK

Bir popülasyonda disleksi oranı %8 – 10’dur. Yani Türkiye’de en az 1.5 disleksili öğrenci var. Disleksi eksiklik değil, farklılıktır.

Bu kitabı okuyun lütfen. Eğitim siteminin çok yakında anlıyorsunuz. Eyleme geçmek istiyorsunuz. Bu konuda hepimize çok iş düşüyor.

NOT: Eylül’cüğüm yazmayı hiç bırakma. Hep seninleyim.

 

23 Mart 2017

Görüntüleme: 164
çocukdisleksieylüleyüboğlugelişimokulyaşam
Share

Köşe Yazıları

Özgür Bolat Editör

İLGİLİ YAZILAR

Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
13 Ağustos 2019
Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
13 Ağustos 2019
Okullar çocukları neden iş dünyasına hazırlayamıyor?
13 Ağustos 2019

Yorum Yaz


Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Site İçi Arama

  • Son Yazılar

    • Dr. Özgür Bolat ile Anne Baba Okulu
    • Pınar Gültekin
    • Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
    • Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
    • Okullar çocukları neden iş dünyasına hazırlayamıyor?
  • Haber Bülteni

  • SOSYAL MEDYA

  • TAKVİM

    Nisan 2021
    P S Ç P C C P
    « Mar    
     1234
    567891011
    12131415161718
    19202122232425
    2627282930  


  • SOSYAL MEDYA

  • Köşe Yazıları

    • Pınar Gültekin
      22 Temmuz 2020
    • Çocuklara okullarda düşünmeyi nasıl öğretiriz?
      13 Ağustos 2019
    • Çocukların okulda neden motivasyonları düşük?
      13 Ağustos 2019

  • Haber Bülteni


  • Anasayfa
  • Hakkında
  • Köşe Yazıları
  • Anne Baba Okulu
  • Seminerler
    • Okul Seminerleri
    • Şirket Seminerleri
  • İletişim
www.veotesi.com © 2016

‘Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerez konumlandırmaktayız, kullanmaya devam ettiğinizde çerezler ile toplanan kişisel verileriniz Veri Politikamız-Bilgilendirmelerimiz'de belirtilen amaçlar ve yöntemlerle mevzuatına uygun olarak kullanılacaktır.

Dr. Özgür Bolat
KİŞİSEL VERİ KANUNU KAPSAMINDA BİLGİLENDİRME METNİ

Özgür Bolat Özel Eğitim ve LTD. ŞTİ. Şirketi olarak, siz değerli müşterilerimiz ve çözüm ortaklarımızın güvenliğini göz önünde bulundurarak, başta özel hayatın gizliliği olmak üzere, temel hak ve özgürlüklerin korunması amacıyla, kişisel verilerle ilgili düzenlenen "Kişisel Verilerin Korunması Kanunu" hususunda sizi bilgilendirmek istiyoruz.

Amacımız; sizlerin memnuniyeti doğrultusunda, kişisel verilerinizin alınma şekilleri, işlenme amaçları, hukuki nedenleri ve haklarınız konularında sizi en şeffaf şekilde bilgilendirmektir.

Kurumumuza iletmiş olduğunuz veya Kurumumuzun usül ve işlemleri çerçevesinde edinmiş olduğu her türlü kişisel veri ile biyometrik veri, sağlık verisi dahil her türlü özel nitelikli veriniz bakımından (“Veri”), 7 Nisan 2016 tarihinde yürürlüğe giren 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) gereğince, Kurumumuz Özgür Bolat Özel Eğitim ve LTD. ŞTİ. ŞİRKETİ Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel bilgileri kanunda açıklandığı çerçevede; elde edebilecek, kaydedebilecek, depolayabilecek, muhafaza edebilecek, hizmetlerini devam ettirebilmek amacıyla güncelleyebilecek, değiştirebilecek, yeniden düzenleyebilecek, mevzuatın izin verdiği durumlarda ve ölçüde üçüncü kişilere açıklayabilecek, devredebilecek, aktarabilecek, paylaşabilecek, sınıflandırabilecek, anonim hale getirebilecek ve kanunda sayılan diğer şekillerde işleyebilecektir.

Kişisel verilerinizin işlenme amaçları ve hukuki sebepleri; Mevzuat kapsamında faaliyet alanımız kapsamında işlemlerin yerine getirilmesi, yürütülmesi ve geliştirilebilmesi, bu hizmetlere ve ürünlere yönelik tanıtım, pazarlama ve kampanya faaliyetlerinin yapılması, akdettiğiniz ve/veya akdettiğimiz sözleşmelerin gereğinin yerine getirilmesi; istihbarat, bilgi araştırmaları ve kredibilite değerlemelerinin yapılması, planlama, istatistik, müşteri memnuniyeti çalışmaları, güvenliğin sağlanması, otoritelerce öngörülen bilgi saklama, raporlama, bilgilendirme yükümlülüklerine uyulması, tarafınıza daha iyi ve güvenilir hizmet verilebilmesi, tarafınıza uygun hizmetler ve ürünler geliştirilmesi ve bunun kesintisiz olarak sürdürebilmesi amacıyla ve diğer nedenlerle kişisel verileriniz işlenmektedir.

Kişisel verilerin toplanma yöntemi: Kişisel verileriniz, otomatik ya da otomatik olmayan yollarla, yazılı, sözlü ya da elektronik ortamda toplanabilmektedir.

Yukarıda belirtilen amaçlarla, kişisel verilerin aktarılabileceği kişi/kuruluşlar: Kişisel Verileriniz; Kurumumuzun iştirakleri ve bunların alt kuruluşlarına; çalışanları, şirket görevlileri, hukuk, mali ve vergi danışmanları, denetçileri ve mevzuat hükümlerinin izin verdiği kişi, kurum ve kuruluşlar ile açık rızanızın bulunduğu diğer üçüncü kişilere; aktarılabilecektir.

Kanun’un 11. Maddesi Çerçevesinde Haklarınız; Kurumumuza başvurarak; kişisel verilerinizin a) işlenip işlenmediğini öğrenme, b) kişisel verileriniz işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme, c) kişisel verilerinizin işlenme amacını ve amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme, ç) kişisel verilerinizin yurt içinde veya yurt dışında aktarıldığı üçüncü kişileri bilme, d) kişisel verilerinizin eksik veya yanlış işlenmiş ise düzeltilmesini isteme, e) Kanun’un 7. maddesinde öngörülen şartlar çerçevesinde kişisel verilerinizin silinmesini veya yok edilmesini isteme, f) kişisel verilerinizin aktarıldığı üçüncü kişilere yukarıda sayılan (d) ve (e) bentleri uyarınca yapılan işlemlerin bildirilmesini isteme, g) kişisel verilerinizin münhasıran otomatik sistemler ile analiz edilmesi nedeniyle aleyhinize bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme ve ğ) kişisel verilerinizin kanuna aykırı olarak işlenmesi sebebiyle zarara uğramanız hâlinde zararın giderilmesini talep etme hakkına sahipsiniz.

Haklarınızın, düzenlemenin yürürlük tarihi olan 07.10.2016 tarihinden itibaren kullanılması mümkün olup, taleplerinizin yerine getirilmesini teminen Kurumumuzca yapılacak masrafları, KVKK’nın “Veri sorumlusuna başvuru” başlıklı 13. maddesinde belirtilen tarifeye göre tarafınızdan talep etme hakkımız saklıdır.